Jimin titreyek üst kata çıkıyordu.
Jungkook'un evini çok merak ediyordu. Ama onun yanı sıra Jungkook'u çok özlemişti.
Kısa sürede ona çok bağlandığını fark ediyordu minik beden. Hergün onunla konuşmadan yapamıyor, sürekli onun ukala hareketlerini düşünüyor, ve yaşadıkları malum geceye geri dönmek istiyordu.
Yoksa...aşık mı oluyordu? Jimin bu düşünce ile gülümsedi. JungKook onun hayallerinin ötesindeydi.
Gergince geldiği üst kata kısa bir bakış attı. Onun katı ile aynıydı. Tabiki...
Acaba hangisi Jungkook'un kapısıydı?
Ah...bunu sorması gerekliydi. Şimdi hangi kapıyı seçmeliydi.
Telefonunu evde bıraktığından mesaj da atamıyordu.
Teredütle sağ kapıya ilerledi. Burada olduğunu düşünüyordu.
Minik elini zile bir kere basıp geri çekti.
Bir süre sonra kapı açılmıştı. Jimin'in gülümsemesi kapının açılması ile kayboldu.
Kaşları çatıldı. Bu Jungkook değildi. Yaşlı bir adamdı.
Tanrım...yanlış kapının ziline basmıştı.
İçinden küfür savururken yaşlı adam çatık kaşları ile minik bedene bakıyordu.
''Ne istiyorsun?'' dedi yaşlı adam titreyen sesi ile.
''B-ben...'' ne diyecekti?
''Jimin?''
JungKook'un kadife sesini duyduğunda arkasını döndü kısa boylumuz. ''Jungkook!''
Sırıtarak ona bakan beden elini 'buraya gel' anlamında sallayıp kapıda durdu.
Jimin başını sallayıp yeniden amcaya döndü. ''K-kusura bakmayın yanlış zil.''
Yaşlı adam kaşlarını çatıp, başını huysuzca sallayarak evine geri girdi.
Minik beden ise sinirle Jungkook'a döndü. ''Neden hangi kapı olduğunu söylemiyorsun?''
Kahve saçlı kıkırdayıp kapıyı daha da açtı ''Sormadın ki.''
Jimin yavaşça birkaç adım atıp tam olarak büyüğünün önünde durdu.
Gülümseyerek ona bakarken Jungkook kahkaha attı. ''Ne oldu? Niye öyle bakıyırsun?''
Jimin minnetle gülümseyip bir adım daha attı. ''Seni özledim''
Jungkook da aynı şekilde gülümsedi. ''Bende Jiminie. Bende seni çok özledim.''
Jimin teredütle kıpırdandı. Jungkook'a sarılmak istiyordu ama bunu nasıl yapıcağını bilmiyordu.
''Eee?'' Jungkook hâlâ ona bakan minik bedene karşı bir adım geriledi. ''Bana sarılmayacak mısın?''
Jimin hevesle kafasını kaldırdı. Yeniden bir adım atıp ince kollarını, kaslı boyna doladı.
Jungkook da aynı şekilde kollarını ince bedene doladı.
Jimin ona garip bir şekilde huzur veriyordu.
İlk kez birine karşı böyle değişik hisler hissediyordu.
Aşık mı oluyordu yoksa?
Bu düşüncesi ile panikle gözleri büyüdü. Jeon Jungkook aşık olmazdı.
Bu yüzden geri çekildi.
Minik beden hayal kırıklığıyla bakışlarını kaçırırken, büyüğü ince kolunu kavradı.
''Hadi içeri geç bebeğim.''
Jimin yeniden gülümseyip ışıltılı gözlerini kırpıştırarak yavaş adımlarla içeriye ilerledi.
Jungkook, bir karar aldı kendince o an. Jimin ile konuşmayı azaltacaktı. Kesinlikle.
O aşık olmazdı. Olamazdı.
Asık suratı ile kapıyı kapatıp içeri geçti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
You'll Be My Sweet Bitch ✴ Jikook Texting
FanficJk: Evet elbette Adın? Jm: Jimin. Jk:Jungkook. Memnun oldum Jimin Çok eğleneceğiz