Her gün olduğu gibi bugün de sırf iki dakika daha fazla uyumak için geç uyanmış ve okula geldiğimde beş dakikadır geç kaldığımı farketmiştim.
Daha okulun ilk döneminde olmamıza rağmen devamsızlık sınırımı çoktan aşmıştım.
Koşa koşa sınıfa gittiğimde başta Selami Hoca olmak üzere bütün sınıfın bakışları bana çevrildi.
Sanki katildim amk. Böyle sınıfa girince bütün sınıfın sanki uzaylıymışım gibi bana bakmalarından nefret ediyordum.
"Hoşgeldiniz Damla Hanım."
"Hoşbuldum Hocam."
Selami Hoca'ya cevap verdiğimde bana 'sana inanamıyorum' bakışı attı. Sizde yaşamışsınızdır eminim.
Ee kendisi hoşgeldin dedi biz Türkler çok nezaketliyiz kardeşim.
"Geç yerine Damla."
"Hocam yok yazdınız mı?"
Hoca bana uzun uzun baktıktan sonra,
"Devamsızlığının sınırda olduğunu biliyorum. Bu seferlik yazmadım ama keşke yazsaymışım."
Selami Hoca başta iyi gitmişti ama sonda batırmıştı.
"Bir daha geç kalmayacağım." dedim ve yerime geçtim ama bunu sadece o anlık için demiştim. Çünkü biliyordum yarın yine yüzümü yıkamadan okula koşacak salyam akarken derse girecektim.
...
Uzun ve yorucu bir Edebiyat dersinden sonra teneffüs zili çaldı. Çok açtım ve bir şeyler yemezsem ölürdüm.
Her konuda olduğu gibi arkadaşlık konusunda da berbat olduğum için her zaman tek başıma kantine gidiyordum.
Sürüne sürüne kantine indiğimde simit ve ayran aldım. Kahvaltıda en çok sevdiğim ikiliyi.
Ayranımı açıp yolda yürümeye başladığımda 12/C sınıfında olduğunu bildiğim biri bana çarpıp ayranı üstüme döktü.
"Hayvan mısın önüne baksana gerizekalı." diye ciyaklarken o da olayın şaşkınlığıyla,
"Çok özür dilerim." dedi bana mendil uzatırken
Medili elinden sinirle alıp üstümü sildim. Silemedim daha doğrusu çünkü daha da batırdım.
Çok güzel bok gibi olmuştum.
"Kör müsün sen?" dedim bu sefer karşımda hala duran çocuğa. Bunu yaptığım için kendimden anında nefret ettim. Bu kadar büyük bir tepki vermemeliydim.
"Değilim de nasıl oldu bilmiyorum."
"Neyse tamam kusura bakma. Saçma bir tepki verdim." dedim yanından hızlıca geçtim.
O da kafasını önemli değil anlamında sallamıştı.
Ne kadar da güzel bir gündü öyle. (!)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVSENE BENİ | Texting
Short StoryBilinmeyen: Şu ana kadar yaşadığın her şeyi unutup, Bilinmeyen: Sevsene beni.. Başlangıç: 11.04.2020 Kitap kapağı: carnakapak