Düz yazı bölümüsü
*Bir yeni mesaj.*
Gönderen: Bilinmiyor
Öğleden sonra saat 5 civarlarında olağanüstü bölge toplantısı için alanda toplanılacaktır. Katılımlar zorunludur.
X Kurul Varisi Lee Hoseok.
Gözlerini devirip telefonu cebine koydu Changkyun. Tüm bu olanlardan öyle bıkmıştı ki, bu saçmalıktan kurtulmak için kafasına sıkmayı bile düşündü. Paraya ihtiyacı olduğu için kabul etmişti bazı şeyleri ama şimdi sorgulamadan edemiyordu; Para için tüm bu saçmalığa değer miydi?
Latince dersiydi. Eskiden başarısına hayran olduğu Bay Lee, şimdilerin X üyesi Jooheon dersi her zamanki gibi ustalıkla işliyordu. Her şeyi bir yana bırakıp kürsüdeki genç adamı süzmeye başladı. Ortalamaya göre iyi bir boyu vardı, çok uzun veya çok kısa denilmezdi onun için. Dersteyken veya bir şeyler okurken gözlük taktığı olurdu, şimdi yine gözünde yuvarlak çerçeveli gözlükleri vardı. Saç rengini çok sık değiştirdiği için "Saçları da tıpkı karakteri gibi rengarenk," derlerdi arkasından çoğu zaman. İyi bir adamdı. Öyle olmalıydı. Changkyun için X'de kendine yakın gördüğü bir tek o vardı.
Birilerine güvenmek istedi ömrü boyunca. Bir annesi yoktu. Düştüğünde veyahut bir problem yarattığında sırtını sıvazlayıp "Ben buradayım," diyen kimse olmadı onun için. Babası vardı. Annesinin vefatının hemen ardından aklını yitiren zavallı bir adamdı kendisi. Babasıyla geçirdiği zaman akıl hastanesinin kafeteryasından ibaretti onun için. Küçüklük anıları burada başlıyor ve burada bitiyordu.
"Changkyun?" Büyük amfide kendi sesi yankılandığında gözlerini hızla kırpıp gerçeğe döndü. "Efendim Bay Lee?" Dedi negatif enerji yaydığı sesiyle. Herkes dönmüş ona bakıyordu.
"Bedenin burada ama ruhun burada değil sanırım. Sorduğum soruyu duymadın mı?"
"Üzgünüm, kaçırmışım. Ne demiştiniz?"
Jooheon gözlüklerini çıkartıp kürsüye bıraktı ve burun kemerini sıktı, "Gabriel García Márquez diyordum. Bize onun hakkında biraz bilgi verebilir misin?"
Asistan sorusunu sorarken sınıftakilerin arasında gözlerini hızlıca gezdirdi Changkyun. Ona özlemle bakan Hyungwon'u görmemezlikten geldi ve tekrar Jooheon'a dönüp oturuşunu dikleştirdi.
"Asıl adı Gabriel José de la Conciliación García Márquez. Kolombiyalı yazar, romancı, hikayeci ve oyun yazarıdır. 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır."
Herkes şaşkınlıkla ona bakarken özgüvenle dikleştirdiği omuzlarını düşürüp geri yaslandı. Evet Latince dilbilgisini sevmezdi ama bu edebiyatını da sevmeyeceği anlamına gelmiyordu.
Jooheon gururla gülümsemesini bastırmaya çalışırken gözlüklerini tekrar taktı ve "Peki bize birkaç eserini de söyler misin Kyun?" dedi. İsmini bastırarak söylemiş olması koca amfide yalnızca Hyungwon'un dikkatini çekmişti.
Changkyun hiç istifini bozmadan "En bilinen eserlerinden bahsetmek gerekirse Kolera Günlerinde Aşk ve Yüzyıllık Yalnızlık derim." diyiverdi basitçe. Hyungwon içten içe onunla gurur duyuyordu.
"Teşekkürler Changkyun."
Bay Lee memnuniyetle derse geri döndüğünde Changkyun da çoktan ilgisini ondan çekmişti. Dünyanın her neresinden olursa olsun edebiyata aşıktı. Şiirler, romanlar ve tiyatrolar... Hepsi onun için vazgeçilmez birer tutkuydu. Ders biter bitmez koşarak eve gitmeyi istedi. Eve gidip müzik dinlemeyi ve sabaha kadar kitap okumayı. O sırada telefonu mesaj bildirimiyle titredi.
joohoneyx:
Beni gururlandırıyorsun.Hızla başını kaldırıp kürsüye baktı. Ders anlatmak yerine neden kendisine mesaj atıyordu? Sorusunun cevabını her santimi dolu olan tahta verdi. Tahtadakileri not almaları için öğrencilere zaman verdiği sırada kendisine mesaj atmıştı. Jooheon, kafasını telefondan kaldırıp Changkyun'a baktı ve göz göze geldiler. Küçük olan omuzlarını aşağı yukarı hareket ettirip gülümsedi. Onun bu hareketine belli belirsiz gülümsedi genç asistan.
imkyunx:
Edebiyatı severim.joohoneyx:
Bunu bildiğim için soruyu sana sordum.imkyunx:
Daha önce bundan bahsetmiş miydim?
Hatırlamıyorum.joohoneyx:
Hayır ama seni takip etme görevi bendeyken seni evde çoğu zaman kitap okurken görüyordum.
Ve telefonundaki notlar kısmı okumak istediğin kitap isimleriyle dolu.imkyunx:
Harika bir stalkersın...joohoneyx:
Stalk değil görev bir kere =_=
Bu arada
Mesajı aldın mı?imkyunx:
Maalesef.joohoneyx:
Beklersen beraber gidebiliriz ders çıkışında.imkyunx:
Bioarkeoloji dersim var.
Biraz geç geleceğim :((joohoneyx:
Wonho böyle şeylerden nefret eder.
Lütfen vaktinde gelmeye çalış.imkyunx:
Benim için bir bahane uydur.joohoneyx:
Ne dememi istersin?
Changkyun dönemi uzasın istemiyor bu yüzden dersten sonra gelecek mi?imkyunx:
Evet işte bu
Harika.Başını telefondan kaldırıp Jooheon'a gülümsedi ve dil çıkardı. Asistan gülümsemesini bastırmak için dudaklarını birbirine bastırdı. Changkyun'u öğrenci olarak severdi, şimdilerdeyse iyi bir arkadaş olarak oldukça iyi gidiyordu.
***
yookihyunx:
Kyunnie~
Neredesin?
Yoksa adresi mi bulamadın?
Seni alması için birini yollamamı ister misin?imkyunx:
Dersten yeni çıktım.
Otobüs bekliyorum.yookihyunx:
Hala okulda mısın?
Acele etmen gerek.
Wonho gelmek üzere.imkyunx:
Jooheon söylemedi mi?
Son bir dersim vardı
Ona girip geleceğim demiştim.yookihyunx:
Evet ama
Bu kadar geç geleceğimi tahmin etmemiştim.
Seni alması için birini yollayacağım.imkyunx:
Gerek yok, gerçekten.
Bindim zaten 15 dakikaya orada olacağım.yookihyunx:
Anlamıyorsun.
Wonho bizi
Seni
Hepimizi
Mahveder.Neden sürekli bu hikayeyi yayımlamayı unutuyorum¿