yamaç

559 34 22
                                    

Sabah gözlerini açtığında sırtında bir acı hisseti. Daha sonra dün olanları hatırladı.
Yerinden doğruldu bir anda korkudan sıçradı.

"Pansiy!, Sapık"

Pansiy bir kahkaha patlattı.

"Sende üzerine t-shirt giyip de yatsaydın"dedi.

Draco Pansiy'e ters ters bakarken vücudunu kapattı.

"Sanki hiç görmedim"

Drcao üzerine bir t-shirt giydi.
Ve beraber kahvaltı yapmaya indiler.
Yemek yedikten sonra dışarı çıktılar.
Draco bir an durdu.
Hermonie merdivenlere oturmuş kitap okuyordu.
Pansiy onu sürükleyerek yürümeye devam etti.

"Aklından bile geçirme!"dedi pansiy.

"Ne?!"

Hermonie kafasını kaldırdı.

"Selam!dedi el sallayarak"

"Selam"dedi Draco.

Hermonie kitabını bıraktı ve koşarak diğerlerinin yanına gitti.
"Bugün için bir planınız varmı?"

"Ah aslında yok-"

"Var!"dedi pansiy.
Draco soran gözlerle Pansiy'e bakar.

"Göle yüzmeye gidicez"

"İyide aşadan geçiş yolu varmı oraya"

"Atlıyoruz"

"Sende gelsene"

"Ben, yamaçtan atlamaya pek aram yoktur"

"Olsun,Potter ve wizley'ler de gelsin"
Pansiy inanamayarak Draco'ya bakar.

"Tamam"

"Nereye?"arkadan Harry ve Ron da geldi.

"Yamaçtan atlıcaz"

"Tamam"

"O halde on dk sonra çimenlikte buluşalım."

"Aynen"
Hepsi geri eve dağıldı.
Drcao'nun annesi önce izin vermesede sonradan ikna oldu.

En sonunda herkes parkın gerisindeki çimenlikte toplandı.
Hermonie siyah bir şort ile uzun bir askılı gitmişti.
Pansiy ise bir bikini altının üzerine bol ve uzun bir t-shirt giymişti.
oğlanlar ise deniz şortlarının üzerine t-shirt giymişti.
Giniy ise bir şort ve bikini üstü giymişti onun üzerine de hafif transparan bir t-shirt.

"Önce kim?"dedi Ron.

"İlk ben atlamam"dedi Harry.

"Hadi ama?"pansiy koştu ve uçurumdan atladı.
Herkesin ağzı açık kalmıştı (özellikle Ron)

Drcao sırıttı.
Pansiy yamaçtan dolandı ve geri yanlarına geldi.
Kısa ıslak saçlarını hediye attı.
Üzerine askısı yapışmıştı herkes ona bakarken Drcao pansiy'i göğsüne bastırdı.
Daha sonra kendi t-shirt'ünü çıkarıp ona giydirdi.
Tam yamaçın kenarındayken pansiy arkasına bir tekme attı ve aşaya düşmeye başladı.
Hermonie bir çığlık attı.
Pansiy ise kahkaha.
Daha sonra herkes aşaya baktı.
Draco sudan çıkmıyordu.

"İnip bakmalıyız"dedi hermonie.
O sırada Drcao'nun sesi geldi.
Çok mu korktun.
Hermonie hemen arkasını döndü.
"Yo hayır"
Herkes Draco'nun üzerine baktı.
Beyaz teninden ve kasalarından sular damlıyordu.
Sarı saçlarından damalyan sular yüzüne geldiği için tek eliyle arkaya attı.
Pansiy birden önüne geçti.
"Ne bakıyonuz lan!"

Daha sonra hepsi yan yana yamaçın önüne geçti ve beraber atladılar hermonie atlarken istemsizce Drcao'nun elinden tutu hepsi suyla birleşince gözlerini açtılar.
'Draco'nun gozleir suyun altında ne kadar güzel görünüyor'diye geçirdi hermonie içinden.
Daha sonra hepsi nefessiz kaldığında sudan çıktı biraz deve güreşi oynadılar birbirlerine su sıçratılar ve daha sonra çimlere yattılar ve güneşin onları yanmasına izin verdiler.
Drcao beyaz tenli olduğu için bundan rahatsız oldu ve teni hemen kızardı.
Daha sonra da mahalleye döndüler.
Ron'ların bahçesine geçtiler ve biraz da orda oturduktan sonra herkes eve dağıldı.
Drcao o an yaşadığı duyguları anlatmak istedi.
Bu nedenle seneler önce bir köşeye attığı günlüğünü buldu.


                           Sevgili günlük.
Biliyorum çok uzun zamandır yazmadım sana.
İnsanlar genelde günlüklere ilk aşklarını yazarlar çünkü.
Ama ben öyle saçma sapan birşey yaşamadım şimdiye kadar.
Ama biri var.
Gördüğünde kalbimi hızlandıran biri.
Adını daha koymadım bu şeyin.
Ama aşk değil.
Önceden boktan olan hayatıma boktan bir günde girmiş biri.
Ama girmesiyle herşeyi de değiştirdi.
Harry ve Ron ile arkadaş oldum onun sayesinde.
Ve onun sayesinde kendi isteğimle dışarı çıktım.
Bugün sanırım en eylendiğim gündü.
Kahkahalarla gülmesemde.
Herzamanki gibi ciddi olsam da gene de güzel bir gündü.
Hermonie yüzünden midir bilemem.
Kendimi özgür hissetim.
Ve hayatımda ilk defa pansiy ve annem dışında birinin benim için endişelendiğini hissetim.
Şöyleki ÇOK GÜZELDİ.

Draco oturduğu masadan kaltı ve cama gitti.
Karşı eve baktı bir süre.
Daha sonra pencerenin önünden biri geçti.
Altında bol ve kısa bir şort ve üzerine yarım atlet olan biri.
Onu izlemenin yanlış olduğunu bilse de gözlerini alamadı kıvırcık saçlı kızdan.
Saatlerce hiç sıkılmadan izliyebilirdi onu.
Hermonie daha sonra kafasını çevirdi ona doğru Drcao panik oldu ama yine de ayrılmadı ordan.
Hermonie gülümsedi ve camı açtı.
Drcao kalbi deli gibi atarken(ilk defa bu kadar heycanlanmıştır)
Kıza el salladı.
Bir süre camdan cama birbirlerini izlediler daha sonra çapraz evin balkonuna biri çıktı.

"Lan! Girsene lan içeri!"bağıran pansiy'di.
Drcao ona gülümsedi.

"Bizim burda gö....mz donuyor siz cama çıkıyonuz bu havada"
O sırada onların yan binasından biri çıktı.

"Bağırma deli kız"

"Kusura bakma dambıldore amca"

"Bide çıplak çıkmışsınız! Drcao gir! Tişört giy üstüne"pansiy tekrar bağırdı.

Mahalledeki bütün evlerin ışıkları yanmaya başladı.
Herkes cama çıktı sonra Pansiy'lerin çapraz evindeki Ron da üstüne birşey almadan çıktı.

"Ne oluyor?"diye bağırdı.

"Lan soyunuk gezme günümü mübarek!"

Drcao girdi ve üzerine bir t-shirt alıp geri cama çıktı.

"Oldumu?!"

"Oldu!"

Hermonie'nin annesi çağırdığı için içeri girdi daha sonra Ron ve diyer mahalleliler de girdi.

"Yat uyu!"diye bağırdı pansiy ve o da girdi.
En sonunda da drcao girdi.













Evet arkadaşlar bu bölüm de böyle oldu en başından itibaren bölümleri uzun yazmya çalışıyorum sekiz yüz dokuz yüz kelime kadar oluyor hepsi o nedenle diğer hikayeleri biraz aksatmış olabilirm k.b
Yorum ve vote atarsanız çok sevinirim.

(dramonie) ᎬᏒᏦᎬᏦ ᎪᏒᏦᎪᎠᎪŞ.(bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin