Room number 13

Cole

İlk ders günü tüm derslere girmek zorunda olduğum anlamına gelmiyor. İstediğim derse istediğim zaman girerim. Üniversite 2 yılım, fakat 3-4 yıl okumuş kişilerden daha çok tanınıyorum. Bu hem babam, hem de kendi sayemde. Babam bir çok alanda tanınıyor, annem de aynı şekilde. Fakat babam üniversitenin bir kısmının gerçek sahibi. Herkese Elizabeth'i melek sanıyor, fakat kendisi bilmem ne bok yediği için büyük bir miktarda borca girdiği için üniversitenin büyük bir kısmını babama satmış. Babam aslında üniversiteyle ilgilenmiyor bile. Üniversiteni satın alması beni hiç bir üniversitenin kabul etmeyeceğini bilmesidir. Ben özgür bir insanım, hiç bir zaman birinin dedikleriyle oturup kalkmam. Aynı zamanda benim karamsar bir geçmişim var. Ben madde bağımlısıydım ve aynı zamanda kötü insanlarla kötü oyunlar oynuyordum, ailemin parasını iğrenç işlere harcıyordum. Fakat sonra hayatıma Dylan adlı biri geldi. Dylan benim şu an en yakın arkadaşım. Onun sayesinde şu alışkanlıklarımdan kurtulsam da egomdan kurtulamadım. Sadece canım sıkılıyor aynı derslerde saatlerce oturmaktan.
Erkekler tuvaletinden çıkarken çöplüğün arasında sarı saçlı güzel bir kız gördüm. Fakat çöplüğün arasında ne arıyordu hiç bir fikrim yoktu. Kendisi birilerinden saklanıyor gibi duruyordu. Aramızda küçük bir konuşma geçti, şöyle söyleyeyim, samimiyetinden gözlerim yaşardı. İsmini bir türlü öğrenemedim çünkü flaş hızıyla gidiyordu ve benim koşacak halim yok. Çöplüğün arasında saklanmış olması komiğime geldi ve gülmeden duramadım.
Bir sonraki ders için yarım saat vardı, bu aralık yemek saati olduğu için veriliyor. Kantine gittiğimde Dylan ve Justin beni bekliyordular. Justin de aynı şekilde benim en yakın arkadaşım. Kendisiyle üniversitede tanıştık, aynı zamanda benim oda arkadaşım. Dylan, Justin ve ben aynı odalarda kalıyoruz. Dylan ve Justin eskiden düşmanlardı, fakat benim sayemde arkadaş oldular ve hatta baya baya yaklaştılar, çok güçlü arkadaşlık yaptılar.

Justin:"Sonunda Cole! Bir de hiç gelmeseydin
Ben:"İşim vardı, boşverin
Dylan:"İşin? Ne işi?
Ben:"Önemli değil, sadece gelirken zaman kaybı yaşadım
Justin:"Bir boklar karıştırmıyorsun dimi?
Ben:"Hayır, ne alaka
Dylan:"Umarım öyledir

Aniden arkadaşlarımın ikisinin de yüz ifadesi değişti, şaşırmış, şok olmuş suratları vardı ve arkamda bir şeye bakıyorlardı. Neye baktıklarını görmek için döndüm ve o sarı kızı ve yanında diğer 3 tanımadığım kızları gördüm. Başka şeye mi bakıyorlar diye kontrol etmeye çalışırken onların etrafında başka insan olmadığını gördüm. Sarı kız etrafa bakarken bizi gördüğünde yanındaki siyah saçlı kıza dönüp bir şeyler dedi ve ardından o kız da bize baktı. Sonra sarı kız sinirli bakışlarla kantini terketti, siyah saçlı kız şok olmuş bir şekilde Dylan ve Justine bakıyordu, sonra o da sarı kızın gittiği yönden gitti. Diğer 2 kız da sanırım benim gibi ne olduğunu anlamadı, telefonlarını çıkarıp sanırım onları aramaya çalışıyordular ama cevap alamayınca onları aramaya gittiler. Ben dönüp Dylan ve Justine baktım, ikisi de donmuş gibilerdi.

Ben:"Biri bana az önceki durumu açıklayabilir mi?
Justin:"Cole, bence sen karışma. Dylan ve benim işim, biz halledicez
Ben:"Karışma mı? Pardon ama ne zamandan biz bir birimizden bir şeyler saklıyoruz? Şu ana kadar her ne bok olduysa birlikte üstesinden geldik ve şimdi sen bana her hangi bir kız için bunları mı diyorsun? Dürüst olun hanginiz hangisiyle yattı?
Dylan:"Ne? Yattı mı? Ne saçmalıyorsun?
Justin:"Tamam haklısın da son cümlen dışında. Çünkü onlar bizim kardeşlerimiz.
Ben:"Ne? Sarı olan senin kardeşin mi?
Justin:"Evet. Diğeri de Dylanın. Benim kardeşimin ismi Taylor, Dylanın kardeşi de Selena. Taylor benden nefret ediyor ve benden nefret etmekte de haklı, çünkü ben ona çok kötü davrandım, en acı çektiği zamanlarda yanında olacağıma daha çok acı verdim. Dylan ve Taylor arkadaşlarlardı, Dylan Taylorı hep bana savunurdu, Dylan Selena Taylor 3lü gibilerdi, çok yakınlardı. Taylor doğal olarak Dylanı benim yanımda gördüğü için hayal kırıklığına uğramıştır, aynı şekilde de Selena. Selena hep abisiyle gurur duyardı ve benden nefret ederdi, hatta bana "arkadaşıma çektirdiğin acıları senin de çekmen dileğiyle" diyip evimizi terketmişti ve bir daha gelmemişti, karşılığında Taylorı kendi evlerinde kalmaya davet ediyordu. Selena abisini benim yanımda görünce ona da ağır gelmiştir.
Dylan:"Justin, her şey senin suçunmuş gibi konuşma. Herkes hata yapar ve sen artık eski sen değilsin, Taylorla aranızın düzeleceğine eminim.
Ben:"Tamam, ben sarıyla, yani Taylorla konuşurum. Siz ikiniz de Selenayla konuşursunuz
Justin:"Pardon? Hayırdır sen kardeşime uçuyorsun? Sence önce benim konuşmam gerekmiyor mu?
Ben:"Hayır, çünkü seni dinlemeyecek, fakat beni tanımadığı için beni ciddiye alır. Mantıksal olarak önerdim
Dylan:"Mantıklı şeyden çok saçma bir şey gibi geliyor bana
Ben:"Her türlü başka seçenek de yok. Ben hallederim.