ÜÇÜZLER 5. Bölüm

167 12 155
                                    

Eski yazı sitili güzeldi ama rahatsız olanlar için değiştirdim.

1 ay sonra

Berk'den

1 ay köyde kalıp, sonra başka bir şehire taşınmıştık. Babam'ı hiç bir zaman anlayamamıştım, doğrusu anlamakta istemiyordum. Burak'ın araba'da sergilediği tavır hiç hoş değildi. 1 aydır bunun için konuşmuyordum. Onlara göre haksızdım, ama o olay beni derinden sarsmıştı. Her şeyi şiddet ile çözen insanlara karşı bir nefretim oluşmuştu. Empati duygusunu ne ara kaybetmiştik biz? Belki herkes'den uzaklaşmak daha iyidi.

“Berk yeter artık amk!”diye bağırıp bana vurdu Burak. Aramız gittikçe kötü oluyordu. Belki en iyisi uzaklaşmaktı... Bu ona göre çok basit olabilirdi ama bana göre değildi. Ozan beni yanına çekip.“Üstüne gitme iyi değil bu aralar.”diyip benim dudağımı sildi. Kanadığını bile yeni fark ediyordum. “Bana hep zarar veriyorsun.”dedim aylar sonra konuşmuştum sonunda. İkisi'de artık konuşmama sevinse'de Burak yine tersleyecek gibiydi. “Hakkediyorsun!”dedi sinirle. Neden hakkediyordum? Seviyorum diye belki. İnsanlar hep sevenleri üzerler çünkü onların gitmeyeceğini bilirler belkide en  iyisi gitmekti.

Sinirle kalkıp hazırlandım. Gitmek tek çözüm. Eğer gidersem beni biraz olsun özleyip değişebilirlerdi. “Nereye?”dedi Ozan şaşkınlıkla. Omuz silkip eşyalarımı alıp gittim. Peşimden bile gelmiyordular, eve geri geleceğimi düşünüyordular; ama gelmicektim. Saatlerce yürüdükten sonra bir parka gelip banka oturdum.

Ozan'dan

Berk'in geri geleceğini bildiğim için peşinden gitmemiştim. Burak'ın değiştiğini ben'de fark ediyordum, ama ben nedenini anlayana kadar darlamak istemiyordum. Sonuçta sinir etmekten başka bir şey yapmayacaktım. “Çay içer misin?”dedim gülerek. Omuz silkince bunu hayır olarak algılayıp sustum.
3 saattir ikimizde susunca rahatsız hissetmeye başladım. Berk'in geri gelmemesi beni iyice tedirgin ediyordu.

“Berk gelmedi.”dedim telaşla. Burak omuz silkince şaşkınlıkla ona baktım. “Çok abartıyor bence.”diyip sigara yakması ile iyice rahatsız olmuştum. Her şey çok kötü gidiyordu. Berk evde yoktu, Burak'ın bir derdi vardı ama anlatmıyordu. Babamız sadece işi düşünüyordu, annem ise hamile olduğu için dinleniyordu çoğunlukla. “Sen böyle yapmaya devam edersen bir ailemiz olmayacak.”dedim. sinirli bana bakması umrumda olmadı. Hazırlanıp bende çıktım. Burak'da peşimden geldi.

“Sende geliyor musun?”dedim gülerek. Gözlerini devirip onaylar şekilde kafasını sallaması ile sarıldım. “İşte bu be kardeşlik bu.”dedim gülerek. “Biraz daha konuşursan vazgeçerim.”diyip gülünce susup yürüdüm. Oda benimle yürüdü.

***

Berk'den

Bank'ta otururken bir kızın yanıma gelip oturması ile şaşkınlıkla ona baktım. Çok güzel bir kızdı, gözlerindeki ışıltı o kadar güzeldi ki istemeden, “Oha.”dedim. “Yani şey dibim düşmedi sana. Yani belki biraz ama olabilir değil mi?”iyice rezil etmiştim kendimi. Hayır yani bu kadar salak mıydım? Kız'ın kahkaha atması ile utanıp gözlerimi kaçırdım. “Manyaksın biraz.”dedi. “Ama bende manyağım sorun yok.”diye devam etti sırıtarak.

“Adın ne?”dedim kıkırdayarak. Kız  bana elini uzatıp konuştu. “Adım Sara; senin adın ne?”dedi samimi bir gülümseme ile. Elini tutmaya utandığım için elimi uzatamadım. “Bende Berk.”dedim. Biliyorum salak gibi gözüküyordum, ama kızlar ile aram iyi değildi. Sara elini uzatmasına karşılık vermeyince gözlerini devirip elini indirdi. “Korkma yemem seni.”dedi. Çok abartmıştım, ama gerçekten kızlar ile aram iyi olmadığı için utanmıştım.

“Özür dilerim.”bana göre özür dilemek kötü bir şey değildi. Özür dilemek Erdemliktir. “Sorun yok takılalım mı?”dedi gülerek. Garip kızdı doğrusu. Yani tanımadığı birine neden takılalım der insan? “Tanımıyorsun beni, neden takılmak istiyorsun?”diye sordum merakla. Omuz silkip konuştu. “Buraya yeni taşındım arkadaş edinmek istiyorum.”dedi. Banada iyi gelirdi aslında.

“Tamam takılalım o zaman.”dedim kıkırdayarak. Yanağımı sıkması ile yine utanmıştım. “Yine yanakların kızardı.”dedi gülerek. Bu kız baya manyak olsada kafa dengiydi bence.

Tam 2 saat boyunca vakit geçirmiştik.
Çok yorulmuştum, ama o hâlâ enerjikti. Yağmur yağması ile panikledim. Şemsiyemiz bile yoktu. Sara'nın kendi etrafında dönüp, zıplaması ile iyice şok oldum. “Hasta olmaktan hiç mi korkmuyorsun?”merakla sorduğum bu soruya tebessümle gülümsedi. “Hasta olacaksın diye eğlenceden mahruz bırakmamalısın kendini.”dedi gülerek. Aslında haklıydı bazen eğlenmek gerekiyordu. Bende onunla birlikte kendi etrafımda dönüp zıpladım. Elimi tutup birlikte birbirimize uyum sağlamamız ile iyice kaynaşmıştık. “Dans edelim.”demem ile dans etmeye başladık birlikte. Yağmur baya şiddetli yağsa bile birbirimize o kadar odaklanmıştık ki bunu sorun etmedik.
Burak ve Ozan'ın sesini duymam ile onlara döndüm ikisi'de bana sinirli bakıyordu.

Okuduğunuz için teşekkür ederim
Umarım beğenirsiniz
Oy verip yorum yapan herkese teşekkür ediyorum ❤️❤️

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 04, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÜÇÜZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin