My Hero

My Hero 11.Bölüm

Kapağımızı İEVV hikayesinin yazarı @zeynapetra yaptı. Çok teşekkür ederim.Medya da bulunan resim varya bu bölümü o resim için yazdım.Dün okuldayken düşündüm ne yazıyız bu bölümde diye ama yok olmadı,aklıma hiç bir şey gelmedi.Bunun sebebi benim biricik sınıf arkadaşlarım.Bana sen hiç tıkanmıyonmu? Nasıl yazıyon? Nerden aklına geliyor?Anasının kızı(Bu arada bilmeyenler için benim annem ‘Sadece seni sevdiğimi söylemek için aramıştım’ adlı kitabın yazarı) gibi şeyler söyliyorladı nazar deydi :P Evde bilgisayarın başına  oturdum ilham bekliyorum,masa üstünde bu resmi gördüm.Çok hoşuma gidiyordu bu resim,bende bunu kullanıp bir bölüm yazıyım dedim ve sonuç umarım beğenirsiniz.Neyse ben çok konuştum.Keyifli okumalar.

My Hero 11.Bölüm: "Benim olana benden başkası bakamaz!"

Elena:

 Damon’un kollarında huzurlu bir uyku çekmiştim. Bir ara Justin’in sesini duydum ama o kadar yorgun hissediyordum ki cevap bile veremedim.Çok geçmeden ses kesilince Damon’un cevapladığını anladım.

 Bir ses duydum ve bu sefer başımı kaldırdım. Damon başımı göğsüne bastırdı ardında saçlarımı okşayıp “Uyu aşkım.”dedi.O basit söz beni kendimden geçirmeye yetti. “Aşkım.”bu sözü  ondan duymak çok daha farklı. Başkasına değil bana söylemesi.Belki bir gün gördüğüm o rüya gerçek olur.Bu rüyayı Damon’a anlatmadım. Sadece Bonnie,Caroline ve Tyler biliyor. Rüyamda.....

  “Bebeğim uyanma vakti.”dedi Damon.Ben tam rüyamı düşünürken . Başımı kaldırdım ve “Merhaba.”dedim uykulu bir sesle. “Merhaba.Aslında uyandırmazdım uyurken harika görünüyorsun ama sarı kafa 300 tane mesaj attı.Bu gün kurucular günü ve alışverişe çıkmanız gerekliymiş.Sipariş ettiğiniz elbiseler hazırmış.Madem dışarı çıkıcaksın benim için de hazırlattığım takımı alırmısın ?”dedi. Uyku sersemi başımı salladım.Benim için kurucular günü pek önemli değildi ama bu sefer ki daha özel. Bu sefer hepimiz 1800’lü yıllardan kalma dönem kıyafetleri giyicez. Daha önemli bir gece olucak. Yataktan kalktım ve banyoya yöneldim. Küveti doldurdum üzerimdekileri çıkardım ve küvete girdim.

 Banyodan çıkıp saçlarımı kurutup,üzerimi giyindim bu sırada Caroline 300 mesaj daha atmıştı. Alt kata indiğimde Lexi salonda oturmuş beni bekliyordu.Tabi ya dün randevusu vardı Damon’la olanlardan sonra onu tamamen unutmuştu. Lexi bana anne şevkatiyle yaklaşmıştı.Vampirlerin çocuğu olmadı için Lexi beni kendi çocuğu gibi severek büyüttü. Andie’ye yani kurbağ prense neler yaptık onunla birlikte.

-----------------------------FLASHBACK----------------------------

“Lexi hadi gelicek.”dedim.Kurbağ prensin içtiği kana mine katmakla meşkul olan Lexi’ye.Damon evde yoktu ve Kurbağ prens burdaydı Damon’a ikimizin çok iyi anlaştığını söylemişti Damon başta inanmamıştı ama ne söylediğini bilmiyorum,Damon’un Lexi’ye “Andie biraz daha burda.”dediğini duymuştum.Lexi ve ben bir plan yaptık o arkasına bile bakmadan kaçıp gidecekti ve biz bunun için elimizden geleni yapıcaktık.Lexi işini bitirince masanın önüne oturduk ve Andie gelmeden önce başladığım resmi yapmaya devam ettik.Lexi’nin telefonu çaldı ve arayana bakınca gülmeye başladı.Sanırım sevgilisi,bana “üzgünüm” bakışlarını attı ve telefonuyla birlite evden çıktı.O sırada Andie geldi ve karşıma oturdu.Ben ona en gıcık bakışımı atarkeno söze girdi “Bana bak velet!Bu eve taşınarak herkesin ilgisini üzerinde topladın.Ve küçücük boyuna bakmadan Damon’uma göz diktin ama bak bende onu sana vericek göz varmı.Belki öğleden sonra seni parka götürürüm ve orda başına bir iş gelir ama bu  tamamen sana bağlı. Ayağını denk al böcek.” Dediği anda delirdim.Her şeyi boş ver Damon’um dedi.Benim adım Elena Gilbert.Ben bu sözleri senin yanına bırakırmıyım.Ben cevap vermek için ağzımı açıcaktım ki,bardakta ki kanı kafasına dikti. Zafer! Öksürerek kanı püskürttü kendini toparlayınca bana döndü ve “Sen işte şimdi bittin böcek!”diyip üzerime atladı ben daha ve olduğunu anlamadan kendimi yerde buldum.Dişlerini çıkardı,tam boynuma geçiriyordu ki biri onu üzerimden alıp karşı duvara fırlattı. Damon! Kahramanım. Hızla onun yanına gitti ve “Ona bir daha yaklaırsan seni kendi ellerimle öldürürüm! Şimdi defol git evimden!Seni bir daha görürsem bu kadar ucuz yırtamazsın!  Anladınmı sürtük!”diye güredi ben bile korkmuştum. Kafamı çevirince;Lexi kulağındaki telefonu yere düşürmüş ve duşta olan ama sesi duyunca havlusunu kapıp alt kata inen Stefan’ın da benimle aynı şaşkınlıkta olduğunu gördüm.

-------------------------FLASHBACK  SONU----------------------Bu olaydan sonra onu bir daha hiç görmedim. Ama bu ona yaptığımız ilk şaka değildi.Lex benim için hem bir anne,hem de eğlenceli bir arkadaş olmuştu. Evde bağıra bağıra Not Like The Others söyliyip birlikte Robbie Williams’a salya akıtıcağınız türden bir arkadaş. Hemen yanına gittim ve “Detaylar?” dedim.O da hemen anlatmaya başladı.

 Lexi bana randevusunu anlatırken Damon gelmiş,bana sarılmıştı ve bir taraftan sürekli  abuk sabuk şeyler söyliyerek Lexi’nin yeni sevgilisini kötülüyordu.Lexi’ye  onun için kırmızı bir gül vermişti ve Damon bunu çok ‘Ergence’ bulmuştu.Ben ‘Bence romantik.’ Dediğimde hım lamış ve kendine içki almak için mutfağa geçmişti.

 Şu an Caroline ve Bonnie ile birlikte Elbiselerimizi alıyorduk.Ben beyaz,straplez ve Caroline’ın kine kıyasla sade bir elbise seçmiştim.Caroline Mavi ve gri renkte tül eteği,göğüsünün hemen alt kısmında gri işlmelerden korseli olan askılı bir elbise (Mikaelson balosunda giydiği elbise) almıştı.Bonnie ise siyah,kahverengi ve altın rengi kaırşımı bir elbise (Elena’nın Mikaelson balosunda giydiği elbise) almıştı. Bonnie bana kıyasla daha abartılıyken Caroline’a kıyasla daha  sade görünüyordu. Elbiseleri arabaya koyduktan sonra kızlar kuğaföre geçtiler bense Damon’un takımını almak için onlardan ayrıldım.Takımı aldıktan sonra kuğaför geçtim kızlar’ın saçları hazırdı.Care sarı saçlarını maşayla kıvırtıp dağınık topuz yapmıştı, Bonnie ise sadece maşa yapmış ve hepsini sağ omzunun üzerinde toplamıştı.Ben içeri girer girmez koruma kılıfında olan takımı aldılar ve Az sonra Damon’a iletmek için gelicek olan Jeremy’i beklemesi için kenarı koydular.Saçlarımı dağınık topuz yaptıktan sonra çıkan asi tutamları maşayla kıvırtıp değerlendirdiler.Ardında Caroline’ın benden habersiz aldığı Prenses tağcını saçlarımın üstüne yerleştirdiler. Aslında takmazdım ama Damon bana küçükken prenses derdi ve bu ironi hoşuma gitmişti.Takmayı bu yüzden kabul ettim.Kulağıma küpelerimi taktığım sırada kapıdan korna sesi geldi Jer hangi ara geldi bilmiyorum ama gelip takımını Damon’a götürmüştü.Dışarı çıktığımızda sokakta biri mavi,biri kırmızı ve biri siyah olmak üzere üç araba vardı ve her birinin önünde bekleyen taş gibi üç erkek.Ben Damon’un mavi arabasına binerken,Bonnie Jeremy’nin siyah arabasına bindi ve Caroline’da seksi amcamın kırmızı arabasına bindi.

 Yol  boyunca tek kelime etmeyen Damon’a gergince baktım acaba beni beğenmedimi diye düşünürken. Balonun yapılıcağı yere geldik Damon hemen arabadan indi ve gelip kapımı açtı.Damon’un kolunda içeri girdim. Bay ve Bayan Lockwood’la selamlaştık Damon hala benimle konuşmuyordu.Tam bir şey söylemek için ağzımı açıcaktım ki Damon “Bu gece öldürüceğim heriflerin sayısı iki basamaklıysa şanslıyızdır.”dedi. Ona ‘Ha?’ bakışlarımı atarken “Bu kadar güzel olmak zorunamısın? Kuğaförden çıkarken bile heriflerin sana nasıl baktığını gördüm. Sana güzel olmayı yasaklıyordum. Benim yanımda güzel olucaksın. Gerekirse kafanda kese kağıdıyla geziceksin.Benim olana benden başkası bakamaz!” dedi ve dudaklarıma yapıştı.Bu ondan aldığım en tutku dolu öpücüktü.

Bu arada 1K olmuşuz okuyan herkese çok teşekkürler. Görünce çok mutlu oldum hikayemin okunduğunu bilmek çok güzel.Okuyanlar Vote verip yorum yaparlarsa çok sevinirim.Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.