Kayıp Kimlik

Rüyanın izinden

Oy ve yorum atmayı unutmayın sizi seviyorum.

Zifiri karanlık yerler dolunayın ışığı ile aydınlanıyor ve içimde bir tedirginlikle durmadan koşuyorum ama neden koştuğumu bilmiyorum daha önce hiç görmediğim bir yerdeyim burası neresi? Etrafı biraz inceledim sadece mermerden yapılmış iki sütun var burda geri kalan kısmı da varmış ama sanki yıkılmış yada zamanla çökmüş gibi duruyordu

etraf sisli ve geceden kaynaklı karanlık ben buraya ne ara geldim? Mermer sütunlara doğru yürüdüm insanların garip bir ibadet ettiğini gördüm baktıkları hizada ise orta boylarda elbise giymiş ok ve yayı olan geyiği ile yürüyen bie kadın var sanırım ona ibadet ediyorlar onlara doğru bir adım atmamla hepsi hızla bana döndü o korkuyla titreyerek uyandım yine rüya ile gerçeği ayırt edemedim tuvalete gidip yüzümü yıkadım ve ELLERİMİ YIKADIM ve tuananın hazırladığı nefis yemekleri yedim bu sefer hiç konuşmamadık televizyonu açıp saçma sapan kanalları gezdim sonra bir belgeselimsi programa denk geldim UNESKO dünya mirasları listesine yeni bir miras eklendi ARTEMİS TAPINAĞI burası orasıydı bugün rüyamda gördüğüm yer

içimde bir ses bir çiçeğin açışı gibi açtı ve ilk sözlerini söyledi "o yere gitmelisin orda seni bekleyen şeyler ver" o sözleri dinleyeceğim heyecanla odama girip valizimi toparladım ve internetten tapınağın nerde olduğuna baktım izmir efesteymiş hemen izmire bir bilet aldım ve bu akşama bilet buldum Tuana içeri girdi ve alay ederek
"O kadar mı sıkıldın benden?"
Ne dediğini anlamadım ve boş bulunarak
"Ha?"
"Diyorum ki benden o kadar mı sıkıldın? Kaçıyorsun galiba?"
"Hayır izmire gidiyorum"
"Neden bir şey mi oldu"
"Hayır olmadı sadece gitmeliyim"
"Ben de gelebilir miyim? Burda çok sıkıldım değişiklik olur sana da eşlik ederim"

Tuana yeni doğmuş bebek masumiyeti ile bakınca onu kıramadım ve kabul ettim hazırlanana kadar akşam oldu ve havaalanına gittik içimde bir heyecan vardı ve hislerim
"ora sana çok iyi gelicek bir sayfa kapanacak" diyor

Ne olucağına dair bir fikirim yok ama güzel şeyler olucağına eminim uçak rahatsız bir iniş yaptı fakat her ne olursa olsun kaderimin yeniden başlayacağı yere geldiğimi hissediyorum ve mutluyum karnımda kelebekler uçuyordu heyecandan göz bebeklerim büyüdüğünü hissetmesemde bir şekilde biliyorum tuana koluma girdi ve komik bir sesle
"Eee kuzen neden geldik? hala anlatmadın"
"Ben geliyordum sen de benimle gelmek istedin ve geldin"
Vurgulu bir ses tonuyla
"Ben onu sormuyorum sen neden durduk yere gelmeye kalktın? Nerden çıktı?"
Artemisin dedikleri gerçekten aklımı karıştırdı ona güvenebilir miyim? Neden güvenmeyeyim? O bana yardım etti sonuçta benim için buralara kadar da geldi
"Rüyamda bir tapınak gördüm ve gelmem gerektiğini hissettim sonra televizyonda burası karşıma çıktı çok ilginç değil mi? Sanki hayatın kaderin bir oyunu olduğunu hissettim daha önce bilmediğim bir yeri rüyamda gördüm ve adresini veren bir televizyon programı çıktı karşıma aksi düşünülemez"
Tuana beni dikkatlice dinledi sözüm bitince
"Çok ilginç! Etkilendim rüyanda ne oluyordu tam olarak"

Yolu rüyamı anlatarak geçirdik ve sonunda otel kapısına vardık otelde tek bir oda kaldığı için iki yataklı bir oda tuttuk eşyalarımı yerleştirirken giyeceğim şeyi seçtim ve dışarı çıktık Tuananın karın gurultuları tüm oteli inletiyor biraz yürüdükten sonra otelin restoranına vardık ben yemeğe dalmışken sessizlikten sıkılan Tuana sıkıldığını belli eden bir of çekti ne oldu anlamında kafa salladım ve sıkılgan şekilde
"Çok sıkıcısın! Bir şeyler konuşsana hep ben mi muhabbet açayım?"
"Bu konuda çok iyi olduğum söylenemez ilgini çekmeyecektir"
"Nerden biliyorsun? Hadi anlat"

Abuk subuk bir muhabbet ederek yemek yedik ve odaya gittik sabahı zor ettim sağa sola döndüm heyecandan uyuyamadım ama sonunda güneşin yavaş yavaş doğmaya başladığını fark ettim anne karnından çıkan tertemiz bir bebek gibi doğuyordu parıl parıl masum ve herkese merhaba diyordu adete camın önüne geçip perdeleri iyice araladıktan sonra karşımda doğmaya başlayan güneşe selam verdim Tuana uyanmadan duşa girdim ve üstümü giyindim oda kalkıp giyindikten sonra kahvaltı için aşağı indik

sabah olmasına rağmen  ışıl ışıl restoranda kahvaltı yaptık bir sürü çeşit kahvaltılık vardı insanın başı dönüyor ve doysada yemek yiyesi geliyor saat 13.00'a gelirken geç kalmamak için kendimizi zar zor frenleyerek masadan kalktık ve efese gitmek için yola çıktık taksici bizi baya dolandırdı efese yolunda hediyelik dükkanın önünden geçerken tuana taksiciyi zorla durdurdu ve indi peşinden koştum tabi ki taksici bizi beklemedi

baya bir dolaştık ama o kadar dolaşmaya rağmen Hanımefendi hiçbir şey alamadan çıktı burayı bilmiyoruz ve hiç taksi geçmiyor en sonunda otel yönüne geçen bir araba durdurduk ve bizi otele bıraktı indik içimde bir burukluk vardı en sevdiğim kupa kırılmış ya da en sevdiğim oyuncağın kafası kopmuş gibi hissediyordum eksiktim bugün gidememiştim ama yarın ne olursa olsun gideceğim kararlıydım ne olursa olsun dönmeyeceğim

meşhur izmir alsancağa gittik ve kordonu gördük bir sürü genç vardı tabi yaşlı amca ve teyzeleri unutmak olmazdı hepsinin yüzünde güller açıyor çimenlerde oturuyorlar bazıları gitarlarını çalıyor bazıları şarkılar söylüyor bazılarıysa bira içerken boş bira şişesi ile doğruluk mu cesaretlilik mi oyunu oynuyordu

burası gerçekten çok güzel bir şehirmiş boşuna dememişler Ege'nin incisi diye kokusu havası insanları bir başka güzeldi belki de içimde ki mutluluktan dolayı böyle hissediyorum bilmiyorum ama burda bir şeylerin beni çağırdını ve beni mutlu ettiğini hissedebiliyorum Tuana koştura koştura gri sırtında siyah çizgileri olan bir kedinin peşinden koştu onu bir süre izleyip güldükten sonra arkamı döndüm Alhena karşımdaydı ve o güzel etkileyici bakışlarıyla beni çağırdığını fark ettim yanına gidip konuşmaya başladım

"Bir sorun mu var?"
Sorumu duymazlıktan geldi ve her beni gördüğünde sorduğu klasik soruyu sordu
"Nasılsın?"
"İyiyim sen"
Yine sorumu duymamazlıktan gelerek konuya girdi
"Kaderin başladığı yere hoş geldin"
"Buraya geleceğimden haberin var mıydı?"
"Tabi ki vardı ozan benim her şeyden haberim olur bunu ilk tanıştığımızda da söyledim"
"Neden buraya geldim?"
"Tapınakta soruların cevabını alabilirsin ama yarın ki dolunayda ay tepedeyken orda olman lazım"
"Neden?"
"Orda bir şey bulacaksın o sana yol gösterecek ama unutma dolunay tam tepedeyken oraya varmış ol"

Tam soru sorucakken birden gözden kayıp oldu elimde ki telefonu cebime koyup Tuananın yanına gittim kediyi sevmeyi bıraktı havada kararmaya başlamıştı çok fazla yemiştik ama yine de karnımız guruldamaya başlamıştı anlaşılan tekrar acıkıyorduk taksiye binip otele döndük ve o güzel restoran havanın kararması ile daha bir fısıldıyordu normalde ışıl ışıl gösterişli şeyleri sevmem fakat insanı büyüleyen bir yapısı vardı leziz yemekleri yedikten sonra odaya çıktık daha uyumak için çok erken olduğundan giyinip otelin barına gittik çılgınlar gibi eğlenip dans ettik saat yavaştan geç olmaya Tuanada çakır keyif olmaya başladığından dolayı odaya çıktık

Sarhoşluktan hemen sızdı ben de biraz bilgisayarımdan tapınak hakkında bir şeylere baktım artemis tapınağın lakabı bulutlara yükselen tapınak Antik zamanın mermerden inşa edilen ilk yapıtıymış o zamanlarda insanlar bu kadar zahmete girdiyse önemli olmalı günümüze yalnızca harabeleri kalmış fakat tarih bilimciler Milattan Önce yedi-altıncı yüzyıllarda bu yapının üç kere değiştiğini söylüyorlarmış  
Artemis Tapınağı ilk inşa edildiğinde, bir tapınak olarak bile anılmıyormuş bir sunakmış yani adakhane Sonraki yapılanmasında üstüne tapınak eklenmiş ve Artemis Tapınağı olarak anılmaya başlamışlar çok ilginç bir hikayesi var son olarak öğrendiğim 2015 yılında Efes Antik Kenti'nin Dünya Mirasları listesine eklenmiş burayla benim ne gibi bir ilgim olabilir? Dolunayda orda olduğumda neler olucak? Ne olucaksa heyecan verici olacağı kesin....

Oy ve yorum atmayı unutmayın sizi seviyorum.
Arkadaşlarınızı etiketlerseniz çok sevinirim :)