d ö r t

2.1K 257 641
                                    


Güneş: Derdin ne senin? Herkesin ortasında yediğin ayar yüzünden mi taktın kafaya beni?

"Gençler, pizza söylüyorum?" Giray Hoca'nın sorusuyla başımı telefondan kaldırdım. "Fark etmez, hocam." Mırıldanışımla Dördün'e çevirdim bakışlarımı. Ona hayatımda ilk defa yalan söylemiştim. Rakip yapım şirketlerinden birisinin bizimle uğraştığını, geçici bir süreliğine burada kalacağımızı falan söylemiştim.

Ama burada bir haftadan az bir süre kalacaktık çünkü şirkete yakın, ev ilanlarına bakmaya başlamıştım bile. Banka hesabımda her ay annem ve babamın düzenli olarak yolladığı para vardı. Arada bende o hesaba kendi maaşımdan bir şeyler ayırıyordum.

Ehliyetim vardı ve hedefim parayı biraz daha biriktirip, sıfırından bir araba almaktı. Ama şu lanet olası yüzünden hedefimi şimdilik ertelemek zorunda kalmıştım.

Dördün yanıma yanaştığında ekranı kilitleyip ona döndüm. "İyi misin bebeğim?" Sorum ardından başını dizlerime yasladı. "Yalan söylüyorsun." Fısıltılı cümlesi ile yutkundum. "Başka bir şey var, yalan söylüyorsun. Ama üstelemeyeceğim, bana anlatacaksın zaten." Dudaklarım aralanmış bir şekilde dizlerimde yatan Dördün'e baktım. "Saçlarımı okşasana." Gözlerini kapattığında ellerimi, saçına daldırdım.

Telefonun ekranı yanıp söndüğünde, korkuyla telefonu elime aldım. Kayra itinden iki mesaj vardı.

Bilinmeyen Numara: Uyu artık güzelim.

Bilinmeyen Numara:

Nefes alış verişlerim korkuyla hızlandı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nefes alış verişlerim korkuyla hızlandı. Dizlerimde uyuya kalan, Dördün'e baktım. Koltuğun kenarındaki yastığı, başının altına koyduktan sonra sessizce cama doğru ilerledim.

Etraf karanlık olduğu için hiçbir şey görünmüyordu. Telefonumun zil sesi bir anda yankılandığında arayana baktım. O arıyordu. Nefesimi tutarak, aramayı yanıtladım.

"Cama biraz daha yaklaş, güzelim. Mavilerini yakından görmek istiyorum." Kendimi tutamayıp, onu tersledim. "Seni o maviliklerde boğup, öldürmek istiyorum." Tıslarcasına kurduğum cümle ile kahkaha attı. "O güzel dudaklarına yakışıyor mu bu sözler?" Yüzümü buruşturdum.

Bir an kendimden nefret ettim. Kendimden iğrendim. O iğrenç zihinli varlığı etkilediğim için kendimden iğrendim. "Ne istiyorsun benden?" Fısıltıyla sorduğum soru ardından bir gözyaşı yanağımdan firar etti.

"Beni dinlemeni." Bir şey demedim. "Seni görmeden önce ilk görüşte aşka inanmazdım, hatta aşka inanmazdım." Klişe cümleler zırvalayacağını anladım. Baygın bakışlarla camdan bakmaya devam ettim. "Dün, öyle bir girdin ki ortama... Mavi gözlerinle, öyle bir baktın ki..." Dudaklarımdan çıkmak isteyen küfürleri iteledim. "Bir kalbim olduğunu fark ettim."

kadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin