26 (M)

2K 90 14
                                    

1 weeks later

*
Lucas
Jungwoo.

Jungwoo
Lucas?
Oh şükür!
Kaldırmışsın.
Engeli yani.

Lucas
Seninle konuşmak için yazmadım.
Annen.
Annen beni aradı.

Jungwoo
Ne?
Neden?

Lucas
Beni özlemiş.

Jungwoo
Ben daha çok özledim.

Lucas
Bunu mu konuşacağız?

Jungwoo
Özür dilerim.

Lucas
Size gelmemi istedi..
Lanet olsun.

Jungwoo
Gelecek misin?

Lucas
Evet.
Ama benimle muhatap olursan seni sikerim.

Jungwoo
Peki.

***

"Oğlum, sen gün geçtikçe büyüyor musun ya? "

Bayan Kim, Lucas'ın yanaklarınını ellerinin arasına alıp sıkarken Jungwoo, kafasını onların göremeyeceği bir şekilde başka yere çevirdi ve lanet etmeye başladı.

"Anne biz Lucas'la odaya geçiyoruz. Haberin olsun."

Elini kaptığı gibi şaşkın bakışların sahibi olan bedeni umursamadan odasına doğru sürüklediğinde Lucas oldukça sinirli görünüyordu. Haklıda olabilirdi.

Bir şey demesine fırsat vermeden kapıyı kilitledi. Karşısında resmen patlayacak bir saatli bomba gibi duran bedene temkinli adamlarla yaklaştı.

"Sen ne sikim yapıyorsun Jungw-"

Dudaklarına bütün olmuş dudaklarla aniden sözü kesilen Lucas, kendini ne kadar geriye çekse de bir türlü başaramıyordu. Jungwoo onu bir koala edasıyla sarıp sarmalamıştı. Bırakmak istemiyordu. Dudakları arasından dilini sevdiği adamın ağzına götürüp emip öpüyordu ve bu onu olduğundan fazla delirtiyordu.

Yavaş yavaş sakinleşmeye başlamış beden öpücüklerine karşılık verirken Jungwoo konuşmak için dudaklarını istemeyerek ayırdı.

"S-seni çok özledim."

Cevap olarak Lucas, tekrardan dudaklarını birbirleriyle buluşturmakla yetindi. Elleri Jungwoo'nun boynuna doğru kayarken o çoktan kendinden geçmişe benziyordu. Kapanan gözleri, dudaklarını oynatışı... Cidden onu kendi de çok özlemişti. Ne kadar o gün yanlış bir cümle kursa da onu seviyordu. Ondan nefret etmeye çalışsa bile sadece sözde olurdu.

"Ahhm."

Lucas birden gelen inlemeyle ne yapacağını şaşırmıştı. Bunu devam ettirmeli miydi?
Ona söylediklerinden dolayı hâlâ kızgın, kırgındı.
Gerçekten sinirli haline denk gelipte söylemiş olabilirdi ama bu... Onu mahvetmişti. Eğer bunu bir başkası deseydi Lucas onu çoktan mezarına koymuştu.

"L-Lucas.

Adıyla inlenmesine karşılık transtan çıkan Lucas, ellerini Jungwoo'nun boynundan çekip beline sardı. Onu kendine bastırdığında çığlığımsı bir inleme alması çok uzun sürmemişti.

"Ahhhm."

Dudaklarını, duvarla arasına aldığı bedenin kulak memesine öpücükler bırakıyordu.
Jungwoo'nun bütün vücuduna giden titreme midesindeki kelebekleri havalandırırken Lucas üstündeki fazlalıkları çıkarmaya başlamıştı.

Derince yutkundu.

Az sonra resmen sevişeceklerdi ve bunu ikisi de aşkla yapacağa benziyordu. Sadece istek, şehvetten bir araya gelen bir birliktelik olmayacaktı.

Buna gülümsedi.

Aşk ile birliktelik...

Lucas'ın daha önce yapmadığı bir şeydi bu. Oysaki daha önce birçok kişiyle birlikte olmuştu.

"L-Lucas..."

Uzun süre öpüşen iki beden dudaklarını sesli bir şekilde ayırdığı an da Jungwoo utanma duygusuna yenik düşüp hızlıca kendini soymaya başladı.

Beyaz teninin göründüğü her yer Lucas'ı delirtirken üstünde kalan son parça boxerı da odanın bir köşesine attı. Ondan beklenilmeyecek hareketler yapıyordu ve bundan hiçte pişman değildi açıkçası.

Yavaşça çıplak bedeniyle yatağa uzanıp Lucas'ın gelmesini bekledi. Kendisi gibi o da çıplak vaziyetteyken cidden artık dayanamıyordu. Sevdiği adamı bir an önce içinde istiyordu.

"Neden bu kadar güzelsin?"

Üstüne çıkan ve elleriyle yüzünü okşayan bedene Jungwoo cevap vermedi. Sadece yaramaz bir şekilde elini altına atıp büyüğünün aletini sıktı. Bu onu delirtmeye yetmişti.

"Ah Jungwoo."

Üyesindeki el, küçük dokunuşlarla geriye çekildi. Zaten zor durumdaydı bir de Jungwoo'nun bu hareketi yeteri derece de onu üstelemişti.

Lucas daha fazla dayanamayıp altındaki bedeni kasıklarından öpmeye başladığında bu sefer delirme sırası Jungwoo'daydı.

Kasıklarından başlayıp yukarıya doğru öpücüklerine yol çizdi. Dudaklarına yaklaştığı an da üyesi altındaki bedenin haberi olmadan girişine sürttüğünde hızlıca kendini ileriye doğru itti. Jungwoo kapalı gözlerini içinde hissettiği dolulukla kısa bir süreliğine açtı. Zevki hissetmeden önce acıyı hissediyordu. Ne kadar canı yansa da önemsemedi. Az sonra alacağı zevki ne de olsa biliyordu.

"Ahhh Lucas hareket et."

"Canının acımasını istemiyorum. Biraz sabret."

Lucas birkaç dakika üstte öylece kaldıktan sonra yeterince altındaki bedenin alıştığını hissedip hızlı bir şekilde gitgellerini sürdürmeye başladı. Ellerini Jungwoo'nun iki yanına sabitleyerek destek almaya çalıştığında başını boynuna gömüp deli gibi öpüyor, ısırıyordu.

"A-ahhh."

Jungwoo'nun yavaştan zevk almaya başladığı tutmak bilmediği inlemeleriyle açıklanabilirken Lucas çoktan kendinden geçmişti. Altındaki bedenin kalçalarını eline alıp sıkıyor, tokat atıyordu. Zevkine zevk vermesi onu sonunda çıldırtmıştı.

"Ahh lütfen hızlı ol."

Gelen emirle gitgellerini olduğundan fazla hızlandırdı. Terden alnına yapışan saçlarını elinin tersiyle silerken aklında sadece altındaki bedeni ne kadar istediği vardı. Deli gibi onu arzuluyordu.

"G-geliyorum."

Kekeler vaziyette konuştuğunda birkaç sert gitgelden sonra menilerini sıcak duvarlara boşaltmıştı. Jungwoo'da bu durumu aynı şekilde Lucas'ın karın kaslarına uyguladı.

"Ahhhm."

İstemeyerekte olsa kendini sıcak duvarlardan geri çekti. Yorgun bedenini altındaki bedenin yanına attığında eliyle çenesini tutup uzun bir öpücük kondurdu. Bu öpücük küçüğünün huzurlu hissetmesine neden oldu.

"B-beni affettin mi Lucas?"

Cevap olarak gülümsedi.

"Çoktan..."

***

Seksolog [ luwoo texting ] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin