-1-

16 3 3
                                    


Hepimizin önyargıyla çok büyük konuştuğu zamanlar olmuştur. Bir de büyük konuştuğunun başına gelmesi olayı. Hiç şüphesiz herkes hayatında bir defa da olsa yaşamıştır bunu. Tabi bazıları var ki diğerlerinden daha çok yaşar bunu. İster kader deyin ister karma deyin. Ben daha çok şanssızlık demeyi tercih ediyorum. Belki de şansımdır şanssızlık diye adlandırdığım, bilmiyorum.

Ben Sera, şu hayatta ne çektiysem hepsi büyük konuşmamdan, önyargılı oluşumdan, şom ağızlı oluşumdan geliyor. Aslına bakılırsa karmanın bir oyunu hepsi bence. Bir de çok fazla şanssız oluşumdan. Çünkü bir insan ne yaparsa ne derse başına gelemez aniden. Ya da belki de öyle olması gerekiyordur ve oluyordur sadece. Artık kendimi bu ve bu gibi sözlerle avutuyorum.

-Alo?

-Efendim.

-Neredesin kankacığım sen?

-Hopper'ın önündeyim az kaldı, geliyorum.

-Tamam kapat hadi.

-Görüşürüz kanka.

-Dur dur kapatma hemen bir şey soracağım.

-Yok burada ama arkadaşları var. Sen sormadan söyleyeyim dedim Füsun'um.

-Hmm o zaman kapat hadi sen.

-Şerefsiz ya. Geldim zaten görüşürüz yukarıda.

Son zamanlarda kilo verme düşüncesiyle sabahları okulun önünden başlayıp biraz yürür okula geri gelirdim. Yani herkese böyle derdim. Tamam kilo vermek içinde yürürdüm ama farklı sebeplerim de vardı. Füsun ise her ne kadar bunu bilse de her sabah beni arardı. Yalnız kaldım gel derdi bazen ama bahsettiği kimsenin yokluğunda yalnız kalmak değildi. Reelde en yakın arkadaşımdı kendisi. Sınıfta diğer yakın olduğumuz arkadaşlarda olsa arardık birbirimizin yokluğunu. Hopper da bizim okulun hemen aşağısında bir kafe gibi bir yer. Genellikle öğrencilerin öğle yemeklerini yedikleri hoş bir mekan. Önünde de bazen sabahları Füsun'ki olur. Aslında ikisi de birbirini seviyorlar Bir ara sevgili olmuşlardı sonra da ayrıldılar. İkisi de hala birbirini seviyor ama adım atmıyorlar birbirlerine. Aradığında da mutlaka orada mı diye de sorar. 

Her sabah yaptığım gibi kantinden bir poğaça ve su alıp sınıfa doğru çıktım. Evet doğru duydunuz hem kilo vermek için sabahları yürüyüp hem de poğaça yiyordum, hem de çikolatalı. Merdivenlere doğru yol aldığımda her sabah aynı şeyleri yapan tek kişi olmadığımı fark ettim. Daha çok yangın merdivenlerini kullanırdım. Genellikle sevgililerinde buluşma yeriydi bu merdiven. Karanlık koridora girdiğimde karşıdan gelen kişiyi az çok kestirebildim. Gittikçe bana yaklaştığında Ceren olduğunu fark ettim.

-Dön dön dön.

-Nereye lan, ne oldu, bu hız ne?

-Sera gel lütfen sadece.

Çıktığım merdivenlerden bir hayli hızlı şekilde aşağı iniyorduk. Büyük kapıdan çıktıktan sonra ağaçların altına doğru ilerledik. Tam da olmasından korktuğum bir şey oldu o an.

YıldızlaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin