o1 » ❛ 12 OLİMPOSLU VE KULÜBELERİ ❜

318 31 236
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

❝ smells like a teen spirt 💿 nirvana ❞

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

smells like a teen spirt 💿 nirvana

"Kamp Half Blood'daki güneşli, lanet bir gününüze hoş geldiniz." dedi Dorian, girişte dikilen iki yeni meleze, hoş zaten bunu kampa gelen her yeni meleze derdi çünkü onlara burasının bir harikalar diyarından çok cehennem olduğunu daha ilk günlerinden göstermek gibi acı bir hobisi vardı. Kendini beğenmiş bu alaycı Ares melezi, genellikle sinir bozucu ve ukalaca cümleler kurardı. Hangi salağın aklına uyup, kabinler toplantısında 7 oyla karşılama komitesinin başkanı seçildiği de tam bir muammaydı.

Yeni gelen kampçılardan ölesiye nefret ederdi, onları bayrak kapmaca gibi oyunlarda iyice döver ve kendi serbest stiliyle onlara hoşt geldiniz derdi. Kendi kabinin lideriydi ve genellikle Hermes kulübesinden de nefret ederdi. Hermes kendi çocukları ve ebeveynlerinin sahiplenmeye uğraşmadığı çocukların eviydi, genellikle buradaki çoğu çocuğun ebeveyni ufak tanrılardı ve Dorian orası için her zaman "Sahipsiz küçük oçlar mekânı." derdi. Hermes çocukları bundan rahatsız değillerdi tabii çünkü kamptaki en büyük dedikodulardan biri Dorian'ın gerçekten oç olduğuydu.

Onun bir başka nefret ettiği şey ise kendini herkesten üstün gören şapşallardı. Bu yüzden Zeus oğlu Dean'e kinliydi. Dean'in yüzünü görmek ona cinnet geçirtmek için çokça yeterliydi. Kampta ciddi anlamda kendine rakip gördüğü tek çocuk kendini bi şey sanan Dean itiydi. Bunu kampa geldiği ilk gün anlamıştı. Henüz 11 yaşındaydı, elinde kılıcı küçük kardeşlerini kovalıyordu, bu sırada uzun saçlı cılız bir çocuk karşında çıkmış ve ona durmasını söylemişti. Dorian ise alaycı alaycı sırıtmıştı. "Senin gibi 10 yaşındaki veletler bana kafa mı tutuyor yoksa?" demişti.

Bu lafa gülerek karşılık veren Dean dikkatlice Dorian'a bakmış sonra da ona "Hayır dostum, senin babandan da prestijli birinin çocuğu kafa tutuyor, kendimi tanıtayım ben tanrı Zeus oğlu Dean. Hani babam Olimpos'un kralı falan."

Bunun üzerine Dorian sinirlenmişti, hoş zaten o, ona ne deseniz sinirlenirdi. Özellikle de kendi babası hakkında kıyaslama yapıldığı zamanlara, küçük görüldüğü durumlara ve böyle görünce insanın ağzını burnunu kırası geldiği tiplere sinirlenirdi. O gün de "Seni küçük velet ne hakla savaş tanrısı Ares'in hakkını yersin sen!" diyerek Dean'in üzerine atlamış ve çocuğa sağlam bir yumruk atmıştı. O yıl kampın aklına kazınan en ilginç olay bu olduğu için de yıl sonu kanlı bir Ares arması kampçı kolyelerinde yerini almıştı. Kampçı kolyeleri kampa ayak bastığınız an size verilen şekilsiz ve oldukça kalitesiz bir ipti. Hatta çoğu kişi yapılan onca extrem işte nasıl oluyor da bu lanet ip kopmuyor diye şaşkınlık içindeydi. Her yıl, o yıla damga vuran olay boncuğa işlenir ve o yıl kampta olanlara dağıtılırdı, bu sizin ne kadar süredir kampta olduğunuzu da göstermiş olurdu.

SOMNIUM ☆ demigod, auWhere stories live. Discover now