Benim yanımdayken kimse sana bir şey yapamaz!!

46 3 8
                                    

Multimedia:Oğuz
whyisbusra_72
lovesb123

Nihayet teneffüs zili çaldığında rahatlamıştım.Çünkü ikide bir gözüm ona kayıyordu ve ben bakmamak için zor direniyordum.Bu yüzden epey bi çaba harcamıştım.
Bi de tarih dersinden de nefret ediyorum.
Hoca ağır adımlarla sınıftan çıkarken sınıftakiler de birbirleriyle konuşmaya başladılar.O sırada bir çocuğun bana gülerek baktığını gördüm.Ben de nazikçe gülümsedim.
Çocuk bundan cesaret almışçasına yanıma geldi.

Çocuk da fena değildi yani Oğuz kadar olmasa da.Aman ne saçmalıyorum ben ilk günden.

Bana elini uzattı ve "Merhaba ben Mert.Sınıfa yeni geldiğin için yalnız bırakmıyayım dedim.Hem belki sana okulu falan gezdiririm?"dedi.
"Merhaba anlayışın için teşekkür ederim.Tamam o zaman diğer teneffüs gezdi-" lafımı bitiremeden Oğuz "Ben gezdiririm.
Ne de olsa okulun sahibiyim.Okulu en iyi ben bilirim.Değil mi Mert?"
Mert çekinceli bir ifadeyle "Evet.En iyi Oğuz bilir.O sana gezdirir.
Bu arada tanıştığıma memnun oldum"dedi.
Ben de Mert'e gülümsedim.
Mert yanımızdan uzaklaşırken bakışlarımı ağır ağır Oğuz'a çevirdim.
Suratında sinirli bir ifade vardı.
"Ben burda dururken kim buna cürret edebilir.Hem de yeni gelen bir kızla."dedi.
Bakışlarında sinire anlam veremezcesine ona cevap verdim.
"Sana ne ya belki ben onunla okulu gezmek istiyorum?!?!"diye bağırdım.
"Bana sesini sakın bir daha yükseltme?!?!"dedi.Sinirinden gerilmiş damarları ortaya çıkmıştı.
"Allah Allah ne olur yükseltirsem beni okulundan mı atarsın?!?!"diye bağırdım."Nerden çıkardın şimdi bunu?"dedi sakinleşmiş bi ifadeyle.
"Ben bu kadar vicdansız mıyım sence?"dedi yumuşamış bi ifadeyle.
Ben ne diyeceğimi bilemezken.Birdenbire kolumdan tutup sınıfın çıkışına doğru ilerletti.Ben ne olduğuna anlam veremezken "Hadi bakalım gezelim okulu."dedi yumuşak bir sesle.
"İyi de ders başladı daha ilk günden devamsızlığım mı olsun yani?"dedim
Kolumu sıktığının farkına vardığında elini biraz gevşetti.

Ah Deren salak gibi çocuğu üzdün bi de diyor ki ben vicdansız mıyım.Uff ya salağımm ben harbi.

Yüzünde ufaktan bir sırıtma belirdi."Okul benim güzelim.İster girerim, ister girmem."dedi.
"Tamam ama ben ne olucam ben kendimi düşünüyorum seni sormadım."dedim.
"Merak etme bi sözüme bakar."dedi.

Aman Allahım egoya bak.Bu nasıl ego ya tamam anladım okul senin ama bu biraz da fazla yani.Acaba bir gün ben de öyle olacak mıyım.Ah nerde o günler.

Yüzümde bir gülümseme belirdi."Tamam öyleyse hadi gezelim 'okulunu'." Okulunu kısmını bastırarak.Bundan hoşlanmışa benemiyordu.
Oysaki egosunu tatmin eder diye düşünmüştüm.Neyse.Elini önden buyur der gibi öne doğru uzattı.Yüzümde küçük bir tebessümle okulun koridorlarını teker teker gezmeye başladık.
Bir hoca önümüzden geçerken hafifçe Oğuz'un arkasına saklanma gereği duymuştum."Benim yanımda kimse sana bir şey söyleyebilir mi sanıyorsun.Bunu hala öğrenmemiş olamazsın.
Onlar benim tek kelimemle bu okuldan defolup gidebilirler bunu unutma."dedi.Bu dediği sebepsizce yüzümü güldürmüştü.
O sırada okulu gezmeye devam ediyorduk.Spor salonuna giriyorduk ki bi ses duyduk ve ben korkup Oğuz'un kolunu sıkıca tutmaya başladım.
Oğuz sırıtmaya başladı.

Allahım bu durumda bile bir insan nasıl sırıtabilir ya.Gerçi o insan değil o tam bir taş.Aslında hayvan da olabilir.

"Ne sırıtıyorsun korktum işte.O yüzden tuttum o değerli kolunu."dedim imalı bir şekilde.O bunu umursamışa benzemiyordu."Bu da bizim spor salonumuz.
En çok burayı severim.Spor benim alanım."dedi.
Ben de şaşırmış bi ifadeyle"Aa öyle mi ben de sporu çok severim.
Hem ben tekvandoya da gittim.
Bence ayağını denk almalısın."deyip gülmeye başladım.
O da benimle beraber gülmeye başladı.

Gülmesi de çok güzelmiş be.Hele o yanağındaki çukuru ortaya çıkıyor ya çok şirin oluyor.

"Öyle mi bende de bir şeyler var hani ben de boş değilim."
diyince kendimi tutamayıp küçük bir kahkaha attım.O sırada bana bakıyordu.
Bir kaç saniye daha baktıktan ondan önce davranarak gözlerimi gözlerinden ayırdım.
"Biraz vurabilir miyim bu kum torbasına?"dedim hemen sağımdaki kum torbasını göstererek.
"Tabiki de sormana bile gerek yok bu okul benim diye burda yabancı gibi hissetmeni istemem.
Sonuçta sen de burada okuyacaksın."deyince gülümsedim."Teşekkür ederim"dedim.
O da rica ederim demek ister gibi başını aşağı yukarı salladı.Kum torbasına bir kaç sert yumruk attım.
Ardından tekmelerim de geldi.Yorulduğumu hissettiğimde Oğuz'un yanına doğru ilerledim.
O da sırıtarak bana bakıyordu.
"Darbelerin baya bi iyi sanırım senden korkmalıyım."
diyip ufak bir kahkaha attı.
Ben de küçük bir kahkaha attıktan sonra Oğuz kum torbasına doğru ilerledi.Birden üstündeki tişörtü çıkarınca şok içinde ona baktım.
O da ona baktığımı anlamış gibi bana baktı.Yüzünde yamuk yumuk bir sırıtma vardı.
Ona bakmamak için başımı öne doğru eğdim."Ya niye yanımda çıkarıyorsun tişortünü .Şimdi biri gelse yanlış anlayacak."
dedim bir çırpıda.
"Kim yanlış anlayacaksa anlasın bana ne okul benim değil mi istediğim gibi olabilirim."dedi.
"Tamam da belki ben istemiyorum yanımda çıkarmanı tişörtünü."dedim.
Dudakları iki yana doğru kıvrılırken
"Bu kasları kaç kız görmek ister haberin var mı?"dedi.
Ben de kaşlarımı çatarak ona cevap verdim."Ben o kızlardan değilim anladın mı? Beni o kızlarla kıyaslayamazsın!!"
dedim hafif yüksek çıkan sesimle."Ben öyle bir şey mi dedim şimdi" dedi.
"Demesen de ima ettin."dedim.
"Neyse hadi ben sıkıldım sınıfa gidelim."dedim.O da başını 'hay hay' dercesine aşağı yukarı salladı.
Tişörtünü üzerine geçirdikten sonra sınıfa ilerlemeye başladık.
"Ay şimdi ben hoca ya ne dicem?"dedim endişeli bir ifadeyle."Ben sana demedim mi benim yanımda olduğun sürece kimse sana bir şey diyemez?"
dedi.Ben de anladığımı belirtircesine kafamı aşağıdan yukarıya doğru salladım.Sınıfın kapısını açtığında tüm gözler bizim üzerimizdeydi."Dönün lan önünüze"dedi Oğuz net bir ifadeyle.
O söyler söylemez herkes bize bakmayı kesip hocayı dinlemeye devam ettiler.
Sıramıza doğru ilerledik.Ben Oğuz'un öne oturacağını sanarken yanımdaki kızı tek bakışıyla ön sıraya oturtup yanıma oturdu.
Ben şaşkınlıkla ona bakarken o önümüzdeki kağıda bir şeyler yazmakla meşguldü.Ne yazdığına baktim."Çıkışta seni eve ben bırakıcam"yazmıştı.
Ben de ona Allah Allah der gibi baktım.Ben de kağıda bir şeyler yazdım.
"Nedenmiş o?"diye yazdım.Tekrardan kalemi eline alırken "Çünkü ben öyle istiyorum"diye yazdı.
Ben de görücez der gibi bir bakış attım.
Zil çaldığında hızlı adımlarla okulun çıkışına doğru ilerledim.
Okuldan çıkacakken bir el kolumu tuttu.Kim olduğuna bakacakken bir çift mavi gözle karşılaştım yani Oğuzla."Hadi arabam şurda benimle gel."dedi itiraz istemeyen bir ses tonuyla.
Ben de onu aldırmadan otobüs durağına doğru ilerleyip otobüsü beklemeye başladım.O sırada bir araba önümde durdu.İçindeki adam camları açıp"Şşştt fıstık nereye gidiyorsun bakalım.Seni gideceğin yere kadar bırakayım."dedi yavşak bir tonda.
Ben de "İstemez ben kendim giderim."dedim.
Adam arabadan inip yanıma doğru gelince kolumdan tutup arabaya zorla bindirmeye kalktı.
Ben de adamın karnına bir yumruk attım.
Adam 'ah' dese de bu onu daha çok sinirlendirmiş olmalı ki kolumu daha çok sıktı.O sırada başka bir araba adamın arabasının arkasına arabasını durdurup inince onun Oğuz olduğunu fark ettim.
O sırada Oğuz adamın suratına yumruklar indirmekle meşguldü.Adamın yüzü kanlar içinde kalmıştı.Oğuz'un kolundan tutup "Tamam yeter öldüreceksin adamı,lütfen Oğuz."
yanaklarımdan ne ara yaşlar süzülmüştü bilmiyorum ama Oğuz başparmağını yüzüme getirip yanaklarıma doğru akan yaşları sildi.
"Tamam ağlama bak vurmuyorum artık,hadi gidelim."
dedi yumuşacık bir ses tonuyla.Dediğini ikiletmeden arabanın ön koltuğuna oturdum.Hemen sonra da Oğuz gelip yanıma oturdu."Cık cık.Ben sana demedim mi benimle gel diye.
Kaşla göz arasında nereye kayboldun sen?"dedi.
Ben cevap vermeyince arabayı sürmeye başladı."Evin nerde?"dedi.
Ben de evimi tarif etmeye başladım.
Evin önüne geldiğimizde
"Görüşürüz"dedim.
O da "Görüşürüz"dedi.Ben tam arabadan inecekken kolumu tutup bana şu cümleyi söyledi:

"BENİM YANIMDAYKEN KİMSE SANA BİR ŞEY YAPAMAZ BUNU UNUTMA!!"

Sevgili KatilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin