Namaste

Polyanna

HİKAYEM BAŞLIYOR ^^
Bu tatil sabahı o somsoğuk kış ayında bir güneş görüyorum noluyor bu dünyaya! Heralde tatilin mutluluğunu yaşıyor gökyüzü. Güneş ışınlarıyla uyanmış olmanın verdiği mutluluk ve camımda oluşan ufak gökkuşağıyla güne koskoca bir merabaa!! Üstüme giydiğim örgü yeleğin aralarından tenime dokunan kış serinliği sanki sahildeymişim hissi uyandırıyor ve bunun heyecanıyla her zamanki gibi kendi etrafımda kollarımı açıp dönüşler yapıyorum. Evet belki deli olma ihtimalim çok yüksek ama bundan çok eğleniyorum. Harika bir sabah kahvaltısı için odamdan ayrılırken küçük yasemin kokulu oda parfümünü odama boşaltıyorum ve camı aralıyorum. Aa o da kim kapımı açtığım anda ayaklarımda deli gibi sürtünen biricik kedim Jager. Tabikide bana olan aşırı sevgisinden sürtünüyor yoksa acıktığından değil kesinlikle :)) daha fazla dayanamayıp yemeğini veriyorum tabikide deli olduğu için sabah yemeğini elimden yiyor sadece. Doyduğundan şüphe duyduğum bir kedi ve ben evin merdivenlerinde kovalamaca oynayarak başlıyoruz güne. Güzel bir aile kahvaltısı ardından Emre'nin ve Asrın'ın ortak grubumuzdan ve özelden attıkları bitmeyen mesajlarıyla uğraşıyorum. Ne şanslıyım ki onlar gibi arkadaşlarım var. İnstagram, Twitter, We Heart It, Tumblr, Snapchat, Youtube derken gün yarıyı geçiyor. İnsanın hiç susmayan ve sustuğun zaman küsen arkadaşları olması çok güzel bir şey eğer sizde aynılarını onlara yapıyorsanız. Odama çıktığımda beni o güzeller güzeli yasemin kokusu karşılıyor. Kendi özenip bözenip 'görünüşü ve tadı güzel olmalı' kuralıyla hazırladığım ara yemekler ve tabikide lattemle birlikte geçiyorum bilgisayarın başına taaki Jager'in canı sıkılıp şımarıklaklara başlama anına kadar. Ay belirmeye başlıyor ve son bir sayfa ardından uykuya. Söylemeyi unuttum ben Ece, Emre'nin seslendiği şekilde 'Şeker kız' birçok kişinin seslendiği adımla 'Küçük Polyanna'.

Merabaa!! Umarım güzel bir giriş yapabilmişimdir. Hoşunuza gider. Yorumlamayı unutmayın ** Sizi seviyorum **