And Love•hood

1.3

Avm de bir süre oyalandıktan sonra sonunda partinin olduğu yere yani sahile gelebilmiştim. Uzun uğraşlarım sayesinde ve birkaç kişiden de yardım alarak Tracy ve Jasper'ın yanında kendimi bulmuştum.

"Heey!" Diyerek bağıran Tracy'e güldüm. "Hani gelmeyecektin?" Kollarını bana sardıktan sonra sormuştu.

"Anlatırım sonra." Diyerek bende ona sarıldım.

Jasper, elini belime atarak kendine çekti ve yanağımdan öpüp hoşgeldin dedi. Gülümseyerek ona baktım ve etrafta Calum'u aramaya başladım. Calum haricinde herkesi gördükten sonra en son Luke ile göz göze geldik.

Ağzıyla bir şeyler söylüyordu ama hiçbir şey anlamadığımı belli eden bir surat ifadesi yaparak ona baktım. Yanına gelmemi söyleyen bir hareket yaptığında Jasper ve Tracy'e hemen geleceğimi söyleyip yanlarından ayrıldım.

"Orada dediklerinden hiçbir şey anlamadım." Dedim Luke'un yanına geldiğimde. Michael ile yan yanalardı. Michael'a göz ucuyla bakıp Luke'a odaklandım.

"Calum Ellie'e içki almaya gitti. Richard soluğu Ellie'nin yanında aldı. Calum'u oyala, ben yanlarına gidiyorum." Dediğinde Michael'a tekrar baktım. Richard ve Ellie'nin olduğu yere bakarken Luke'un dediklerinden hiç de şok olmuşa benzemiyordu.

"Mike biliyor mu?"

"O kadar da salak değilim Claire." Dedi Michael bana gülerek. Luke çoktan yanımızdan gitmişti. "Calum ile aranda bir şey olduğu ikinizin yüzüne bakıldığı anda anlaşılıyor. Calum Hood gözlerini senden alamayan bir çocuğa dönüştü."

Gülümsedim ve Calum'u aramaya başladım. Barda onu görünce ilerlemeye başlayacaktım ki Michael'ın sesiyle durdum.

"Luke ve Ellie'yi de biliyorum." Bir anda ona döndüm ve nasıl bilebileceğini düşünmeye başladım. Luke mu söylemişti? "Dediğim gibi Claire o kadar salak değilim ama erkek arkadaşın hala anlayamadı. O yüzden bir şey sorarsa Ellie ile Michael konuşuyorlardı dersin." Diyerek el salladı.

Michael'ın her şeyi bilmesinin şoku ve Calum'un Ellie, Luke ve Richard kavgasını görmemesini umarak hızla Calum'un yanına gittim.

Ellie'nin olduğu tarafa doğru gideceği sırada onu durdurdum ve kendime çevirdim.

"Sanırım bana getiriyorsun." Elindeki kokteyli alıp yavaşça içtim ve ona baktım. Beni gördüğü gibi gülümsedi ve yanağıma uzanıp her zaman öptüğü yerden,gamzemden, beni öptü.

"Pantolon falan giyersin diye düşünüyordum." Dedi gülerek. Üstümdekileri süzüp elindeki kokteylden bir yudum aldı.

Üzerimde siyah, kolları düşük bir bikini üstü vardı. Büstiyere benziyordu. Beyaz kot şortumun altına da beyaz ama üzerinde siyah çizgileri olan Superstarları giymiştim. Yeterince topuklularımdan,eteklerimden ve elbiselerimden uzak bir kombin olmuştu.

"Onu da seni sahnede izlerken giyerim."

"Dört gözle bekliyorum." Dedi ve kafasını Ellie'nin olduğu yere çevirdi. Tam durduracaktım ki kimsenin orada olmadığını fark ettim. "Ellie'nin yanına gidecektim." Etrafa bakıp en son bana baktı. "Gördün mü?"

"Michael ile konuşuyorlardı." Umarım Michael'ın yalanı işe yarardı.

"Barışırlar o zaman." Küs müydüler ki? "Kaç gibi eve gitmen gerekiyor?" Dedi konuyu değiştirerek.

"Bu gece eve gitmeyeceğim."

"Nasıl yani?"

"Aile kuralları." Gözlerimi devirip kokteylden hızlıca birkaç yudum aldım. Merakla yüzüme baktığını fark edince konuşmaya devam ettim. "Eğer akşamdan sonra dışarı çıkarsam eve giremiyorum. Annemin harika kurallarından birisidir. O yüzden seninle her buluştuğumda balkondan yanına geliyorum."