I Wanna You Anymore

Talihsiz Olay °3

Yeni bir gün!

Daha iyi başlayacağım bu güne!

Diye düşündü.
Ama hiç de istediği bir gün olarak bitirmedi maalesef.

Bu gün gerçekten kötü şeyler yaşamıştı.

Pansy Parkinson 'un üstüne geçerken ayağı takıldığı için muzlu puding dökmüştü.

İsteyerek olmadığını açıkladı.
Ama o kim?
Pansy Parkinson..
O anlar mı?
Anlamaz.
İyi davranır mı?
Davranmaz.

Her şey bu yüzden oldu zaten. Slytherinli' lerin laftan ve halden anlamaz huyları yüzünden oldu her şey.

"Özür dilerim Pansy."

"Ne cürretle!"

"Ne cürretle üzerime Puding dökersin!"

"isteyerek olmadı ki"

"Bu kadar sakar olman benim suçum mu Laklak Lovegood "

Arkalarından biri gelmişti.
Asasını çıkarıp bir kaç söz söyledikten sonra Pansy 'nin üstü tamamen temizlendi.

Luna arkasını döndüğünde o an Pansy' e yardım etmesi çölde kutup ayısı olma ihtimalinden daha az birini gördü. Çok şaşırmıştı ve utanmıştı.

"Senin yardımına ihtiyacım yok Potter!"

Harry alaycı bir şekilde ;

"Sadece şu sakar mahlukla daha fazla uğraşma da ağlamasın diye geldim."
Dedikten sonra

Gülmeye başladı?

Neden?

Herkesin sevdiği potter neden Luna 'ya böyle davranıyordu?

Luna gözlerinin dolduğunu hissetti.

Ardından Harry' nin arkasında tekrar biri belirdi.

Bu kişi de, çölde bir bedevinin kutup ayısı ile olan ilişkisi kadar Luna ve Harry 'e uzak biriydi.

"Onu rahat bırak Potter."

Harry de şaşkınlıkla arkasını döndü.

-Neyse ki yaşanan bu olaylardan öğretmenlerin haberi olmamıştı. Büyük salonda öğretmen yoktu. -

"Peki bundan sana ne Malfoy?"

Hufflepuff da bu sefer Slytherin masasının önünde yaşananları sessizlikle izlemeye başladı.
Şimdi hemen hemen herkes onları izliyordu.

Luna sanki adaya karışması gerekiyormuş gibi hissetti.

"Herkes bize bakıyor. Tamam. Özür diledim ve bitti. Siz ikinizin olayı daha fazla büyütmenize gerek yok. Üstelik bir de sadece Pansy ve benim aramda olan bir olayken hemde."

"Sana soran olmadı Lovegood "

Luna sinirlenmişti. Kendisiyle ilgili bir olayda görmezden geliniyordu resmen.

"Afedersin de asıl sana soran olmadı Malfoy. Benim hakkımda bir konuda kavga edemezsiniz. Bu seni de, Harry'i de ilgilendirmez! "

Draco, Harry'deki mavi gözlerini bu sefer alıp, Luna'ya doğru tuttu.

Luna Draco ile gözgöze gelememek için her şeyi yapıyordu resmen.
Sonra da sanki olay Harry ile Draco arasında yaşanmışcasına orayı terk edip gitti. Artık zaten bu tatsızlıkla nasıl kahvaltı edecekti ki.

Öğlen ~

Luna bahçedeydi ve her zamanki gibi dergilerini karıştırıyordu.
İçlerinden biri kaybolmuştu.

Mutsuz bir şekilde dergileri hızlı hızlı karıştırmaya devam etti.

Sonra yanında biri belirdi.

Draco.

"şey, sabahtan beri bir şey yemedin. Ve mutsuz görünüyordun."

Dedi ve, Luna'ya elindeki muzlu puding kabını uzattı.

Luna havuç görmüş tavşan gibi ilk pudinge, sonra da onu tutan kişiye baktı.
Bu olabildi miydi?
Draco Malfoy kendisine muzlu puding veriyordu.

" Şey, teşekkürler. İnan bu gün daha başka hiç bir şey beni bu kadar mutlu edemezdi."

Dedi ve sonra  ağacın etrafındaki dağılmış dergilere merakla  bakan Draco 'ya çevirdi  bakışlarını.

"Biri kayboldu. O yüzden karıştırıyordum."

"Hangi serisi kayboldu?"

"Çılgın adam otları' nın 200 yıllık yaşam öyküsü"

"Ondan bende bir tane fazladan var. İstersen, verebilirim?"

"Ne? Sen, sen bu dergileri okuyor musun!?"

Kendisine oldukça normal ve sakin bakan Draco' ya, hâlâ şaşırdığını ifade eden bakışlarını atmaya devam ediyordu.

"Sakin ol Luna. Ben de bir insanım ve teknik olarak öğrenciyim. Ve bu aptal okuldan mezun olabilmek için bir kaç fazladan bilgiye ihtiyacım var o kadar."

Devam etti ;

"Bu sömestır'da getiririm. Malikaneye gidiyorum."

"Teşekkürler."

Draco çoktan kalkmıştı oturduğu ağacın dibinden. Tekrar arkasını dönüp hani o hepimizin bildiği harika alevli bakışı var ya.
Ha işte ondan atıp gitti.

-ki ben burada düşüncesiyle delirirken, Luna' yı tahmin bile edemiyorum. -

~

Vs

Hangisi?

Umarım kısa sürede bu koronavirüs salgınını ülkemizden atarız.
Sağlıklı kalın 💚🐍