Special for you: Taegi

Min Jimin

"Harika, her şey mükemmel ilerliyor."

                ......................

Geçen garip gecenin ardından yine hazırlanıp kafeye gelmiş, derin düşüncelerimin arasında kaybolmuştum. Yanımda çalışan biri olsa belki kafamı dağıtıp rahatlayabilirdim. Üniversite öğrencisi olmama rağmen pek arkadaşım olduğu söylenemezdi. Sanat öğrencisiydim ve zaten az öğrenci yokmuş gibi herkes kendi halinde takılıyordu, ben de düşüncelerimi birine anlatmak yerine resimlere döküyordum işte.

Bugün neler olacaktı merak etmiyor değildim. Acaba Yoongi gelecek mi? Gelse de benimle konuşacak mı? Büyük bir ihtimalle gelmeyecekti, bundan sonra bir daha gelmezdi diye düşünüyorum. Ayrıca dün ne yaptığıma ne kadar kafa yorsamda  bulamıyordum. Yanlış bir şey dememiştim, ters bir harekette yapmamıştım.

"Sikeyim ama."

Yoongi'yi düşünürken siparişi yanlış hazırlayıp dökmek zorunda kalmıştım. Tanrım onu gerçekten çok merak ediyordum, çözmek istiyordum onu.

Aklıma peluş oyuncağı incelerkenki görüntüsü gelirken gülümsemiş siparişi yeniden yapmaya başlamıştım.

                 ..........................

"Afiyet olsun efendim."

Masadan dönerken duvarda asılı saate bakıp onun gelmesine daha birkaç saat olduğunu görünce oflayıp kasanın önündeki sandalyeye oturmuştum. Acayip sıkılıyordum. Önüme bir kağıt koyup çantamdan bir kurşun kalem çıkartmış onu dikkatlice kağıda çizmeye başlamıştım ama hayır, o güzel yüzünü tamamen kağıda dökmek olmazdı... Sadece yüz hatlarını çizmeye karar verdiğimde kapıdan gelen sesle sınıf arkadaşım Jimin'i görmeyi beklemiyordum.

"Selam Jimin"

Etrafı inceledikten sonra büyük bir gülümseme sunmuştu bana.

"Merhaba Taehyung, nasıl gidiyor?"

Gözü yaptığım resme kaydığında hafifçe kaşlarını çatmıştı. Bir sorun olduğunu düşünüp gerilirken resmin üstünü kapadım.

"Bir sorun mu var?"

Başını iki yana sallayıp tezgaha yaslanmıştı.

"Sadece birisine benzettim, neyse önemli değil."

Acaba onu tanıyor mu diye düşünmeye başlarken omzumu dürtmüştü. Odağım onda kalsın istiyordu sanırım.

"Bu sabah okula gelmediğin için ben uğrayıp haber vermek istedim. Bir sergi açılacakmış ve Bay Hwang hepimizi çifterli gruplara ayırdı, biz de senleyiz. Bugün bize gelirsin ve birlikte başlarız olur mu? İşten ne zaman çıkıyorsun?"

Sikeyim bu demek oluyor ki Yoongi için kafeyi geç saatlere kadar açık tutamam.

"9'da kapatıyorum, geç olmaz senin için değil mi"

Tezgahtaki not defterinden bir sayfa koparmış çizdiğim üstündeki kalemi alıp not defterine bir şeyler yazıp bana uzatmıştı. Ev adresiydi. Kaybetmemek adına telefon kılıfımın arkasına sıkıştırdım.