Ölümün Gölgesi

BÖLÜM 1 KORKUSUZ

Karınları doyduğunda öğlen olmuştu ikisi de gecenin etkisinden çıkmıştı. Darren çok sessizdi gözleri kan çanağına dönmüştü ve Brenda onu izliyordu. Sonunda dayanamayıp sessizliğini bozdu.

“Biraz uyumalısın Darren,” diye fısıldadı.

Gölge ona gözlerini dikmişti ve cevabını bekliyordu. Darren sessizce geminin altına inen merdivenlere yöneldi ve kurdu onun peşinden gitti. Brenda’nın onları takip etmekten başka şansı kalmamıştı.

Odaya girdiklerinde Darren kürkünü sırtından attı ve hasır şilteye uzandı. Brenda arkasından odaya girdi ve terleyen kolları üzerinden ayı postunu yere attı ve Darren gibi kendi şiltesine uzandı.

Güneş çarptığında Darren’in gözleri bir elmas gibi parlıyordu ve Brenda bundan çok hoşlanmıştı. Odaları çok küçüktü iki şilte ve kurt için küçük bir yer. İkisi de sıcaklığını alabilmek için kurda yakın duruyordu.

Gölge kafasını yere indirdiğinde göz göze geldiler. Brenda içinden küfür ederek dudağını ısırdı. Utanmıştı.

Darren onun kızaran yanaklarını gördüğünde tebessümünü sakınmadı ve elini kızın yanağına koydu. Kız açıkta ki elini oğlanın elinin üstüne koydu ve tuttuktan sonra yavaşça dudaklarına götürüp öptü. Darren bundan hoşlanmıştı. Hiç karşı cinsten bir insanla diyalog kurmamıştı gündüzleri onun dostları kılıçlar ve şövalyelerdi. Geceleri ise onun tek dostu gölge idi.

Artık onun daimi dostlarından biriydi Brenda, Darren bunu hissedebiliyordu onun ellerinde.

Darren terlemişti ve nefes almak için ayağa kalktı. Onun kalktığını görünce Brenda’da ayağa kalktı ve terden üstüne yapışan elbisesinin altında göğüsleri görünüyordu.

Her ikisi de bu durumu fark etmişti, erkekliğinin sertleştiğini hisseden Darren belli etmemek ve daha fazla bakmamak için arkasını dönmüştü ancak sanki bu durumdan hoşnut olmuş gibi davranan Brenda, Darren’in arkasından ona sarılmış ve erkekliğini eline almıştı.

İkisi de bakirdi, bu güne kadar. Gemide ki insanların birçoğu yol dostu olarak durdukları şehirlerden fahişeler kiralıyordu, kimsenin umurunda olmadı onların sevişmesi.

Durduklarında Darren kafasını kızın göğsüne koydu ve derin bir uykuya daldı.

Uzun zaman sonra kendilerini mutlu hissediyorlardı. Nefes alış verişlerinden belliydi.

 

 

Saatlerdir yoldaydılar ama gemi yeterince hızlı değildi. İkisi de uykuya daldıktan bir süre sonra bir gürültü duyuldu ve Gölge kulaklarını dikti.

Gemi mürettebatından birisi kapıya sertçe vurdu ve hazırlanmalarını söyledi.

Darren üzerine kaynatılmış deriden yapılmış yeleğini giydi ve kapıyı açıp dışarı çıktı. Brenda henüz kendine gelememişti, Darren ve kurda yetişmek için koşmak zorunda kaldı.

Geminin tayfası kıçta toplanmıştı. Herkes ufka doğru yönelmiş karşıdan gelen savaş gemisinin dost mu düşman mı olduğunu tahmin etmeye çalışıyordu. Yönleri güneydoğuya olduğundan dolayı Anibola gemilerinden birisi ya da Argus’un dost gemilerinden birisi olabilirdi.

Gemi yaklaştıkça büyüklüğü de ölçülebilir hale geliyordu. Dalgalanan bayrağı herkesin nefesini kesti. Geminin büyüklüğü Flinn’in fıstığı’nın üç katıydı, üç yüz kürekçisi vardı ve oldukça genişti.