pilots
neyse bunu okumaktan sıkıldınız ama düz yazım için özür dilerim ŞSKWİDKQİKSİQOWĞWLSİALS
***
Kim Taehyung
Kapıyı yavaşça araladığımda yatakta bağdaş kurup oturmuş bir Jeongguk görmüştüm,kapıyı kapatıp yanına oturduğumda gözlerini hala yerden almamıştı.Anlaşılan beni hala affetmemişti.
"Bebeğim bana sinirli mi?" diyip ellerimle boynunu okşamaya başlayınca titremişti.Yavaşça okşamam onu delirtmiş olacak ki nefesini tutmuş ve gözlerini kapatmıştı.Çok tatlı...
Gözlerimi ondan ayırmıyordum,bembeyaz kusursuz teninde elimi gezdirirken titriyordu resmen.Gözlerinin önüne gelmiş saçları onu daha da tatlı yapıyordu.Bir de sırf beni daha fazla çıldırtmak için şort giymişti,bacaklarını görmek benim için hiç iyi olmamıştı.Aslında bu üvey kardeş durumu sinirimi bozuyordu.İlla ki bir gün bu durum sorun olacaktı ama bu sorunu o zaman düşünürdük değil mi? Şimdiden stres olmanın yararı yoktu.
"Öpsene artık."
Jeongguk tek bir gözünü açıp bana bakmış ve bunu söylemişti.Onu öpmemi istiyordu,benden bir farkı yoktu.Ben onu ne kadar istiyorsam o da beni istiyordu.Eh,bunu anlaması biraz geç olmuştu sanki ama olsun.
Cevap vermeyip onun boynunu okşamaya devam ettiğimde söylenmeye başlamıştı. "Bana dokunman iyi hoş da..." dedi ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Dudaklarını da dokundurmanı istiyorum."
Kaşlarımı şaşkınlıkla kaldırmıştım.Böyle şeyleri ani gelen cesaretiyle söylüyor,sonra da utanıyordu.Cidden Jeongguk'u hiç anlayamıyordum.
Hala bir şey yapmadan ona bakmam sinirini bozmuş olacak ki yine kendisi atak yapmıştı.Dudaklarını dudaklarıma bastırıp beni sertçe öpmeye başladığında ellerimi beline dolamıştım.O da sabırsız bir şekilde doğrulmuş ve sırtımı yatakla buluşturmuştu.Şu an üstümde heyecanla beni öpüyordu ve ben delirmek üzereydim.Bacaklarını bacaklarımın arasına almıştı,çıplak bacaklarını hissetmek beni delirtiyordu.Dudaklarımı onunkilerden ayırdığımda nefes nefese konuştum.Üstümde o varken düzgün nefes bile alamıyordum. "Daha önce hiç öpüşmediğine emin misin?" dedim. "Hiç acemi gibi değilsin."
"Kapa çeneni."dedi ve kendisini üstümden yana atıp yatakta doğruldu. "Kekim nerede bu arada?"
Keki bilerek getirmemiştim.Dikkati benden ayrılsın istemiyordum çünkü.
Ben de yatakta doğrularak oturdum ve ona baktım. "Keki yemene gerek yok,beni yedin zaten."dedim sırıtarak.Bunu demem üzerine huysuzca koluma vurmuş ve gözlerini gözlerimden alıp tekrar dudaklarıma götürmüştü.Cidden benim ölmemi istiyordu.İnip kalkan göğsüyle,terli ve alnına yapışmış dalgalı saçlarıyla,kocaman gözleriyle ve öpüştüğümüz için ıslanmış dudaklarıyla beraber dudaklarıma bakıyordu.Aklından neler geçirdiğini az çok tahmin edebiliyordum.O da benim gibi sabırsız ve yaramazdı.
"Bana öyle bakarsan kendimi durduramam." dedim dudaklarımı ısırarak.Biliyordum,eğer başlarsak duramazdım çünkü dayanamazdım.Beni gaza getirmekten başka bir şey yapmıyordu.
"Durma o zaman."
Bunu demesinden sonra dayanamamıştım,dudaklarımı dudaklarına bastırıp onu kucağıma oturtacaktım ki ani gelen bir kafa darbesiyle geriye doğru gitmiştim.Siktir,yine kafa atmıştı.
"Aman Tanrım!Çocuklar,yine mi kavga ediyorsunuz?"
Kafamı çevirip kapının önünde annemi görünce anlamıştım.Muhtemelen ben tam öpeceğim sırada odaya annem girmiş,Jungkook da yakalanmamamız için kafa atmıştı.Harika,olan yine benim kafama oluyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
love&war | taekook
FanfictionOn sekiz yaşında aşıksanız hayat cidden çok zordu... Hele bir de bu kişi üvey kardeşinizse. taekook,texting/düz