DANGER

5. BÖLÜM

Ertesi gün yine elinde kitabıyla bir ağacın altına oturmuştu Mihee. Ama bu sefer okumuyor, sadece elinde tutuyordu. Gözleri kapalı bir şekilde gördüğü manzarayı düşünüyordu. O kızın kim olduğunu merak etmişti. En çok da Jin'in ona neden sarıldığını merak ediyordu. Belki arkadaş, belki de sevgililerdi. Bu düşünce içinde anlam veremediği bir sıkıntıya sebep olmuştu. Sonra kendine geldi. Jin'in sevgilisi olup olmadığı umurunda olmamalıydı.

Etrafına bakındı. SunMi ona doğru geliyordu. Morali bozuk gibiydi. Mihee'nin onu fark etmesiyle adımlarını hızlandırdı. Çok hızlanmış olacak ki kendini durduramayıp Mihee'nin üzerine düştü.

- Yavaş hayvan ezdin beni!

- Özür dilerim

- Neyin var?

- Grup çalışmasından kalıcam

- Neden?

- Çünkü tek kişilik grup olmaz!

- Bağırmadan düzgünce anlat şunu

- NamJoon, JiMin ve ben grup olduk. Ama onlar beni yüzüstü bıraktı. Sabahtan beri hiçbir yerde yoklar.

- Gelirler birazdan, neden bu kadar sıkıntı yapıyosun ki?

- Çünkü sunumu 3 gündür ertelemek zorunda kalıyorum onlar yüzünden. Ben buraya gelebilmek için çok çaba harcadım. En iyi sen biliyosun bunu.

SunMi sözlerini bitirir bitirmez gözyaşları akmaya başlamıştı. İstediği bölümü kazanmak için birçok fedakârlık yapmıştı. Yapması da gerekiyordu. Mihee onu çok iyi anlıyordu. ama elinden onu teselli etmekten başka bir şey gelmiyordu.

o sıra gözleri okul kapısına takıldı. Jin ve dün gördüğü kız okula giriyordu. Önce kızı süzdü biraz. Beyaz bir pantolon giyiyordu. Üstünde çizgili bir gömlek vardı. Fazla oyalanmadan jin'e çevirdi bakışlarını. Siyah pantolon, siyah gömlek ve siyah deri ceket vardı üzerinde.Çok çekici görünmüştü Mihee'ye. Sadece ona değil, diğerlerine de çekici geliyordu. Ama Mihee için başka bir anlamı vardı Jin'in . Yıllar önce duyduğu sevgi belki de hâlâ içinde bir yerlerdeydi. Biraz daha kurcalasa bulabilirdi belki. Oysa Mihee duymamayı seçiyordu içindeki sesleri. En iyisi buydu ona göre. Kimse yaşamadan bilemezdi neyin doğru neyin yanlış olduğunu ama hissedebilirdi. Tıpkı Jin gibi...

Biraz daha bakmaya devam edecekti ki çoktan yakalandığının farkına vardı Mihee. Kalbi hızlanmıştı, ne yapacağını bilemedi. Aklına gelen ilk şeyi yapıp hızlıca oradan uzaklaştı. Hiçbir şey düşünemiyordu. Aklında sadece Jin'in keskin bakışları vardı...

- - - - - - - - - - - -

Akşamüzeriydi. Kızlar dolaşmaya çıkmıştı. Daha ok SunMi'nin kafasını dağıtmak için çıkmışlardı. Çünkü dediği gibi grup çalışmasından kalmıştı. Bunu düzeltebilmek için bir sonraki grupta çok iyi bir proje sunmalıydı. Diğer taraftan da Mihee'ye kızgındı. Ona ihtiyacı olduğu bir zamanda Mihee onu bir erkek için yalnız bırakmıştı. İşte yavaş yavaş çatlamaya başlamıştı aradaki bağlar. Küçük ve etkili çatlaklar büyük yıkımlara neden olur. Onlar için bu dönemler yaklaşmaya başlayacaktı.

Ortam çok sessizdi. Nara sonunda dayanamayıp sessizliği bozdu.

- Ben derim ki gecelere akalım

- Akıyoruz ya

- Çok sıkıcısın Sun.

- Yooo ben gayet eğlenceli bir karakterim

Mihee bu konuşmalara katılmıyordu. Beden olarak orada olsa da ruhen değildi. Kafası başka bir yerdeydi.

- Mihee Hanım bizimle gelmiyo galiba

- Hı ne

- Taehyung'un barına gidicez geliyo musun?

- Abime sormam lazım

- Sor

- Ya da sormiyim nasıl olsa arkadaşı bir şey demez herhalde

- Demez demez ben Tae'yi arayayım

Nara Taehyung'la konuşurken SunMi ve Mihee' de sessizce duruyorlardı. SunMi'nin bakışlarında beklenti vardı. Birinin bir şey yapmasını bekler gibiydi. Tam o sırada Mihee konuşmaya başladı.

- Bugün yaptığım yanlıştı.Özür dilerim çiçeeem

SunMi hiç pas vermemişti ama Mihee gıdıklamaya başlayınca dayanamadı. Kahkahalarının arasında konuşmaya başladı.

- Tamam tamam dur! Affettim seni:

Birbirlerine sıkıca sarıldılar. Telefonu kapatan Nara da onlara katıldı. Bu sarılma Mihee köpek görene kadar sürmüştü. Mihee köpeği görünce SunMi'nin arkasına saklanmış onu siper ediyordu. İkili ise ona gülüyordu. Köpek Nara'nın yanına gitmişti. Onu tanıyordu. Sahibinin yanında görmüştü onu , iyi biriydi.

- Tanie~

- Bende varım aşkım~

- Aşkım mı! (M/S)

- Eee biraz öyle oldu

- Biraz mı AŞK olsun Nara'm

- Sen sussana ortalığı ne karıştırıyosun

- Özür dilerim kraliçem affedin beni

- Iyyh şapşal seni

Tae ve Nara aralarında konuşurken Mihee ve Sun onları ağızları açık bir şekilde izliyorlardı. Bu aşk onları baya şaşırtmıştı. Genelde yan yanayken sürekli atışan bu ikili hangi ara sevgili olmuşlardı da kimse anlamamıştı.

İkili aralarında geçen olayları anlatırken bir anda 6 kişi olmuşlardı. Bu fazla uzun sürmemiş sayıları tekrar dörde inmişti. Çünkü JiMin, SunMi'yi sırtlayıp götürmüştü. Peşlerinden de Tae ve Nara gitmişti. Yine baş başa kalmıştı Mihee ve Jin. Hiç konuşmadan birbirlerine bakıyorlardı. Mihee bir şeyler söyleyecek gibi olsa da vazgeçmişti. Çünkü sorusuna karşı alacağı cevabı biliyordu. Kocaman bir "Sana n e"...

- - - - - - - - - -- - - - - -

Gözlerinle çok şey anlatıyordun etrafına

Sen anlamadığımı sanıyordun

Ama çok yanılıyorsun

Her zamanki gibi...