5. BÖLÜM

12 2 0
                                    

Okula geldiğimde hâlâ düşünceliydim. Okulun çalan zili beni kendime getirmişti adeta. Saate baktığımda ders saatime yaklaşık bir saat kaldığını farkettim. En iyisi defterimi de alayım da kafeteryada bir şeyler içerken notlarıma göz atayım.
Bu düşünce ile dolabıma gidip cüzdanımı ve defterimi aldım ve kafeteryada bir masaya oturmadan önce bir limonata aldım. Masaya otururken adımın söylendiğini fark edip etrafıma bakındım ve arkadaşım Buğlem'i gördüm.
"Nasılsın? Nasıl geçti dersin?"
"İyi geçti çok güzel notlar aldım. Sen şimdi mi geldin?"
"Evet. O değil de gelirken yanlış görmediysem seni kucağında eve getiren Kerem Bey'i gördüm. O da mı bu okulda okuyormuş?"
"Evet öyleymiş. Ayrıca şöyle söyleyip durma Buğlem yaa. Zaten sinirlerim tepemde!"
"Niye ne oldu ki?"
"Ne olacak Kerem Bey bana duygularını açtı Buğlem'cim. Benden hoşlanıyormuş kendileri(!)"
"Aaa! Gerçekten mi? Bunu sana o mu söyledi?"
"Evet canım. İlham gelecek hâli yok ya. Ama ben istemedim. Çünkü diyelim ki çıkmaya başladık, o bir süre sonra elimi tutmak isteyecek. Ben Rabbim'e ne yüzle bakarım o zaman, anlıyor musun beni Buğlem?"
"Anlıyorum seni merak etme. Ama ya gelip bir daha konuşmak isterse seninle? O zaman ne yapacaksın?"
"Bilmiyorum ama henüz daha çok erken böyle şeyler için bence. Ben sevmiyorum böyle laubali şeyleri. Hem de ailemden gizli iş çevirmek istemem. Çünkü vicdanım el vermez. Anlatabiliyor muyum?"
"Biliyorum canım. Bu yüzden ne karar verirsen ver ben hep yanındayım bunu bil tamam mı? Hem kabul etmemekle de iyi yapmışsın bence."
"Biliyorum canım. Niye öyle dedin ki?"
"Araştırır nasıl biri olduğunu, nerelerde takıldığını, takıldığı arkadaşlarını falan öğreniriz."
"Saçmalama Buğlem yaa! Ben gerek yok öyle bir şeye diyorum, sen araştırırız diyorsun!"
"Ne var kızım?! Hem araştırmaktan ne zarar gelir ki? Araştıralım bir bakalım nasıl biri bu Kerem Bey?..."
"Ben karışmıyorum o zaman. Bak demedi deme"
"İyi be. Tamam."

Aniden zilin çalmasıyla hemen saatime baktım. Saatimin olduğunu görünce de Buğlem'e şimdilik veda ederek amfi sınıfına geçtim. Rabbim'e şükürler olsun ki profesör daha gelmemişti. İçeri girip hemen boş buldum bir yere oturdum. Defterimi masama koymuştum ki profesör de amfi'ye giriş yaptı ve kısa bir selamlaşmadan sonra dersi anlatmaya başladı.

******************

Derste aldığım notlarımı düzenledikten sonra hemen eşyalarımı toplayıp dolabımın önüne geldim ve açıp içinden çantamı aldım ve tekrar kilitleyip hızla üniversiteden çıktım. Bahçe kapısından da çıkacakken Kerem Bey'i gördüm. Görmemiş gibi yapayım bari diye düşünürken onun adımı seslendiğini duydum. İsmim ağzına ne de güzel yakışıyor öyle... Kendine gel Sıla! Yakışıyor mu hiç böyle sözler senin kişiliğine?! "Merhaba Sıla hanım."
Ben bunları düşünürken adımlarımın çoktan beni ona yaklaştırdığını farkettim ve kısa şaşkınlığın ardından kısa bir baş hareketi ile selamladım. Ardından konuşurken aynı zamanda arabam olmadığı için otobüs durağına yürümeye başladık.
"Sizi bugün göremedim? Dersiniz yok muydu?"

"Birincisi dersim olmasaydı benim burada işim ne? İkincisi ise beni görüp görmemek sizi neden ilgilendiriyor ki! Ben sizinle konuşmak istemediğimi size daha önce de söylemiştim."

"Haklısınız tamamen saçmaladım. Özür dilerim. Ben de sizinle bu konu hakkında konuşacaktım. Öncelikle daha önceki kabalığımı maruz görün. Size karşı duygular beslediğimi inkar edemem, etmiyorum da zaten. Haklısınız benimle konuşmamakta. Size karşı farklı duygular besliyorum evet ama siz bana karşı beslemiyorsanız sizi anlarım. Özür dilerim hakkınızı helal edin."

ALLAH RIZASI İLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin