o5 » ❛ SAÇMALAMA İSTERSEN ❜

93 24 95
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

⸙ BÖLÜM 05saçmalama istersen

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


⸙ BÖLÜM 05
saçmalama istersen

run the hills (💿)
iron maiden

"Hadi ama suratlarınızı asmayın, gören de ölüme gönderiyoruz sanacak." dedi Bay D. Büyük Ev'e vardığımızda. Biz görevi kabul eder etmez kampçıları amfitiyatrodan kovarcasına dağıtmış ve hızlı adımlarla buraya yürümüştü. Normal bir tanrının ışınlanabiliyor olması gerekirdi. Ne yazık ki onun elinden tüm havalı güçleri alındığı gibi bu gücü de alınmıştı. Sürekli "Yeni yetme Apollo bile benimle dalga geçiyor." demesi de bu yüzdendi.

"Eminim bu çok faydalı bir aktivite olacak neden surat asalım ki?" dedi Arnold, Kheiron'un konuşma stilini pürüzsüz bir şekilde taklit etmişti. Dürüst olmak gerekirse bu satir ile kamp hayatım boyunca tek bir kelime dahi etmemiş, sadece onunla uzaktan selamlaşmakla yetinmiştim. Birbirimizi tanıyorduk, burada herkes birbirlerini tanırdı ama ne bileyim, hiç samimi olma ihtiyacı hissetmemiştim. Bildiğim kadarıyla Afrodit kabininde sıkça adı geçerdi hatta Afrodit oğlanları bile onun bir satir olmak için fazla yakışıklı olduğunu söyler ve onu kendilerine rakip görürlerdi. Hatta bir keresinde rezil Dean haftalık oçluk kotasını ikiye katlamak ister gibi kamp meydanında ona bağırmıştı: "Sen bir yan karaktersin, adı dahi bilinmeyecek satirin tekisin. Kahraman bile değilsin, bu kadar yakışıklı olman adil değil!"

İşte böyle dostlarım, ben de konuşulanların yalancısıyım. Umarım kafa biridir diye düşünerek onun bu taklidine gülen Martina'ya katıldım. Bay D. yapılan geyiği anlamamış olacak ki neşeyle konuştu, "Aferin bakın Arnold gibi olun. Ne güzel uyum sağlıyor çocuğum." Belki de anlamıştı da sırf yanında yürümekte olan ve bizim neye güldüğümüzü kaşlarından birini kaldırmış bir vaziyette anlamaya çalışan Kheiron'a nispeten böyle yapıyordu. Bunu asla bilemeyecektim.

Normal bir evin salonu olması gereken, mutfakla arasındaki duvarı yıkılmış olduğu için çok büyük görünen, tam ortasında mavi bir tenis masası bulunan odaya geldiğimizde durduk. Büyük ev bir nevi kampın karargahı gibi olup melezlerce kullanıma açık bir alandı. Bu devasa çiftlik evinin birçok odası bulunuyordu. Bunlardan biri Kheiron'un odası - daha çok çalışma odası - biri de Bay D.'nin odasıydı. İstisnai durumlarda melezler de bu evdeki odalarda kalabiliyordu - bir zamanlar benim de yaptığım gibi -. Demeter kampçıları çilek hasadından sonra reçel yapmak için buranın ikinci mutfağını kullanıyorlardı. Ayrıca kabin liderlerinin hep birlikte toplanıp önemli devlet meseleleri konuştuğu ve oylama yaptığı yer de işte bu mavi tenis masasının etrafıydı.

SOMNIUM ☆ demigod, auWhere stories live. Discover now