Kütüphane

352 15 1
                                    

medya; Rüya YENİLMEZ

***************

Sabah erken kalkıp okula babam ile araba ile gelmiştik.Bugün biraz huysuzdum.Bence çok normaldi.Sonuçta öğle arası yemek yemek varken Didem ile kütüphaneyi temizlemek zorundaydım.Şuan dersimiz kimyaydı.Ve ben kendini beğenmiş Nazmiye hocayı sevmiyordum.Ne yapabilirdim.Kadın artık bunamıştı.Ve gelmiş hala bize ders anlatmaya çalışıyordu.

'Rüya?Kalk bakalım kızım ayağa.'

'Buyurun hocam.Bir isteğiniz mi vardı?'

Nazmiye hoca başımda dikilmiş bana tuhaf tuhaf bakıyordu.

'Ödevin diyorum nerede?'

Ne ödev mi? AHH! Doğru ya molekül formüllerini yazacaktık.Ben de kafa mı kaldı ki? Hepsi o Didem olacak kızıl şeytan yüzünden.

'Şey hocam ben ödevimi evde unutmuşum da.'

Nazmiye hoca tek kaşını kaldırarak 'Öyle miii?' dedi.

Bir de keşke tek kaşını kaldırabilseydi.Zavallıcık haberi yok galiba ama kendisi maalesef ki bir tek kaştı.

'Öyleymiş hocam.'

'Rüya çabuk tahtaya çık bakalım.'

Gerçekten mi? İlkokul çucuğu gibi beni tahtaya mı kaldıracaktı? Bu tekkaş Nazmiye benle dalga geçiyor olmalıydı.Tahtaya çıkıp etrafıma bakınınca tek ödevini unutanın ben olduğumu fark ettim.Hadi ama ben neden zekilerin olduğu sınıftaydım ki.

Gıcık tekkaş Nazmiye beni bir ders boyunca tahta da ayakta tuttu.Bunak ne olacak işte.Zil çaldığın da direk sınıftan çıkıp kantine indim ve kendime atıştırmalık bir şeyler aldım.Sonuçta iki ders sonra koskocaman bir kütüphaneyi temizleyecektim.O yüzden acilen mideme bir şeyler depolamam lazımdı.Masaya oturup tam yemeğimi yemeye başlayacakken bizimkiler gelip hemen masaya kuruldular.

'Yazık lan size.Koskoca kütüphaneyi temizleyeceksiniz.Ayrıca bu eylemi Didem ile gerçekleştireceksiniz.'

'Sen hiç konuşma marul.Bizi sattın sen.Biz orada canla başla savaşırken sende bizi videoya çektin.Küstüm ben sana.'

'Öyle deme Rüya kankim.Sadece siz kızların işine karışıp da sizden dayak yemek istemedim.Videoyu da hatıra olsun diye çektim.Fena mı oldu işte? İzler izler güleriz artık.Hadi affet beni.'

'Bir düşüneyim.Seni bir şartla affederim.Git bana çikolatalı süt al gel.'

'Emrin olur.'

Mete bana çikolatalı sütümü almaya gittiğinde ben çoktan kendi aldıklarımı bitirmiştim.

'Aklın sadece yemeğe çalışıyor Rüya.'

'Niye öyle diyorsun canım ikizim.'

Duru kafasını olumsuz anlamda sallayarak kendi kendine söylendi.

'Şey Rüya sana bir şey sorabilir miyim?'

'Tabiki de Ezgi ne istiyorsan sorabilirsin.'

'O kadar yemek yemene rağmen nasıl hala bu kadar zayıf oluyorsun?'

Duru benim cevaplama fırsat vermeden kendi cevapladı.

'Nasıl olacak.Hiç yerinde durduğumu var sanki.'

'Sana katılıyorum Duru kankim.'

Hemen Mete'ye dönüp ellerimi uzatarak 'Çikolatalı sütüm?' diye sordum.

Çikolatalı sütümü bana uzatarak yerine oturdu.Sütümü kaptığım gibi hemen açıp içmeye başladım.

'Yavaş Rüya yavaş.Peşinden atlılar koşturmuyor, boğulacaksın şimdi.'

Belalı İkizlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin