6

506 43 5
                                    

bölümleri hikayeyi tamamladıktan sonra yayımlama kararı aldığım için sen bu bölümü okurken diğerlerini de yayımlamış olacağım. iyi okumalar.

****

Jungkook'un hasret kaldığım dudaklarına kopmak üzere olan incecik bir ip misali kondurduğum dudaklarım üzerine değişmişti her şey. Her gece saçlarını koklayabilmek adına odaları birleştirme başvurusu yapmama -tabii kabul edilmemişti- kadar varacak bir sevda çılgınlığının içerisindeydik. Diğer tüm anılarımı çöpe atmıştım bu yeni altın değerindeki anılar üzerine. Jungkook'un çok hoşuna gittiğini söylediği için tekrar boyattığım pembe saçlarımı yolma isteğime karşı koyamıyordum bazen. Ama yıllar sonra sinirden veya delirme korkusundan değil de, mutluluktan çekiştiriyordum saçlarımı. Eninde sonunda çekilecek bir gölde yüzüyormuş gibi hissediyordum bazen de. Sanki Jungkook bir rüyaymış da ben sadece gözlerimi sıkarak gerçek dünyayı bekletiyormuş gibi. 

Belki de Jungkook'un dizinde yatarken ve huzuru kalbime davet ettiğim dakikalarda bunları hissetmek anlamsızdı. Eğer, dedi içimdeki o son günlerde fazlasıyla baskın olan çocuk, eğer kötüyü bekletiyorsan da bu dünyanın sonu değil ya? Sadece anı yaşa.

''Jungkook, sence buradan kaçmayı denesek ve yakalansak bize daha mı kötü davranırlar?''

Saçımla oynayan bedenin hafifçe gülümsediğini kalbimde hissettim. Onun dudaklarının kıvrıldığı manzarayı kaçırmamak adına kafamı oynattığımda cevabını biraz bekletip alnıma buse kondurduğunda kocaman gülümsedim.

''Senin böyle şeyleri düşünme ufacık bir gerek bile yok. Bir gün sana olan sözümü tutarken olur da bir aksilik çıkarsa, ölecek olsam da seni hep yanına oturup gökyüzünü izlediğin şu duvarların ardına geçireceğim. Yalnız geçirdiğin her gününü çokça gözyaşıyla ödemeye çalıştığım gibi, sözümü tutarken de kendimi öne atacağım. Eğer olur da bu söylediklerimi ödleklik yapıp gerçekleştiremezsem, her anımıza şahit olmuş Tanrı'ya yemin olsun ki kendimi affetmek şöyle dursun, utancımdan senin yanına bile gelemem, bu kutsal nitelikteki özelliklerini kaybetmek pahasına bile olsa hastalandığımda iyileşmek için kullandığım haplarımı o amaçta kullanamam. Yine söz veriyorum, seni buradan çıkaracağım.''

Buruk bir gülümsemeyle gözlerimin içine baktıktan sonra tek cümleyle konuşmasını bitirdi.

''O duvarın yanına gökyüzünü izlemekten çok bulutlara bakarken buradan çıkabilmenin hayallerini kurduğunun da farkındayım.''

Şaşkın gözlerimi ondan saklayamazken böyle bir kalbin beni nasıl sevebildiğini içten içe sorgularken sımsıkı bir sarılma sundum ne kadar dokunsam da hasretimin geçmediği adama.






şunu fark ettim de bana Deniz Tekin dinlerken ilham geliyor. bu arada çok huzurlu şarkıları var, herhangi bir şeyden yorulduysanız veya o tür şarkıları seviyorsanız tüm coverlarını tavsiye ediyorum. 

trelós, jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin