Vallaha Mı?

3.8K 194 23
                                    

Gözlerimi açtığımda karşımda yüzü gözü değılmış bir Onur vardı. Ve ona gülerek bak Ezel. Gözlerim aklıma gelenlerle sevgili katili ve Feyza'yı aradı. Onur her zaman ki gibi anlamış olacak ki:

"Feyza'yı kendimiz sakinleştiremeyince doktor çağırdık.  O sırada bahçede katili arayan Orçun abi ve polisi aramak için arabanın önünde durmuş Arda hoca da içeri gelince Feyza'yı Orçun abinin odasına bıraktık. Orçun abi de siz gidin İnci'ye bakın diyince ben de bir şey demedim ve sana geldik. Arda hoca da benim mi onu dövdüğüm yoksa onun mu beni dövdüğü belli olmayan katilin kaçtığı yerden ilerledi. Polisler geldi ve aşağıda sizin ayılmanızı bekliyorlar." dedi. Bu konuşmanın üzerine anlamamak ayıp olurdu. Çok konuşmuştu ama anlamıştım. Yatakta doğruldum ve ayağa kalktım. Biraz gerinip hızlıca Orçun abinin odasına daldım. İçeri girdiğimde üstü başı dağılmış bir Feyza ve koltukta uyuyakalmış bir Orçun abi ile karşılaştım.

Tam Orçun abiyi uyandırmak için yanına gidecektim ki camda biri olduğunu fark ettim. Kim olduğunu anlamak için uzun uzun o tarafa baktım. Birden camı tıklatınca irkildim. Yavaş ve ürkek adımlarla cama doğru ilerledim ve kim olduğunu görebileceğim kadar perdeyi kaldırdım. Karşımda katili görmemle ufak bir çığlık atmam, Orçun abi ve Feyza'nın uyanması ve katilin camdan atlayıp kaçmaya başlaması bir oldu. Cama baktığımda ters bir yazı vardı. Siyah tahta kalemiyle yazılmış...

Yazıda 'Ne o korktunuz mu küçük kurbanlarım?' yazıyordu. Ürkerek camdan çekilirken Orçun abi anlamış olacak ki koşarak odadan çıktı. Feyza ise benim ne gördüğümü doğrulamaya çalışır gibiydi. Feyza titremeye başlayınca yanına gittim vr ona sarıldım. Aşağıdan sesler geliyordu. Sanırım abim gelmişti.
Feyza:

"Abimi öldürmemiştir değil mi?" dedi. Ben de onun gözlerinin içine baktım. Ben:

"Öldürmemiştir...herhalde!" dedim. İkimizde korkuyorduk. İçeriye anid3n biri dalınca ağzımdan çıkan kısa çığlığa engel olamadım. Abim, Onur ve Ezel gelmişti. Ezel'in elinde salatalık turşusu vardı. Bu çocuk benimle dalga mı geçiyordu yoksa ciddi miydi? Abim Ezel'e baktığımızı anlayınca güldü. Ezel ise bize 'Ne var?' der gibi bakıyordu. Hiç bir şey yapmadım.
Abim:

"Kızlar bizim bu katili yakalamamız için bir planımız vatir ama ilk önce ifade vermeniz gerekiyor..." dedi ve polislere seslendi. Polisler odaya girdiklerinde abimi çıkartmışlardı.
İlk olarak Feyza ile başladılar. Polis:

"Adın, soyadın?" dedi. Feyza:

"Feyza Nur Bilsel" dedi. Polis:

"Hepisten kaçan Faruk Bilsel neyin oluyor? Bir bağlantın var mı?" dedi. Feyza bana endişeli bir bakış atarken:

"A-abim!" dedi. Polis:

"Kaçmasına yardım ettin mi?" dedi. Feyza:

"Hayır, bugün bahçedeki cinayetle aynı anda telefonuma bir me-saj geldi. O-orada yazıyordu a-abimin kaçtığı." dedi. Korkusu gün yüzüne çıkmıştı ve sesine vurmuştu. Polis:

"Katilin  Yuşa Ataş'ı öldürdüğünü gördün mü?" dedi. Dördümüz aynı anda:

"Yuşa mı?" dedik. Yuşa... Kankam olan...

Biraz kısa oldu ama bu bölümde devam etseydim bir sonraki bölümün bir ekşınlı kalmazdı. Onun için özür dileyerek bu kısa bölümü sizlerle paylaşıyorum...

Abiler Mi? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin