3. Bölüm - Yeni Evin

1K 63 67
                                    

Yoongi ile birlikte evimize geldik. Arabadan inip onu kucağıma aldım. Diğer elimede kıyafetleri olan çantayı aldım. Seokjin hyung, Hoseok hyung ve Taehyung çoktan gelmişlerdi. Bizde beraber eve çıktık ve kapıyı açtım. Yoongi'nin elini tuttum ve içeri geçtik. Evim modern ama renkli bir atmosfere sahipti. Yoongi etrafı incelerken elimdekileri bir kenara koydum ve onu kucağıma aldım. Ona evi gezdirdim. Odasına geldiğimiz zaman " Tatlım bak burası senin odan. Yarın beraber buraya senin istediğin gibi birkaç eşya alalım. Ama şimdi gel birşeyler yiyelim. Acıkmış olmalısın." Yoongi "Evet şayip açıktımm... Teşettür edeyim."
Beraber mutfağa geçtik. Onunla alakalı şeylerin yazdığı kağıda bakarak bize fırında tavuk yapmaya başladım. Bu sırada Yoongi'nin eline oyuncak vererek onu sandalyeye oturttum. "Beğendin mi bebeğim evimizi?" Bir yandan pilav yapıyor bir yandan onunla konuşuyordum. "Evet şayip. Çok düzel biy evin vay." Aman ben bunun konuşmasına hasta olucam galiba. "Portakallı kekim bana Jimin hyung da diyebilirsin. Ama sen ne istersen onu söyle." "Tamam Çimin hyung"

Yemekleri hazırladım ve beraber masaya oturduk. Bir yandan ona yediriyor bir yandan kendim yiyordum. "Nasıl olmuş yemeklerim? Beğendin mi bebeğim?" "Evet Çimin hyung çok düzel oymuş. Elleyine şaylık."(Yazar feeelssss) "Afiyet olsun tatlım. Ben buraları toplayayım. İstersen Jungkook ve Namjoon'un yanına gideriz" Yoongi'de beni onaylayınca etrafı topladım. Bebişimin ve benim üstüme rahat birşeyler geçirip diğerlerinin yanına indik.

"Biz geldik" Biz Tae'nin evine girerken içerde oturan Hoseok hyung ve Seokjin hyung, onların yanında yerde oynayan Jungkook ve Namjoon görüş açıma girdi. "Hoş geldin cimmy." Yoongi'de döndüm "Portakallı kekin, ben burda oturucam. Sende arkadaşlarınla oyun oyna olur mu?" Kulağının arkasını okşayarak söylediğim şeye gülümsemiş ve "Oluy Çimin hyung. Seni seviyoyum." Beni yanağımdan öptükten sonra kucağımdan indi ve yürüyemediği için elini tuttum. Onu diğerlerinin yanına koydum ve bende bizimkilerin yanına gittim.

"Eee alıştınız mı onlara? Konuşmaya falan başladılar mı?" söylediğim şeye gülerek onayladılar ve Seokjin hyung "Namjoon'un gamzeleri çok güzel. Onlarla oynanmasını seviyormuş. Ben kendime engel olamıyorum. Hem yaptığım püreleride çok beğendi. Ben bu çocuğu çok sevdim. Gamzelim benim!" Huyungun söylediklerine hepimiz büyük bir kahkaha patlattık.

    Uzun bir sohbet ettik. Arada gidip Yoongi'leri kontrol ettim. Oyun oynaması bile çok tatlı yiaaa. Bir süre sonra Yoongi geldi."Çimin beynim çot çişim deldi."

Çocuklara gidicek olduğumuzu söyledim. Yoongi'yi kucağıma alıp hızlı hızlı eve çıktık. Eve girdiğimizde hızlıca tuvalete girdik ve üstünü çıkardım. Hemen utandığı için yanakları kızarmıştı. "Çişini kendin yapabiliyor musun, tatlım?" Kafasını iki yana salladı. Ona yardımcı olup içeri gittik." Süt ister misin?" sorduğum soruya gözleri kocaman açıldı. "Çitotalı yapabiliymişin Çimin?" Güldüm ve yanağını öptüm. "İstersen yapabilirim? " "EVET! Çimin evettt!" Ona hemen çikolatalı sütünü yaptım ve içirdim.

     Saat daha yeni 20:00 oluyordu. Kedim  kucağıma çıktı ve üzerime uzandı. Bende o sırada televizyonu açtım ve film izlemeye başladım. Benim miniğim eesnedi ve gözlerini kaşımaya başladı. Kafasını boynuma gömdü ve nefesleri gittikçe yavaşladı. Bende onun boynuma çarpan nefeslerinden hem huylanıyor hem de uykum geliyordu. Yavaşça kalktım ve televizyonu kapattım. Yoongi'nin odasına gidip, onu yatağına yatırdım. Yavaşça inip kalkan göğsü, küçük ellerinin üstündeki damarlar, yastığa kafasını bastırdığı için büzüşrn dudakları... Çok cezbedici görünüyordu. Bir Ahh çektim ve odasında bir gece lambası yaktım. Odama gidip direk kendimi yatağa attım. Bugün çok yorgun olduğum için direk uyudum.

   Uykumda ağlayan birinin sesini duydum. Yavaşça gerçekliğe dönmeye başladım. Yoongi'nin olabileceğini düşündüğüm için yataktan ne zaman kalktığım da onun odasına doğru koştum hatırlamıyorum. Kalbim ona birşey olabilir ihtimaliyle depara kalkmıştı. Odasına gittim. Yataktan ayaklarını uzatmış, yüzünü kapatmış ağlıyor olduğunu gördüm ve hemen yanına adımlarım. "Bebeğim ne oldu? Neden ağlıyorsun? Kabus mu gördün?" Beni görünce hemen üstüme atladı ve sıkıca sarıldı. Ağlaması yavaşlayana kadar sırtını okşadım. Daha sonra "Ben sen beni  bıyakıp dittin şandım." Gözleri kıpkırmızı olmuştu. Yavaşça yüzündeki yaşları sildim. "Bebeğim ben seni asla bırakmam. Hem bak ben senin yanındayım. Ağlama olur mu? Ben seni asla bırakmam." Kafasını yavaşça onayladı. "Şeninle beyabey yatabilir miyim Çimin" Ay ben senin Çimin diyen ağzını yerim. "Tabiki. İstediğin zamanda benimle beraber yatabilirsin tatlım. Gülümsedi. Gülümsedim.

   Kucağımda onunla beraber odama gittik. Onu yatırdım ve odamdaki gece lambasını yaktım. Onun alnına, yanaklarına, çenesine, göbeğine öpücük bıraktım. O kıkırdarken bende ona gülümsedim. "İyi geceler bebeğim." Yanına yattım ve üstümüzü örttüm. Uykuyla uyanıklılık arasında giderken mırıldandı. "İyi geceler Çimin Hyung"

 "İyi geceler Çimin Hyung"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok tatlılar!!!

Evett... Yeni bir bölüm daha. Henüz kaoslara başlamadım. İlk kitabım ve şuan okuyucu sayısı az. Biraz daha artınca başlamayı düşünüyorum. Şuan sakin olması gerekiyor. Bence harika bir kitap. Umarım seversiniz. Tavsiyelerinizi bekliyorum... Sizi seviyorum🧡🧡

714 kelime...

Love Medicine - YOONMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin