@alex11russo kitabın ilk bölümleri bu hesaptadır eğer kitabı ilk defa gördüyseniz profilimde de etiketli olan hesabıma girip bakabilirsiniz.
1899'un kış ayında bütün dünyayı değiştiricek o olay oldu. Doğa üstü varlıklara inanmayan dünyanın bir kısmı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kapıyı aralığından gözüken Jamie ile Yoo Gi'nin kaşları çatıldı. Yerinden kalkan en büyük kardeş diğerlerinin de kalkmasını sağladı. Jamie kapıyı tamamen açtığında hiçbir ifade içermeyen yüzü ile konuştu.
"Hadi daha fazla kaybedilecek zaman yok" Jamie küçük kardeşlerden birine ilerleyeceği sırada Ho Seok onun önüne geçti. "Onları biz hallederiz" Jamie göz devirdi ve cevapladı.
"Dışarı da bir ruhları alınmış bir ordu ırk var bir şeytana ihtiyacımız var"
Gözleri Yoon Gi'nin üstünde kalırkenNam Joon şüpheyle konuştu. "Sen nasıl buraya geldin? Büyük salon'da yoktun bile" Jamie kollarını göğsünde birleştirirken kibirli bakışlarını onun üstünde gezdirdi. "Bana bu kadar hayran olacağını tahmin etmezdim"
Nam Joon dişlerini sıkarken yeni ayılan Tae Hyung dengesiz adımlarla ona doğru ilerleyip yumruğunu geçireceği sırada bedeninin güçsüzlüğü ona ihanet etti. Yere düşeceği sırada Jamie onu tutarken Tae Hyung onu iterek sırtını kapıya yasladı. Ho Seok konuştu. "Haddini bil küçük vampir, Jennie'nin etrafında dolanmadığından burada olmadığını fark etmiş olmamız gayette doğal değil mi?"
Yoon Gi iç geçirirken ellerini cebine koydu. "Bunu söylemekten nefret ediyor olsam da Jamie haklı onları hissedebiliyorum ve alevler büyüyor burada kalamayız"
Jamie başını sallarken cevapladı. "Şeytanın oğlu olarak alevleri nasıl dindiremiyorsun?"
"Unutma ki aynı zamanda vampirim ama bu alevler çok güçlü bir enerji yayıyor kontrol edemeyeceğim kadar büyük"
Ho Seok küçük kardeşini sırtlarken Nam Joon'da, Seok Jin'i omuzuna almıştı. Jamie hiç istemese de en küçük kardeşi sırtına alırken Yoon Gi söylediği kelimeler ile avucunun içinden kılıcını çıkarttı.
"Arkamda durun ve Jung Kook'u ayıltmaya çalışın onun büyüsüne ihtiyacımız var"
Yoon Gi koridora çıktığında oldukça sessizdi, ki bu korkutan kısmıydı zaten. Fırtına öncesi büyük bir sessizlik vardı etrafta. Omzunun arkasından diğerlerine baktı ardından ise yine kelimeleri söylerken etrafında siyah alevler oluşmaya başladı. Kordidorda yürümeye başlarken bir kaç tane hırıltı duydular. Temkinle ilerlemeye devam ederken koridor boyu bir şey yoktu. Asıl sorun alt kattaydı, Yoon Gi onları hissedebiliyordu. Merdivenlerden inerlerken alt katta ki hareketlilik ile asıl savaş başlamıştı. Diğerleri iki köşeye sinerken Yoon Gi gelen ruhları kılıcının laneti ile yok ediyordu.
Ama Jamie haklıydı, bir ordu vardı adeta karşılarında. Ho Seok küçük kardeşi uyandırmaya çalışırken Nam Joon ve Jamie onların üstüne gelenleri savurmaya çalışıyordu.
"Yoon Gi bu böyle gitmeyecek"
Nam Joon'un bağırışına karşın ter içinde kalmış Yoon Gi cevapladı.
