2. Bölüm

139 16 27
                                    

-Bilge-
Arabadan indik. Arabada ki Azra'nın uyarı konuşmasından sonra hiç ses çıkmadı. Önümde ki okula baktım. Ohaa! Sanki okul değil saray mübarek. İlk defa bu kadar güzel ve ihtişamlı bir okula geldik. Babam biraz bahsetmişti kendinizi rezil etmeyin falan diye ama babamı pek umursamıyorum doğrusu. Kızlara baktım. Onlar da benim kadar şaşkın görünüyordu. En çokta Gökçe. Azra ve Elif bir şekilde yüz ifadesini saklayabiliyor ama Gökçe bunun için hiç kendini yormuyor gibi gözüküyor. Sadece bizi dörtlünün duabilceği bir ses tonu ile:

"Hey Gökçe. Ne bakıyorsun öyle dibin düşmüş gibi. Hadi topla kendini insanlar bizi fark etmeden" dedim.

O an yüz ifadesini fark etmiş olacak ki hemen kendini toparladı.

Azra:
"Okul baya bir iyiymiş."

"Aynen ama öyle hiç görmemiş gibi bakarsak rezil oluruz."

Elif:
"Bilge haklı. Hadi toparlanın iyi bir ilk izlenim bırakalım."

Okulun bahçesine yan yana yürüdük. Hepimiz gerçekten çok güzel gözüküyorduk ve yürüyüş tarzımızda ayrı bir hava kattı. Tam o anda Elif dayanılmaz hareketini yaptı ve saçını savurdu. Kızlar bize sinir olmuş gibi bakıyordu. Erkeklerse  dibi düşmüş bir şekil de. Ama biz hiçbir zaman hiç bir erkeğe yüz vermedik ve vermeyeceğiz de. Nedenini sormayın uzun hikaye. Zaten biz bize yetiyoruz.

Elif:
Bu okul güzel hoşta. Kesin burda bir sürü zengin bebesi vardır. En sevmediğim insan tipi. Tamam bizde kızlarla zenginiz ama bununla hiçbir zaman hava atmadık hatta zengin olmayı hiç sevmiyoruz da denebilir. Etrafınız da olan insanların sizi mi yoksa paranızı mı seviyor anlamak çok zor. Ayrıca paramızı ailemiz gönderiyor. Bu da sevmemizin nedenleri arasında. O sırada yanımdan geçen ve bana sinirler bakan bir kıza öldürücü bakışlar attım. O da hemen kafasını çevirdi.

Bilge:
"Elif valla helal. Bakışlarınla bile insanları ürkütüyorsun."

"Şu an çok sinirliyim. Eğer daha fazla konuşursan sana dalıcam ona göree"

"Peki sustum."

Neden bir anda sinirlendin diyebilirsiniz. Aslında sinirlenmedim sadece gerginim. Gergin olmakta sinirlenmeme neden oluyor. O yüzden her halükarda sinirli oluyorum. Özellikle yeni bir okul olunca iyice gerilip sinirleniyorum. Sonun da bahçe de yürümeyi bitirdik. Bahçe o kadar büyük ki başından sonuna yürümek çok vakit alıyor.

Azra:
"En iyisi müdürün odasına çıkalım. O bize sınıf bilgilerimizi söyler."

Bilge:
"Tamam hadi gidelim."

Ben ve Gökçe de onaylarcasına kafamızı salladık. Merdivenlerden yukarı çıktık ve müdürün odasına ilerledik. Azra kapıyı tıklattı ve içeri girdi bizde onu izledik. Zaten böyle işleri hep o yapar. Yöneticimiz gibi Azra. O olmasa napardık bilemiyorum.

Azra:
"Hocam. Biz okulun yeni öğrencileri Azra,Bilge,Elif ve Gökçe" bunları bizi göstererek söyledi.

Müdür:
"Merhaba kızlar. Okulumuza hoşgeldiniz. Ne oldu neden geldiniz?"

Azra:
"Sınıfımızı öğrenecektik de."

Müdür:
"Hemen bakıyorum kızlar. Sınıfınız...
10/B"

Azra:
"Teşekkürler hocam."

Müdür:
"Önemli değil kızlar. İyi dersler."

Azra kapıyı yavaşça açtı ve dışarı çıktı.
Biz dd hemen onu takip ettik.

Azra:
"Ne o? Niye bana garip garip bakıyorsunuz?"

Bilge:
"Biz sen olmasan ne yapardık acaba??? Yine her şeyi sen yaptın. Biz de arkandan çekirge gibi takip ettik"

Bizim ÇeteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin