"Memur bey katil Yuşa'yı mı öldürdü?" dedi. Onun sözleriyle Onur da kendine geldi. Ben de kendime geldim. Ezel'le baktığımda polise ağzı beş karış açık, gözleri pörtlemiş ve gözlerini kırpmadan baktığını fark ettim. Sanırım o surada hâlâ şoktaydı. Polis memuru:
" Evet gençler,katil Yuşa'yı öldürdü. Şimdi hanginiz bu olayı gördü?" dedi. Ezel de kendine gelmişti. Ezel:
"Memur bey bi-biz görmedik. Eğer görseydik o katil yaşamazdı." dedi. Bence biraz şüphe çekmişti. Polis memuru:
"Genç adam Yuşa Ataş'ı neden öldürürdün?" dedi Ezel'e bakarak. Şüphe çektiğini anlamıştım. Ezel:
"Ne yaparsa yapsın öldürmezdim. O benim kardeşim..."dedi. Yuşa' yı içimizden kimse öldürmezdi. Polis memuru Onur'a döndü. O sırada odada telefon sesi yankılandı. Birinin telefonu çalıyordu. Polis memuru telefonu vçcebinden çıkardı ve arayana bakıp cevapladı. -Alo, efendim amirim? +... Sadece bu kısmını duymuştuk. Memur dışarı çıkmıştı. Diğer memur ise bize bakıyordu. Bir süre sonra memur içeri geri geldi. Geri geldiğinde odak noktası bendim. Bana bakarak:
"İnci Maden, cinayet şüphelisi olarak seni karakola götürmem gerek." dedi ve bana doğru gelmeye başladı. Şok olmuş bir şekilde memura bakarken Onur önüme geçmişti. Onur:
"Memur bey cinayet anında biz tam olarak bu odadaydık. Gördüğünüz gibi yerdeki büyük taşla camı kırdılar. O sırada İnci, Feyza, Ezel ve ben yatakta oturuyorduk. O suçsuz!" dedi. Ben ise hiç bir şey söyleyemiyordum. Memur:
"Genç adam, birisi telekomlardan birinden İnci hanımı ihbar etmiş... Elimden bir şey gelmez. Hem bunu kanıtlayamazsın!" dedi ve Onur'u kenara çekti. Onur ise hak verdiğinden mi bilmiyorum ama çekildi. Biz gam dışarı çıkacakken içeri nefes nefese Arda hoca girdi. Arda hoca:
"Memur bey, ka-katil bahçede!"dedi. Memur kolumu bırakıp diğer memurla beraber odadan koşarak çıktılar. Arda hoca bana bakıp:
" İnci beni takip et!"dedi. Nedenini anlamasam da dediğini yaptım. Peşinden gittim. Aşağıya inip evin arka çıkışına gittik. Arka çıkışından çıkarken Arda hoca koşmaya başladı. Brn de ona ayak uydurdum. Bahçede bir köpek kulübesi vardı. Bana baktı ve:
" Gir hadi! Seni saklamaya çalışıyorum! Hadi..." dedi. Dediğini yaptım ve kulübeye girdim. Kulübede bir kağıt vardı. Elime alıp baktığımda üzerinde bir şeyler yazdığını fark ettim. Okumak için çevirdiğimde üzerindeki yazı beni ürkütmüştü. İliklerime kadar titremiştim. Katil bunu sadece bir notla başarmıştı. Beni ölesiye korkutmayı başarıyordu. Polisler benimle uğraşırken asıl katil ise dışarıda dolanıp beni tehtid ediyordu. Korkuyla dışarı çıkacaktım ki dışarıdan bir çığlık sesi gelmesiyle ne olduğunu görmek istemediğim için dışarı çıkmamaya karar verdim. Ortadan kaybolmam beni daha çok cinayet şüphelisi yapsa da çıkacak cesaretim yoktu. Katil gezinirken etrafta dolaşmak akıllıca değildi. Tekrar notu okuduğumda çığlığın sebebini anlamış oldum.
Katilin inşallah nota yazdığı kadar cani değildir. Bunu yapmaz...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İnci
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Feyza
Gene kısa bir bölüm. Ama bölümleri uzatınca zorlama gibi oluyor. Yani öyle hissediyorum. Büyük ihtimalle yarın falan bölüm gelmeyecek. Cuma günü belki gelir... Arkadaşlar ben hala yoğunum. Çünkü bizim hocalar bize zoom ve Skype üzerinden online ders veriyorlar ve ödevlendiriyorlar. Günlük 400 soru çözmem gerekiyor. Bu nedenle sadece gece yazabiliyorum bölümleri. Ve gece yazınca kısa oluyorlar... Haftasonu belki uzun bir bölüm yazabilirim ama söz vermiyorum.
Ve iki şehidimiz var. Allah'tan rahmet ve yakınlarına sabır diliyorum. Onlar cennette bizi bekliyorlar. Lütfen hem doktorlarımız için hem de askerlerimiz için dua edelim. Buna ihtiyacımız var. Allah'ı yanlarında hissetmeye ihtiyaçları var.
Ve evden çıkmayalım. Sokağa çıkma yasağı gibi düşünelim. Hayat eve sığar...
