Şant-Ajans adlı gayrıresmi bir ajans kurdum.Büyük bir gazetenin iş dünyası ilavesine;
"Sayın yetkili;rakibinizin canından bezmesini mi istiyorsunuz?O halde bize adını söyleyin!"
Şeklinde bir ilan verdim.Bir kaç firma Şant-Ajans'ı aradı.Yerli malı meyve suyu üreticisi Dimes ile anlaştık.Meyvelettam'ın aleyhine söylentiler yayabilirsek tam 10 bin dolar ödeyeceklerdi.Başlangıç için 2 bin dolara almıştım.Lucas okuldan bir kız,dört erkek bulmuştu;iki gecede metinleri yazdım.Provalar bizim evin salonunda yapıldı.Ve hafta sonu vapurlarda,metrolarda,alışveriş merkezlerinde...piyeslerimizi sahnelemeye koyulduk.Ana tema,Meyvelettam'ın kurtlanmış meyvelerden üretildiğiydi.
Konservetuvardan yürüttüğümüz kostümler ve makyaj malzemeleri sayesinde dilediğimiz kılığa girebiliyorduk.Dokuz gün süren operasyonlarımızdan bazıları şunlardı;
1-Yaşlı bir dede alışveriş merkezinde torunuyla gezmektedir.Çocuk,elindeki Meyvelettam kutusundan vişne suyu içmektedir.Aceleyle yürüyen alımlı bir genç kız yanlışlıkla çocuğa çarpar ve Meyvelettam kutusu yere düşerek patlar.Kız özür dileyerek yerdeki kutuya eğilir ve çığlığı basar.Dökülmüş meyve suyunun içinde[Elbette bizim koyduğumuz.] kurtçuklar vardır!
Yaşlı dede de yaygaranın şiddetine güçlükle gücü yettiği kadar katkıda bulunur.Çocuk ağlamaktadır.Bilinçli tüketiciler topluluğu,Meyvelettam kutusuna dehşet içinde bakakalırlar;hatta bazıları satın aldıkları Meyvelettam'ları iade etmek için marketin yolunu tutar...
2-İki şakarak genç,sıkış tıkış bir tramvay vagonunda yüksek sesle konuşmaktadır.Kızların kahkaları kesilen sohbetleri,çevredeki kalabalık tarafından giderek yoğunlaşan bir dikkatle dinlenmektedir.Derken gençlerden biri çantasından bir Meyvelettam kutusu çıkarır ve tam içecekken arkadaşı heyecanla durdurur:
"Dur!Sakın içme!Meyvelettam'da çalışan bir arkadaşım anlattı;Bunlar maliyeti düşürmek için kurtlu ve hiçbir işe yaramayan meyveleri çok ucuza alıyorlarmış!Nasılsa karton kutuda ne olduğunu kimse görmüyor!Suyu çıkarılan meyvedeki kurdu da fark etmek mümkün değil!"
3-Üç genç adam otobüs durağında laflıyorlar.Biri,belediyeki iş arkadaşlarının birkaç gece önce Meyvelettam fabrikasına baskın düzenlediklerinden söz ediyor.Meraklı dinleyicilerin akıllarında kalacak anlatımla,fabrikadaki meyve kasalarında kaynaşan kurtçuklardan,böceklerden dem vuruyor!
4-Taksiye binilir ve "Yahu,şu Meyvelettam'ın kayısı sularını aldım geçen gün,bardağa bir boşalttım,aklım başımdan gitti:Kayısı suyunda kurtçuk parçaları yüzüyordu!Hah,sağda ineyim şoför bey..."
5-Süpermarketteki en uzun kuyruğun bulunduğu kasaya doğru elindeki Meyvelettam kutusuyla ilerleyen şık,orta yaşlı bir adam,kasiyere;
"Başka bir meyve suyu yok mu?Çocuk yanlışlıkla bunu atmış sepete.Dün radyodan dinledim bunlarda kurtlu meyve kullanıyorlarmış?!"der...
Sadece bir hafta sonra,Meyvelettam'ın kurtları tüm Kore'nin,meyve suyunu ağzına sürmyenlerin bile dilindeydi.Berberlerin,taksi şoförlerinin,otobüs yolcularının,ayakkabı boyacılarının,ev kadınlarının,öğrencilerin,banka önlerinde maaş kuyruğuna giren emeklilerin,devlet dairelerindeki memurların;favori konusu Meyvelettam kurtçuklarıydı.
Meyvelettam yetkili gazetelere tam sayfa ilanlar vererek,ürünlerinde en kaliteli meyveleri kullandıklarını duyurdular.Bu ilanlar yalnızca Meyvelettam'ın aleyhine söylentiler artmasına yaradı.Bir Meyvelettam yetkilisi canlı yayında bir kutu Meyvelettam meyve suyunu bir bardağa boşalttı ve bir dikişte içti.Kore televizyon tarihinin en iğrenç sahnesiydi!Bir sürü kusan oldu!
Sonuç itibarıyla Dimes'ten 10bin doları aldık.Paranın büyük bir kısmını elemanlara dağıttım.Artanlarıylada borçlarımı kapattım.Çocuklar heyecenlanmıştı.Şant-Ajans sayesinde köşeyi dönebileceğimizi düşünüyorlardı.Bense 11 Nisan günü,öğleden sonra evime gelen kadroya,bu işin bittiğini,abartırsak eğer enseleneceğimizi söyledim.Olup bitenlerden kimseye bahsetmemelerini tembihledim.Şant-Ajans yüzünden kim bilir kaç Meyvelettam işçisi işinden olacaktı.Utanç verici zaferimizi yine de Meyvelettam içerek kutladık.Biz de vicdan da,mide de yoktu.
