"shoyo," sıranın üstünde uyuyakalan çocuk uyanmadı. "shoyo!" daha yüksek bir sesti, içerideki diğer insanlar gerginlikle oraya bakıyorlardı.
tobio dayanamadı ve shoyo'nun saçını karıştırmaya başladı. "shoyo, shoyo, shoyo. of çok uzun oluyor bu sana artık sho diyeceğim. sho, sho, sho!"
shoyo tepesindeki gürültü ve saçlarındaki ağırlıkla kafasını kaldırdı. yüzünde inanılmaz rahatsız bir ifadeyle, "ne var ne?" dedi.
"sıkıldım, gel bir tur atalım."
shoyo onu takmadan kafasını sıraya koydu. tobio sinirle nefes verdi. shoyo'nun belinden tuttu, kucağına falan almayı planlıyordu ki shoyo bunu anladı ve hemen. "tamam bırak geliyorum." dedi.
öğle teneffüsünün bitmesine yirmi dakika kala bahçede tur atıyorlardı. "şurada voleybol oynuyorlar, katılalım mı?" dedi tobio. istekleri bitmiyordu.
"ben pek oynayamıyorum o yüzden..." shoyo'nun açıklamasını tobio dinlememişti elbette.
tobio ve shoyo, oynayanların yanına gitti. tobio biriyle konuşuyordu. konuşmaları bittiğinde yerlerine geçtiler. normal bir şekilde oynuyorlardı başta.
tobio'nun servis atma sırası geldiğinde shoyo kötü bir şey olacağını hissetmişti zaten. tobio servisi, bu nasıl oldu kimsenin bir fikri yoktu; muhtemelen tobio bunu bilerek yapmıştı, diğer tarafta basketbol oynayanlardan birinin kafasına atmıştı. çocuk sarsılarak yere düştü. o çocuk, okulun en iri çocuğuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i did something bad ⎯ kagehina
Fiksi Penggemarkageyama tobio ile arkadaş olmak iyi bir fikir değildi. ama hinata shoyo böyle düşünmüyordu.