"Hayır, hayır sakın ağlama... Sen kraliçesin sen güçlüsün, öyle olmak zorundasın. BUNU HAK EDİYORSUN" fısıltılar beynimi işgal ederken bir taraftan arkadan gelen daha da kısık seslere kulak verdim "Tabi bu gerçekten sen olsaydın bir canavara dönüştüğünü göremiyor musun Ashlyn. Ailen bunu mu isterdi??...Bu sen değilsin gerçek kimliğini hatırla!" iç sesim kendi kendine savaşırken sadece bunları göz ardı etmeye çalıştım.
Korumalar beni bahçeye çıkardığında onu gördüm. Off lanet olsun bu kız bana rahat vermeyecek miydi? İşin kötü kısmı büyü yapmayı tesadüfen bugün öğrenmemdi. Ve açıkçası bir şeyleri başarabileceğimi hiç düşünmüyordum. Derinlerden geliyormuş gibi gelen boğuk, buz gibi sesi beni düşüncelerimden çıkarır gibi oldu ama ailem gözlerimin önüne geldi. Freya'm canım kardeşim abla deyip boynuma yetişemediği içim belime sarıldığında yüzünden eksik olmayan o sevimli gülümsemesi, o sevimli gözlerini açıp yanaklarıma küçük, sevimli öpücükler bırakması... Çok değil yalnızca bir gün önce hatta birkaç saat önce normaldim sinir bozucu derecede normaldim hemde. Böyle şeylerin sadece masallarda olduğuna inanırdım. Keşke böyle bir hataya düşmeseydim. Küçükken en büyük isteğim bir peri olup kötülerle savaşabilmekti. Onları yenmek o sihirli diyarın prensesi olma...Asla o kötü kişinin kendim olacağını hayal edemezdim ve kraliçenin de...
ASLA!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMPERİUM
FantasyKaybolmuştum. Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu. Zifiri karanlıktı. İleride mavi bir ışık gördüm adımlarımı hızlandırdım ve ona doğru yürümeye başladım ama ışığın sahibinin hayatımı değiştireceğini bilmiyordum...