love&war | taekook

fourty

[FİNAL]
ironi
demeyi cok isterdim ama cidden son yb bildirimi

hazırsanız
baslıyoruz
?

******

8 YIL SONRA

"Anne! Buraya daha çok gelelim! Tatlılar çok lezzetli!"

Müşterilerin konuşmaları, şakalaşmaları ve çatal sesleri pastaneyi dolduruyordu. Kapı her açıldığında üstünde duran zil, ses çıkarıyor ve müşteri rengarenk, ferah dükkana giriyordu.

Aileleriyle birlikte gelen minik çocuklar birbiriyle arkadaş olmuş ve oyun oynamaya başlamışlardı. Arkadaş grupları aralarında gülüşüyor ve çatal sesleri her yeri dolduruyordu. Burası cidden güzel bir pastaneydi ve gelen tekrar geliyordu çünkü yapılan tatlılar çok güzeldi, özellikle de kakaolu kek favorilerdendi!

İçeride, şef şapkasıyla birlikte tatlı yapmaya devam eden biri vardı. Yaparken aynı zamanda da yeni çalışanlara taktik veriyor ve onlara püf noktaları anlatıyordu. Telefon sesini duyunca anlatmayı kesti ve elini hemen yanında duran havluyla temizledi.

Telefonu omzuna koyup düşmemesi için başıyla tuttuğunda cevap verdi. "Ne oldu Taehyung?"

"Jeongguk, ne zaman geleceksin? İkizler durmuyor. Ah, bırak kolumu! Babanım ben senin!"

Telefonun karşısından gelen sesler yüzünden Jeongguk kıkırdadı. İkizler özellikle Taehyung ile uğraşmaya bayılıyorlardı.

"İki saate gelirim, müşterilerin gidesi yok."

"Tamam, bekliyorum seni!" dedi ve telefonun karşısından çocuklara bağırmaya devam etti. "Kaçın benden, içimdeki kaplanı ortaya çıkarttınız!" Bunu demesinden sonra da aniden aramayı sonlandırmıştı.

Jeongguk yüzüne kapatılınca kaşlarını çattı ve telefonu eline alıp sonlanan aramaya bakınca şu an evde Taehyung'un çocukları kovaladığını hayal etti.

Doğru ya, çocukları...
Sanırım sizin için biraz (sekiz yılcık) geriye gitmemiz gerekiyor.

Bundan sekiz yıl önce,
Yeni hayatlarına adım attıkları ilk gün yedi genç gecenin karanlığında arabayla yol almıştı. Gece boyunca deliler gibi kollarını açıp, bağırmışlar ve şarkı söylemişlerdi. Taehyung'un annesinin telefon konuşmasından sonra ikili iyice rahatlamış ve her şeyin üstesinden gelebileceklerine inanmıştı. Eh, gençlerdi ne de olsa. Tüm dünya ellerinde gibi hissediyorlardı.

Hava biraz aydınlanınca Yoongi'nin dayısının evine varmışlardı. Çocuklar hemen ikilinin çantalarını yerleştirmişler ve evlerine geri dönmeden önce rahat koltuklarda yayılmışlardı. Hatta bu durumu biraz daha abartmışlar ve o gün, o evde yedisi birden sabahlamıştı.

Jeongguk, Taehyung ile sarılarak koltukta uyuyakalmıştı. Hoseok ise duvara yaslanmış ve ağzı açık bir şekilde uyuklamıştı, ha bir de dizinde bacaklarına sarılmış bir şekilde yatan Jimin vardı. Yoongi, Namjoon ve Seokjin üçlüsü ise akıllılık edip yatak odasına gitmişler ve üçü bir yatakta yatmışlardı. Tabii öğlene doğru uyandıklarında yatakta sadece Yoongi vardı, Seokjin ve Namjoon ise yerdeydi...