O gün Duru çok mutsuzdu. Türkiye de ki en sevdiği yere gitse bile bundan mutlu değildi. Çünkü 5 gün önce bebeklik arkadaşı Emre ile kavga etmişti. Emre Duru yu her zamankinden daha fazla kıskanmıştı. Aslında bu Duru nun hoşuna gidiyordu. Ama biriyle küs kalmak hoşuna gitmiyordu. Tüm dönüş yolu boyunca Emre yi düşündü. Duru havalimanına geldiğinde bir anda karşısında Emre yi buldu. Yavaşça Emre nin yanına doğru yürüdü . O sıralarda ağzı kulaklarına varmıştı herhalde. Emre Duru nun söyleyeceği ne varsa hepsini ağzına tıktı. Duru ya sarılıp,kulağına eğilip,fısıldayarak benimle çıkar mısın? dedi. Duru hayatında hiç olmadığı kadar şaşkın ve öfkeliydi. Duru sevdiğini kolay söyleyebilen bir kızdı. Çıkma teklifini erkek yapar gibi bir kompleksi yoktu. Bunu Emre biliyordu , eğer onu sevseydi 7/24 birlikte olduğu birine çoktan bunu söylemiş olurdu. Emre Duru 'nun kimseye konu ne olursa olsun hayır diyememesine güvenmişti galiba. O yüzden şaşırmıştı ve acaba bu kadar zamandır Emre beni dinlemiyor mu diye komplekse düşmüştü. Aynı zamanda böyle birşeyi nasıl ona sorabiliyor diye de öfkelenmişti. Yani bir garipti insanın bebeklik arkadaşına çıkma teklif etmesi türk filmi gibiydi. Tam havalimanının ortasındaydılar. Emre umutsuz bir şekilde Duru 'nun vereceği cevabı bekliyordu. Duru ise hala ağzı açık bir şekilde Emre nin suratına bakıyordu. Nasıl olduğunu bilmeden anlamı olmayan sözler söylemeye başladı. Emre buna alışıktı. Duru heyecanlandıkça saçmalardı. Aslında bu Emre için iyi bir şeydi. Duru hemen kendini toplayıp dışarıya bir yere oturmaya gitmek istedi. Duru ne cevap verecekti daha doğru dürüs barışmamışlardı bile. İşin kötü yanıysa Duru bu gece ailesi evde olmadığından dolayı Emre ve ailesinin evinde kalacaktı. Emre bütün gece Duru dan cevap bekleyecek,gittikçe sabırsızlanacaktı.