o3 » ❛ HER AKŞAM TANRILARA ADAK OLARAK WAFFLE ADARIM ❜

119 25 208
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

carry on wayward son 💿 kansas

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

carry on wayward son 💿 kansas

Bütün kampın sabah, öğle ve akşam yemeklerini birlikte yemek gibi bir huyu vardı. Herkes aynı saatte mütevazı küçük yemekhanemsi yerimizde toplanırdı. Buraya öyle diyorduk çünkü normal insanların mangal yapmak için gittikleri parkları andırıyordu. Bir sürü masa vardı ve herkes istediği kişinin yanına oturabiliyordu. Gerçi insanlar genelde kendi kulübelerini tercih ediyorlardı. Az kişi olanlarsa birlikte oturuyorlardı. Bu sanırım neden akşam yemeği için karşımda "Ne dilesem acaba? Bugün pirzola mı yesem?" diye söylenen Dean'in ve "Lan üzüm şarabı demiştim ananaslı şarap geldi bozuk bu bardak!" diye bağırınan Ruby'nin oturduğunu açıklıyordu. Kaderden midir nedir, Hades beni Zeus ve Dionysos çocuklarına mahkûm etmişti.

Aslında Martina bundan bir yıl önce onlarla oturmamı teklif etmişti, ben de büyük bir hevesle yanlarına gitmiştim, Larry adında yeni bir Athena melezi gelinceye dek... Sonrasında bana yer kalmadığı için rakı masası kılıklı masaya geri dönmüştüm.

Gerçi artık bu masanın o kadar da kötü olmadığına karar vermiştim, bunun bir nedeni de aramıza Millena'nın katılmış olmasıydı. "Ne yani şimdi tabak ve bardağıma bakıp yemek istediğim şeyi dilemem mi gerekiyor?" demişti Lena. "Aynen öyle ama mantklı dile, sonra karnına ağrılar girer." demişti Dean.

"Unutma yemeğinin yarısını da yememen gerekiyor. Tanrı ebeveynine ve o gece dua etmek istediğin başka tanrılara adak adaman lazım." demişti Ruby büyük bir ciddiyetle. Sihirli tabak ve bardaklara sahiptik ve o an ne yemek istersek ya da içmek istersek tabak ve bardaklarımıza ışınlanıyordu. Ben çoğu zaman nektar içip waffle yiyordum. Tatlı şeyler yemeyi sevdiğim herkes tarafından bilinen bir gerçekti. Martina her zaman bana şöyle derdi "Sağlıklı beslenmiyorsun, midene azıcık mantıklı yemekler girsin!" İşte sırf bu yüzden onunla oturduğum zamanlar yediklerimi kontrol ederdi, kendimi içten içe bitirdiğim düşüncesi onun tüm beynini sarmıştı. Ne diyeyim, o çok iyi bir arkadaştı.

Adak adamak ise günün her saati yapabileceğiniz bir şeydi ama ne hikmetse biz sadece akşam yemeklerinde dua eden ve yemeklerimizin o an canımız ne kadar atmak istediyse o kadarını atan nankör, kâfir yarı tanrılardık. En kötüsü de herkesin saçma sapan şeyler dilemesiydi. Kızlar genellikle Afrodit'ten hoşlandıkları çocuğun kendilerinden hoşlanmasını dilerdi. Dorian gibiler kamptaki en güçlü yarı tanrı olmak için Ares'i rahat bırakmazdı. Dean babasına neden beni sevmedin ve hiç iletişim kurmadın diye sitemli mesajlar gönderirdi. Hermes çocukları - küçük tanrıların özellikle - sahiplenilmedikleri için ebeveynlerinden nefret ettiklerini söylerlerdi. Bense genellikle Hades'e şöyle derdim "Umarım mükemmel kamp hayatım için mutlusundur, bu arada keşke ziyaretime gelebilsen. Uzun süredir seni görmedim."

SOMNIUM ☆ demigod, auWhere stories live. Discover now