"Derler ki büyünün tarihi bir gezgincinin ortaya çıkmasıyla başlamış. Efsaneye göre gezginci çocukluğundan beri masallardan ve hikayelerden duyduğu , bu dünyanın ilk varlıkları olan perileri bulmak için hayatını bu yola adamış. Bu tutkusu sayesinde ülkesinde ki görmediği yer kalmayan gezginci, son umutlarının tükenişte olduğu bir zaman şans yada kader onu Klekram ormanlarında bulmuş. Lanetli olduğu söylenen ve giren herkesin kayboluğu ormana adımını atan gezgin, kararını verip ormanın sonuna doğru yol almaya başlamış. Çıktığı bu yolculukta hayatında duymadığı yada görmediği çeşitli yaratıklarla karşılaşmış. Gördükleri ile büyülenen gezgin, ormanın ne kadar tehlikeli olduğunu unutmuş.
Bu unutkanlığı sonucunda dikkatsiz davranan gezgin vahşi bir yaratık tarafından saldırıya uğramış ve ölümün eşiğine gelmiş."
Diyerek okumasını yarıda bırakan adam karşısında duran iki küçük kızının suratına doğru baktı. Kızlarının ikisi de hikayenin devamını dinlemek için yanıp tutuşuyorlardı. Onun bu hallerine içten içe gülen adam, meraklarının artması için daha da beklemeye karar verdi.
Bu sırada , iki küçük kız da aynı anda "Hadi devamını anlat baba." dedi ve adamın paçalarına yapışıp yalvarmaya başladı.
Dayanamayan baba hikayeyi okumaya devam etti.
"Sonunda öleceğine inanan gezgin, nefes almaya devam ettiğini hissetmiş. Gözlerini yavaşça ışığa açmış. Gördüğü ilk şey ise imkansız derecede güzel olan bir yüzmüş. Yaralanan yerlerine bakan gezgin tamamen iyileşmiş olduğunu fark etmiş. Bunun nasıl olduğunu anlayamayan adam, karşısındaki kişiye bu mucizenin nasıl gerçekleştiğini ve bunu yapanın kim olduğunu sormuş."
"Peki kimmiş baba?"diye sordu kızkardeşlerden sarı saçlı olanı. Baba cevabı bilmesine rağmen kızlarının ne düşündüğünü öğrenmek için aynı soruyu onlara sordu.
"Sizce kim olabilir?"
İkiside düşünceler daldığı bir anda kız kardeşlerden diğeri ,
" Yoksa bir peri mi?"diye cevap verdi.
"Haklısın. Gezginin karşılaştığı bir periydi." Dedi baba ve okumaya tekrar kaldığı yerden devam etti.
"Periler, gezgine buraya nasıl geldiğini, kim olduklarını ve yaralarının nasıl iyileştiği hakkında her şeyi anlatmışlar. İşte o gün gezgin bu zamana kadar varlığından haberdar bile olmadığı büyüyü keşfetmişti. Ne olduğunu bilmediği bu büyü denen şeyi öğrenmenin ona verdiği heyecan ve merak onu öyle etkilemişti ki kelimelerin ağzından döküldüğünü farketmemişti bile.
"Sizden rica etsem bu büyü dediğiniz şeyi bana öğretme lütfunda bulunur musunuz?"
"Demek bizden sana büyü öğretmemizi istiyorsun." demiş periler ve devam etmişler "Pekala insan. Sana büyünün en derin bilgilerini ve onu nasıl kullanacağına dair her şeyi öğreteceğiz ama karşılığında senden tek bir şey istiyoruz. Sana büyüyü öğretenin biz olduğumuzu kimseye anlatma gafletinde bulunmayacak, varlığımızı hayatın sona erene kadar saklayacak ve koruyacaksın."
Duyduklarıyla düşüncelerini tartan gezgin, perilerin varlığını keşfetmektense, büyü denen ilmi öğrenmenin kendine daha fazla yararlı olacağına kanaat getirmiş ve perilerin teklifini kabul etmiş.
Gezgin ormanda geçirdiği 3 yıl sonunda, yeni ve bambaşka bilgiler ile birlikte büyü denen ilmi öğrenmiş, eğitimini tamamlamış ve Klekram ormanından ayrılmış.
Perilerle ilgili bildiklerini aklının en derin yerinde gizleyen gezgin, yıllarca süren araştırmalarını zaferle sonuçlandırarak sonunda evine dönmüş. Kısa sürede yapabildikleri tüm ülkenin diline yayılmış.
Ama bunun yanı sıra Zentiada o üç yıllık boşlukta bilinen her şey değişmeye başlamış.
O zamanın kralı olan Andragos halkına her türlü eziyeti gösteren, acımasız, ve korkulan birisiymiş. Bu yüzden insanlar aralarında onu Zalim kral diye anmaya başlamış.
Kralları bolluk içinde yaşarken, açlıktan kıvrılan halk, kıtlığın kapıya dayanmasıyla ve vergilerin buna karşın daha da artmasıyla krala karşı bir başkaldırış göstermeye başlamış.
İsyan tüm ülkeyi esir aldığında halk, kralı ve ordularını yenmek için bir güç arayışına girmiş.
Aradıkları güç için de gezginden yardım almaya karar vermişler. İsyanın öncüleri gezginin kendilerine katılmasını ve büyüyü, krala karşı savaşmaları için kendilerine de öğretmelerini istemişler.
Halkının içler acısı halini gören gezgin gücünü onlar için kullanmaya karar vermiş ve isyana katılmayı kabul etmiş. Fakat gezginin büyüyü başka insanlara öğretmesinin mümkünatı yokmuş. Büyü sadece periler tarafından yapılan bir ritüel ile bir insanın kullanabileceği şekle girebilirmiş.
Bu yüzden gezgin savaşta diğer insanlara büyüyü öğretemesede kendisi halkının gücü olup isyana önderlik etmiş.
Stratejileri ve savaş becerilerinin yanında sahip olduğu büyü, halkı ile birlikte krala karşı yapılan savaşta herkese zafer getirmiş.
Halk devrilen kral yerine, gezgini kralları olarak ilan etmiş ve Zentiada büyücülerin yönetime hakim olduğu bir devir başlamış."
Kızların ikiside aynı anda babalarına "Hikaye bitti mi baba?" diye sordular. Baba ise " Hayır yavrularım. Şu ana kadar anlattıklarımın hepsi sadece bir başlangıçtı, asıl hikaye bundan sonra başlıyor. " dedi.
Bu hikaye iki senedir kurguladığım bir şey umarım beğenmişsinizdir. Şimdilik büyücülerin nasıl oluştuğuna değindim , yakında koruyucularında nasıl ortaya çıktığını anlatacağım. İyi kötü yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spriggan (Peri Efsanesi#1)
Fantasy"Efsaneler kanla yazılır." B.s. 6300 yılı Zentia Ülkesi, Toplumunun 3 sınıfa ayrıldığı koca bir dünya; Büyücüler, Koruyucular, İnsanlar. Yönetimde güç sahibi olan 24 Ana Aile, Tek bir hükümdar; Büyücü kral. 15 yaşına giren her büyücü ve koruyucunun...