Sabah heyacanla okula gıttık öğretmen içerı girdi günaydın çocuklar dedi tabiki türkçe bilmediğimiz anlamıyordur ve bizim köyde komşumuzun oğlu öğretmendir bizim sınıfa verdiler obize hem türkçeyi öğreti kürtçe anlatıyordu biz ondan türkçeyi öğrendik tek hayelimiz okumaktır. ne pahalı bir oyuncak nede kiyafet hiç bişey istemiyordu eve geldiğimiz zaman ahırda koyunlara bakardık kapının önünde koysunlar otunu yıyerken bizde ödev yapardık yine şikayet etmiyorumduk okul. Bizim için mutlu huzur yuvaydı aman 2 tane ablam vardı onlara açıyorum çünkü onlarda okuma yazma bilmiyorlardı benden öğrenmeye çalışıyordu her gün 12 13yaşlarında töre kurban giden ablalarımız vardı izde o duruma düşmemek için okumalıydık hayat bizler için çok zordu hayelimiz vardı kimimiz avukat olacaktı töre kurban giden ablalarımız savunacaktı kimimiz polis olacaktı paşlık uğruna yaşlılara verilen koyun gibi satan babaları hapise atacaktı olmadı töre bizimde kurban etti birinci sınıf bitirdik koca okulda 15 kız vardı 4 5 sınıfa gelince kocaya verıyorlardı hepimiz çalışkan kızlardır münevver ablamız vardı 5gidiyordu çok çalışkandır okula giderken arkadaşları babas onu resmen 2çocuklu adama koyun gibi satmiş hemde paşlık parasıyla traktör almiş 4 sınıfta 5 tane kız kalmış 5sınıfta 3 kalmış müdürümüz şok oldu aman elden bişey gelmiyordu analar yavruların koruyamıyordu çaresiz babalar vicdansız kölede farkımız yoktu çünkü bizlerde köle gibi satılıyordu.