Boşlukta süzülüyormuş hissi bir yandan huzur verirken bir yandan ise büyük bir korkuya sürüklüyordu. Gördüğün tek şeyin siyah olması, duyduğun tek şeyin kendi çığlıklarının olması bir süre sonra aklıni yitirmene sebep olabilirdi. Yoon Gi tamamen bunu hissediyordu, hareket edemiyordu ve nerede olduğunu bilmiyordu. En son hatırladığı, Jennie'yi öpmesiydi.
Ardından duyduğu kırılma sesi ile tek görebildiği karanlık olmuştu. Buradan nasıl kurtulacağını bilmiyordu sadece arada sırada bir ağlama sesi duyuyordu. Onun için ağlayan Jennie'den haberi yoktu. Yaşanan olayın ardından 4 gün geçmişti ve Yoon Gi hâlâ uyanamamıştı. Jennie onun başından ayrılmıyordu, sürekli onu kontrol ediyordu ona içini döküyordu ama herhangi bir tepki alamıyordu. Rośe büyü yapmaya çalışmıştı ama bir bariyer onu durdurmuştu, bir kaç tane daha büyücü ve cadı çağırmışlardı ama herhangi bir sonuca ulaşamamışlardı.
Ne zaman uyanacaği sadece bir bekleyişti, malikane ise tamamen sessizdi. Ho Seok büyük bir pişmanlık yaşıyordu, ona sert davranmasaydı belki de şuan böyle olmayacaktı. Seok Jin ise fazlasıyla endişeliydi, olanları bir tartıdan geçiriği zaman fazlasıyla kesişmeyen noktalar oluşuyordu. Jennie ilk noktaydı, nasıl bir güç onun içine girebilmişti düşünemiyordu bile. Jung Kook asla büyü konusunda yanılmazdı eğer Roman dediyse o kişi Roman'dır. Ama onun neden böyle bir şey yapmak istediğini anlayamıyordu. Ji Min boynunu kıtlatarak tekli koltuğa oturdu ve bacak bacak üstüne attı. "Hâlâ bir sonuç yok değil mi?" Seok Jin iç geçirirken başını iki yana salladı ardından ise gözlerini ovuşturdu. Neredeyse hiç uyumamıştı, düşünmekten vakti olmamıştım
"Neredeyse elimizde bir sıfır var"Ji Min elmasından bir ısırık alırken çiğneyip yere tükürdü ve salonun ortasında bir kurt oluştu. Onun karşısında eğilen kurta doğru eğildi ve fısıldadı. "Git ve bize Roman'ı bul"
Jung Kook koltukta belirirken merakla konuştu. "Bu işe yarayacak mı?" Ji Min omuz silkti ve cevapladı. "Elmadan oluşan bir kurtu kimse göremez sanırım işe yarayabilir"
Tae Hyung elinde ki saksısı ile salona girdi. Gözler ona dönerken o, saksıyı yere fırlattı ve yere dökülenler zeminin altına gömüldü. "Canlı olmayan hiçbir şeyi fark edemez"
Tae Hyung merdivenlerden inen Ho Seok' kısa bir bakış attıktan sonra doğruca diğerlerinin yanına doğru ilerledi. "Ben nedense Roman ile ne zaman tanıştığımızı hatırlayamıyorum, sanki çok uzun zamandır yanımızdaymış gibi ama aynı zamanda sanki hiç tanışmamışız gibi"
Ji Min'in söylemine hepsi katılıyordu, ne olduğunu hatırlayamıyorlardı ama sanki o hep oradaymış gibiydi. Jung Kook dudaklarını yaladı, her şeyin farkına yeni varmaları kasıtlı yapılmış bir hareketti. Bunu hissedebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
la nascita del diavolo'² •"check mate"
Fanfiction@alex11russo kitabın ilk bölümleri bu hesaptadır eğer kitabı ilk defa gördüyseniz profilimde de etiketli olan hesabıma girip bakabilirsiniz. 1899'un kış ayında bütün dünyayı değiştiricek o olay oldu. Doğa üstü varlıklara inanmayan dünyanın bir kısmı...