>Neredeyse 6.000 kelimeden oluşan bu uzuuun bölüme hoş geldiniz. Geralt'ın iç dünyasını göreceğiz burada, elimden geldiğince karaktere sadık kalarak yazmaya çalıştım. Kemerleri bağlayın, bu uzun engebeli bir yolculuk olacak.
Visenna | Büyücü
"Bana bakmanı istiyorum."
"Gözlerimi nasıl buldun?"
"Bir Witcher'ın gözlerini geliştirmek için ne yaptıklarını biliyor musun Visenna?"
°GERALT°
Geralt annesi-Visenna- tarafından terk edildiğinde beş yaşındaydı.
Onu bu dünyada koşulsuz, bütün kalbiyle sevebilecek tek kişi kapının önüne koymuştu.
O günü Geralt hiçbir zaman unutmamıştı, doksan sekiz yaşına gelmiş olmasına rağmen Visenna'nın gaddarlığı onu daha çok küçükken, yanlışı doğrudan bile doğru düzgün ayırt edemezken hayata karşı hazırlamıştı.
Sıcak bir yaz günüydü, Visenna'nın kullandığı uyduruktan at arabasının arkasındaki samanların üstüne kurulmuş, sürekli bir şeyler geveliyor, sıcaklığın ve ağaçların arasından süzülen Güneş'in tadını çıkarıyordu. Sonra Visenna arabayı durdurmuştu. Ona bir kova uzatarak ilerideki ırmaktan su getirmesini istediğinde Geralt ikiletmeden ona uzatılanı almış ve yolun biraz ilerisinde, ağaçların arasında kalan ırmağın yanına gitmişti. Kaldırabileceği kadar suyu kovaya doldurmayı başardığında da, yola geri dönmüş ama Visenna'yı görememişti.
Defalarca kez ona seslenmiş, adını haykırmıştı. Kalbi korkuyla içinde çırpınırken annesinin onu yolun ortasında kimsesizmiş gibi bırakıp gitmiş olmasını şiddetle reddetmişti. Ancak sonra üzerine beklenmedik birinin iri gölgesi düşmüştü. Vesemir.
''Seni bekliyordum Geralt.'' Demişti ona.
Geralt bedeninin el verdiği kadarıyla Vesemir'den kaçmaya çalıştıysa da, Witcher zorlanmadan onu yakalamış ve Kaer Morhen'e, Witcherların yaratıldığı ve yetiştirildiği yere götürmek üzere yanına almıştı. Geralt haftalarca süren yolculukta bir kez olsun Visenna'nın onu terk ettiğine inanmamıştı. Vesemir zorla yemekleri ağzına tıkana kadar yememiş, gırtlağını ıslatacak herhangi bir sıvı gıdayı boğazından geçirmemişti. Gündüzleri bir şekilde geçmişti ancak akşam olduğunda ve uyumak için kamp yapmak zorunda kaldıklarında Geralt her seferinde kalbini paramparça eden kederle yüzleşmek zorunda kalmıştı. Witcher'ın onu fark etmemesi için sessizce ağlamış, kendi kendini teselli etmeye çalışmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Kurt | The Witcher
FanfictionKurt insanoğlunun ehlileştiremediği tek hayvandı. Gururlu, güçlü ve bir o kadar da yırtıcılardı. Yani aynı Geralt gibi. Fakat Geralt'ı onlardan ayıran tek şey bir vardı; o da sürüsünün olmamasıydı. O yalnız dolaşmayı severdi. Tek başına avlanır, t...