1. Bölüm

186 15 29
                                    

-Gökçe-
Alarmın mükemmel(!) sesi ile uyandım. Bu gün okulun ilk günüydü. Ve eminim bizim için yine çok heyecanlı bir ilk gün olacak. Çünkü yeni bir okula gidiyoruz. Gerçi bu bizim için çom da şaşırtıcı bir durum değil. Nasıl oluyorsa her yıl okuldan atılıyoruz hatta bazen bir yıl da iki okul değiştiriyoruz. Ve her zaman ilk günler çok değişik geçmiştir. Ailemizin yaptığı baskılar da iyice sıktı zaten. Bu okulda da başarılı olamassak olacakları düşünmek istemiyorum bile. Derin düşüncelere dalmışken aşağıdan gelen Azra'nın sesiyle irkildim.

"Ben sizin için erken kalkayım kahvaltı hazırlayayım siz anca uyuklayın!!"

Valla ben bu kızı çok seviyorum. Bide bize kahvaltı mı hazırlamış. Hemen yatağımdan kalkıp Azra'nın yanına gittim.

"Azra. Tamam bağırma geldim işte. Hem sen bize kahvaltı mı hazırlıyorsun." dedim sonlara doğru sesimi iyice tatlış tatlış çıkararak.

"Hem sin bize kihviltimi hazırlıyırsın" diye beni tekrar etti.

Kahkaha attım. Bu kız çok tatlı yaa.

"Hadi affet beni" dedim ve onun üzerine atlarmışçasına sarıldım.

"Gökçee!! Napıyorsun yemekler dökülüyordu."

"Affettin mi?"

Gülümsedi "Affettim dersem gidip diğer iki uykucuyu uyandırır mısın?"

"Tabii ki."

"Affettim gitti."

Ona tekrar sarıldım ve diğer ikilinin odalarına gitmek için merdivenleri çıkmaya başladım. Açıkçası böyle tartışmalar size garip gelebilir ama biz sadece tartışıyoruz. Zaten bizim aramızda küslük veya kavga olmaz. Olamaz. Merdivenlerin sonuna geldiğim de ilk Bilge'yi kaldırmaya karar verdim. Bilge'nin odasını kapısını hafifçe aralayıp içeri girdim. Yatağının yanına oturdum ve onu dürttüm.

"Hadi kalk Bilge yoksa Azra sana çok kızacakmış."

Gözlerini açmadan bana gülümsedi.
"Beş dakika daha uyusam. Noluuuuur."

Bunları söylerken gözlerini aralamamıştı bile. Off Azra'ya uyandıracağımı söyledim ama hiç uğraşamam. En iyisi bir de Elif'e bakayım.

"Tamam ama beş dakika sonra kalkmamış olursan gelip kafandan aşağı buz gibi suyu dökerim haberin olsun."

Tamam anlamında başını salladı. Ben de odadan çıktım. Sıra Elif'e geldi. Kapıyı açıp içeriye daldım. Elif bir anda girdiğimi farkedince irkildi ve yerinde doğruldu. Demek ki birilerini uyandırken nazik olmamak gerekiyormuş.

"Ya Gökçe napıyorsun?!? Korkuttun beni."

"Hadi kahvaltıya. Azra bize kahvaltı hazırlamış."

"Tamam da neden böyle kaldırdın ki??"

"Diğer türlü uyanmıyorsun da ondan"

Esnedi ve boğuk bir ses tonu ile "Tamam,tamam geliyorumm"

Elif geliyorum dediyse gelir ama Bilge. Off tam bir uykucu. Odasına girdim ama ruhu bile duymadı. Nasıl oluyor da beş dakika da derin uykusuna geri dönebiliyor.

"Bilgeee!! Hadi uyan yoksa gidip soğuk suyu getiriyorum."

Gözlerini hafifçe araladı. "Ya biz niye bu saatte uyanıyoruz? Ne okul var ne iş."

Bizim ÇeteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin