HAYKIRIRCASINA SUSUP BEKLEMEK

411 16 7
                                    

Umarım beğenirsiniz arkadaşlar. Lütfen yorum ve votelerinizi eksik etmeyin.

Bölüm Şarkısı: Adele / Skyfall (yatakta oturup düşüncelerle boğuşurken çalar . arka fon müziği )

Haykırırcasına susuyor kelimeler bazen. Çığlıklar atıyor ama konuşmak ne bilmiyor. İşte bu gün hayatımın son günüydü. Size biraz hayat hikayemden bahsedeyim. Büyük bir evimiz son model arabamız vardı bir zamanlar . İnsanlar tarafından saygı duyulan bir insandım. Tabi babam parayı kumara yatırıp alemden aleme götünü gezdirmeden ve intahar etmeden önce acıya alışmıştım aslında ama bu son olan... İflas ettiğimiz için yaşamımızda olan değişikliklere küfür edip, sövdüğüm için bana katlanamayan babam salondaki masaya bir not bırakıp hayatın bokluğundan kurtulmuştu ama biz biz kurtulamamıştık ve hiç kurtulamayacaktık. Büyük doubleks bir evde otururken küçük bir gece konduya taşınmıştık. O iyrenç her zaman yanından geçerken yiyecekmiş gibi bakan çocukları saymıyorum bile.Şimdi fakir diye sadaka verdiğimiz acıyarak baktığımız insanlardan bile fakirdik. Annem ilk başlarda bunu gururuna yediremedi ama sonra çalışmaya başladı sonra orada tanıştığı bir erkek bir gün evimize geldi. Annem hayatın zorluklarından ikimizin buna gücünün yetmeyeceğinden falan bahsetti, cici babaya çok ihtiyacım varmış gibi. Annemle evlenmeden önce iyiydi her geldiğinde elinde bir hediyeyle gelirdi. Evlendikten sonra her gün içkiler, kumarlar ... Annemle bataklıktan çıkacağız diye çırpınırken dibine saplanmıştık. Ama en kötüsü bugün olandı annem evde yoktu cici babamın gececi olacağını sanıyordum. Odamda oturmuş bilgisayardan film izlerken birden Kadir yani cici babam geldi. Odama çat diye girip "biz aç aç gelelim bu internette sürtsün." dedi. Sinirlendim haliyle "sürtmek ne demek ya ne biçim konuşuyosun sen ıy leş gibi kokuyosun yine mi içtin sen ?"dedim gürleyerek. "Evet içtim ne olmuş hayır sürtüyosun bizide gör be kızım."dedi yaklaşırken. Korkmuştum... "Yaklaşma, gelme, gelme dedim sana."hala yaklaşıyordu ne yapacaktım şimdi ben? Yavaşça eğilip boynuma uzandı. Elim, ayaklarım titriyordu ama bu olmamalıydı hayatımda bu lekeyle yaşayamazdım. Fiskosun üstünde duran kocaman vazoyu alıp kafasında kırdım. İlk baş affaladı biraz ama hala ayaktaydı. Gülerek yine yaklaştı bu sefer tekme atıp ittirdim. Gözleri kapanmıştı kafasınkan kıpkırmızı kan akıyordu. Ne yapacaktım şimdi ben hapishaneye mi girecektim ? Hayır bu olmazdı. Sırt çantamı aldım bir kaç eşya, annemin kenara sıkıştırılmış altınları, cüzdanım ve telefonumu aldıktan sonra evden çıktım ve bir yöne doğru koşarak uzaklaştım. Ne yapacağımı bilmiyordum en son belki iflas etmeden önceki İstanbul'daki arkadaşlarım yardım eder diye otogara gittim. İstanbul'a bir bilet aldım. "Kek ister misin kızım ?"dedi yanımda oturan teyze. "Alırım teyze sağol"dedim ve aldım karnım epeyce acıkmıştı saat gecenin ikisiydi ve ben sabahtan beri bir şey yememiştim. Biraz sonra İstanbul'a gelmiştim karış karış biliyordum buraları. En yakın arkadaşım Rüya'nın evine gittim. Kapılarındaki hizmetçi evde olmadığını söyledi en sonunda ucuz bir pansiyon bulup tuttum. Ama burası bizim evdende iyrençti kim bilir kaç gündür temizlenmiyordu. Öylece kalakaldım yatakta yaşananlar aklıma geldikçe sövdüm dünyaya . İşte bu yüzden hayatımın son günüydü yarın uyandığımda aynı Hazel olamayacaktı asla. Yapacak bir şey yoktu ne olanları olmamış sayabilirdim nede zamanı geri sarabilirdim. Sadece yapabileceğim tek şey oturup beklemekti. Haykırırcasına susup beklemek...

SESSİZ ÇIĞLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin