🐈Cats N Coffe☕

3.1K 243 228
                                    

Daha yirmisine yeni girdiği her şekilde belli olan kahverengi saçlı kadın uzaydan bile daha sessiz olan sokakta tek başına yürüyordu. Hafif korktuğundan olsa gerek kahverengi çantasını sıkı sıkı tutuyordu.

Sokak lambasının bir anda sönüp geri yanmasıyla irkildi kadın. Fazla panik yaptığını düşündü.

Doğru düşünüyordu. Çünkü o anda bir el onun ağzını kapatıp sokağın karanlık köşesine çekmişti.

Ne kadar çığlık atarsa atsın kendisini kimse duymuyordu. Onu çeken kişi pis pis sırıtmaya başladı. Elini kadına uzattığı anda elini koparan o hançere acıyla baktı. Adamın elinden çıkan kan hafif kadının yüzüne sıçrayınca kadın midesi bulandığından olsa gerek elini ağzına götürdü.

Acıyla inleyen adamın arkasında beliren mor saçlı kadın hiçbir mimik göstermeden yere saplanan hançerini aldı ve adamın sırtına geçirdi.

Siyah trençkotu ve mor saçları rüzgardan hafif sağa doğru dalgalanırken aynı duygusuzlukla hançeri sapladığı yerden hızla çekti ve önünde gereksiz varlık olarak gördüğü adama nefretle baktı.

Gümüş bıçağındaki kanı kenara silkeledi. Ardından trençkotunun iç kısmının arkasında bulunan kınına hançerini yerleştirdi.

Kurban kadın onu kurtaran kadına baktı. O bir kahraman mıydı? Hayır. Kahramanlar öldürmezdi. Öldürme işini kötüler yapardı ama o kadın kötü müydü?

Mor saçlı kadın gülümseyerek kadına döndü. Elini uzatarak kalkmasına yardım etti. Ardından mor saçlı kadın işaret parmağını dudağına götürerek sessiz ol işareti yaptı ve bir anda ortadan kayboldu.

(⊃。•́‿•̀。)⊃ ⊂((・▽・))⊃ ⊂(・﹏・⊂)

Mor saçlı kadın 7/24 açık marketlerin birine girdi. Marketin saatine baktı. Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Noodle rafların bulup körili olanı aldı. Parasını ödeyip marketten çıktı. Derin bir nefes verip gökyüzüne baktı kadın. Evine gitmek için sağ tarafa döndüğünde önüne uzatılan bir adet vanilyalı soğuk kahve ile karşılaştı kadın.

Uzatan kişiyi görünce poşetini sımsıkı tutup hızla savaş pozisyonuna geçti. Kızıl kanatlı adam hafif kıkırdayıp "Elindekini bırakmayacak kadar açsın galiba" dedi. Kadın yine aynı duygusuzlukla baktı. Karşısında uzun zamandır kendisini yakalamaya çalışan Japonya'nın iki numaralı kahramanı vardı.

İstese özgünlüğünü kullanıp oradan kaçabilirdi ama yapmadı mor saçlı kadın. Çünkü ortada bir savaş olmayacağının ikisi der farkındaydı.

Hawks kahveyi göstererek "İstersen sonra da içebilirsin fark etmez."dedi

Kadın korkakça elini yaklaştırdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kadın korkakça elini yaklaştırdı. Kahveyi aldı ve etrafını kontrol etti. Sıradan bir soğuk kahveye benziyordu. Kahvenin kapağını açınca duyulan 'Tks' sesine gülümsedi. Ardından pembe dudaklarına götürdü.

Fire and Wings [Durduruldu]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin