Harry Riddle

Hogwarts

"Yani hepsi bu mu?" diye sordu Harry,  karşısındaki  25 kişiye. Bu gün Hogsmade'e bir baskın olmuştu ve Harry'e verilen tek bilgi bir çoğu mağazanın yerle bir olduğuydu. 

"Tabii ki hayır. En güzel haberi en sona sakladık. Hogwarts öğrencilerinden birine İmperius Laneti yapıldı. Her an Hogwarts'a girebiliriz" dedi Lucius oldukça soğukkanlı bir şekilde. Oysa ki kendi oğlunun da Hogwarts'da olduğu düşünülünce bu kadar soğukkanlı kalması biraz garip kaçıyordu.

"Peki senden haberler ne Puella?" diye sordu Harry. Hogwarts işi moralini oldukça yükseltmişti. Kız adını duyunca hızla ayağa kalktı ve yoktan var ettiği tahtaya bir şeyler çizmeye başladı. Puella,  Ölüm Yiyenler'e  yanlızca 1 yıl önce katılmıştı. Fakat Hogwarts hakkındaki bilgileri sayesinde hızla Elit Gruba katılabilmişti. Yalnızca 6. Sınıf'ta olduğu için baskınlara katılamıyordu. Puella anlatmaya başladı.

"Dumbledore gözlemlerime göre her ayın 20'sinde okuldan 1 haftalığına uzaklaşıyor. Hogsmade'e kadar gittiğini biliyorum ama sonrasında ortadan kayboluyor. Ki tahminimce cisimleniyor." dedikten hemen sonra asasını çıkardı ve herkesin önünde bir kaç tane dosya belirdi.  Ve sözüne devam etti.

"Önünüzdeki dosyalarda Dumbledore'un Muggle'ların kamera dediği bir şey sayesinde çekilen fotoğrafları var. Ayrıca bu fotoğrafların hepsi Dumbledore'un okuldan gittiği günlerin birinde çekilmiş. Yani bu da demek oluyor ki Dumbledoreûn Muggle sokaklarında bir işi var ama ne? Tabii  en iyi sonucu elde etmek için Dumbledore'un çoğunlukla görüldüğü sokakları işaretledim. Buradan hepsini göreilirsiniz" diye sözünü tamamladı ve yerine otudu.

Harry bu kızı gerçekten seviyordu. Bir kere işini her daim mükemmel yapıyordu. Her detaya dikkat ediyordu. 'Kız boşuna Ravenclaw'a gitmemiş' diye düşündü Harry. 

Daha sonra toplantı boyunca ilk kez konuşan Voldemort şunları dedi "Bu sokakların anlamı benim için çok büyük. Puella, Dumbledore'un gittiği her yeri bana bildirmeni istiyorum. Toplantı bitmiştir" dedi Voldmort. Harry herkesin çıktığından emin olduktan sonra babasına döndü.

"Oralar neden o kadar önemli'" diye sordu

"Oralar benim çocukluğumun geçtiği yerler. Tahminimce benim hakkımda bilgi toplamaya çalışıyor. Tabii oradakilerin hiçbirinin beni hatırlamadığı düşünülünce güzel okulunu boşu boşuna bırakıyor" dedi Voldemort alayla

"Peki ya Hogwarts'a ne zaman saldıracağız"

"O yaşlı bunak okulu terk ettiği gibi dolabı kullanıp okula gireceğiz. Öğrencilerin hiç bir şeyi fark etmemesi çok önemli. Sadece profesörler ile sessiz bir düello yapıp oradan gideceğiz. O yaşlı bunak geldiğindeyse onu ortadan kaldırıp yönetimi ele alacağız. Bu çok önemli Harry. Hogwarts'ı alırsak Bakanlığı almaktan çok daha büyük bir zafer kazanmış oluruz."

"E o zaman Hogwarts'ın başına kim geçecek?" diye soru Harry merakla. Hogwarts her halükarda eğitim vermeye devam etmeliydi.

"Aslında ben sen olursun diye düşünmüştüm. Ne de olsa okulu yönetmek için senin gibi keskin zekaya sahip birisi olması gerek" dedi Voldemort sakince

"Ama ben daha 11 yaşında bile değilim!" dedi Harry şaşkın bir ses ile.

"Bazen unutuyorsun Harry ama sen bir büyücüsün" dedi Voldemort alayla

"Yani beni yaşlı biri gibi göstereceksin?" dedi Harry babasının zekasına yeniden hayran olarak.

"Tam olarak öyle yapacağım. Hem öğrencilerinin bir kısmını karanlık tarafa çekmekten mutluluk duyacağına eminim" dedi Voldemort

"Ah ne demezsin. 'Evet çocuklar bu gün hepinize Ölüm Yiyen olmak ne kadar güzel onu anlatacağım'" diye sesini kalınlaştırarak konuştu. Babası ona güldü ve ikisi birlikte çalışma odasına gittiler

***

"Ama bu çok mantıksız!" diye yakındı Harry babasına. Babası ona az önce Hogwarts baskınına  katılmayacağını söylemişti.

"Neden katılamıyorum ki! Onlar daha A demeden işlerini bitirebileceğimi biliyorsun!" diye devam etti Harry.

"Harry sana son kez anlatıyorum. Sen Slytherin soyunun varisisin ve aptal bir baskın için canını tehlikeye atmayacağım." dedi Voldemort bezmiş bir sesle. 

"Bana güvenmiyor musun?" dedi Harry meraklı sandığı bir sesle.

"Sana güveniyorum. Ama yine de gitmeyeceksin ve ayrıca ısrar etmeyi de bırak" dedi Voldemort Harry'nin bir şey demek üzere olduğunu görünce.

*HOGWARTS*

Dumbledore okuldan ayrılmıştı. Puella ve İmperius Lanetinin etkisi altındaki çocuk sayesinde Elit Grup Hogwarts'a çoktan girmişti bile. En önlerinde ise simsiyah cübbeler içinde Lord  Voldemort duruyordu. Saat gecenin 4'ü  olduğu için herkes uyuyordu. Koridorlarda gezinen Profesörlere ilk başta seçim şansı sunuldu. Savaşmayı seçenler büyük oranda 1 dakikadan sonra öldü. Aralarında en çok dayanan Minerva McGonnagal ile Filius Flitwick olmuştu. Ama onlarda en sonunda ölüme mahkum olmuşlardı. Fakat bazıları mantıklı seçimler yapıp ölmekten kurtuldu. Bunların arasında Severus Snape, Sybill Tralawney, Pomona Sprout ve Grubly Plank'de vardı.

Aslında  planları tam istedikleri şekilde ilerliyorlardı.Ölüm Yiyenler, Dumbledore'u beklemeye başlamışlardı ki birden tam arkalarından bir ses duydular. O tarafa döndüklerinde aynı babasınınki gibi simsiyah bir cübbe setinin içinde olan bir Harry görmeleri pek gariplerine gitmiş gibi durmuyordu. Sonrasında Voldemort'da o tarafa döndü ve Harry'i görmesi üzerine sinirden parçalara bölündü. En sonunda durumu kabullendi ve birden gelen bir ses ile kaşları çatıldı.Tam karşı koridordan bağırma sesleri geliyordu. Yaklaşık 20 saniye sonra ise olan olmuştu.

Griffindor'lar ellerinde asaları ile Ölüm Yiyenlerin karşısında dikiliyorlardı. Sonra birden her yeri ışıklar kavradı. Harry bu Griffindor'lara gerçekten acıyordu. Bir gün - ki büyük ihtimalle o gün bu gündü - bu cesaretleri yüzünden öleceklerdi de haberleri yoktu.

Harry ona doğru gelen iki 4. Sınıf öğrencisine baktı. Asasını havaya kaldırdı ve daha uzun boylu olan üzerinde tuttu. Sonra asasını sakin bir şekilde sallarken "Crucıo" dedi tembel tembel. Sanki yaptığı bir uçurma büyüsü gibi sakin sakin duruyordu. Çocuğun attığı çığlık o kadar acı doluydu ki bir an herkes kendi işlerini bırakıp 10 yaşındaki ile 15 yaşındaki çocuğu izlemeye başlamıştı. Harry en sonunda büyüyü kaldırdı ve çocuğun gözlerine bakarak şu iki kelimeyi söyledi

"Avada Kedavra" 

Hemen sonrasında beliren yeşil bir ışık ve bir bağırış turnesi

"PERCY!"

"-ASLEY ONU ÖLDÜRDÜ-"

"WEASLEY'İ ÖLDÜRDÜ"

Harry tüm bu bağırışın arasındasesini duyurmak için asasını kullanmak zorunda kaldı.

"O lanet çenelerinizi kapayın! Sizlere de aynısından bir ölüm verebilirim. Ölmek istemeyenler asalarını sakince yere bıraksınlar. He ölmek isteyenler bnu bizzat benim yapacağımı bilsin." diye sakince konuştu Harry. Ses tonu sanki hava durumundan bahseder gibi sakindi.  Arkadan 2 tane çocuğun bağırdığını duydu. Çocuklardan biri;

"Kardeşimizi öldürdün seni böcek!" diğeri devam etti

"Bu yanına kalmayacak" 

Sonra Voldemort konuşmaya başladı

"Sen...Slytherin varisine böcek dedin ha. Acılı bir ölümü garantilediğini bildirmek isterim...Dawod! Oh hayır bu senin için çok acısız...Crucio. Hayır bu da olmaz ölmeden önce bana yalvarmanı istiyorum, gözlerinde ki ışığın sönüşünü görmek istiyorum... Avada-" lafı beyaz upuzun bir sakalı ve kemerli bir burnu olan adam tarafından kesildi

"Görüşmeyeli uzun zaman oldu Tom"