- Iyiki doğdun ezra seni çok seviyoruz.
Anne, baba! Bende sizi çok seviyorumBugün kızlarının 5.yaş günüydü. Bunu çok güzel bir şekilde kutlamak istediler çünkü işlerinin yoğunluğu sebebiyle bir türlü düzgün bir doğum günü partisi yapamamışlardı.
Ebru kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa doğru yöneldi. Bugünün unutulmaz bir gün olmasını istiyordu. Eşi ayvazla birlikte bugünün planlarını çoktan yapmışlardı bile.
- Tatlım! Ben çıkıyorum partiden önce evde olurum.
+ Tamam hayatım gecikme.
Ayvaz iş görüşmesi için hazırlanıp çıkmıştı bile. Eski işi çok yoğun olduğu için çıkmak zorunda kalmıştı. Iş yerine gitmek üzere yola koyuldu.
Sonunda varmıştı. Bina oldukça yüksekti.
Tam 92 katlı uzunca bir gökdelen.
Binayı incelerken içini tuhaf bir endişe kapladı. Ne zaman içine bir kuşku girse ardından kötü birşey oluyordu.- Ah, hayır ayvaz bugün düşünme. Bugün çok önemli bir gün. Işini hallet ve ailenin yanına dön.
Kendini avuta avuta giriş kapısına doğru yöneldi.
-
- Şunu artık imzalar mısın?
+ Bana biraz izin verir misiniz avukat bey. Karımla konuşmak istiyorum.
- Candan söz veriyorum düzeleceğim. Ihmal etmeyeceğim artık sizi. Lütfen herşey çok farklı olacak.
+ Herşey zaten çok farklı olacak Edip. Imzalarsan herşey çok iyi olacak.
- Ahh, peki odama çıkmaya ne dersin? Birşeyler içeriz. Konuşuruz. Imzalarım.
-Peki, tamam.
1 çocuk babası Edip eşine, ailesine bağlıydı ama işleri hep öncelikliydi. Candan ise bu durumdan oldukça sıkılmış ve boşanmak istiyordu.
Asansöre doğru ilerlemeye başladılar. Asansörün önü herzaman olduğu gibi yine kalabalıktı. Ehh 92 katlı olunca asansör boş durmuyor.
+Edip, işlerim var. Çok tutma lütfen uzamasın.
-Ahh pardon Edip gülseven ?
+ Buyrun?
- Ben ayvaz kazancıoğlu. Bugün sizinle bir iş görüşmem olacaktı. Telefonda sekreterinizle konuşmuştum.
+Tamam buyrun odama çıkalım.Asansöre bindiler. Tam 86.kata çıkacaklardı. Gelde bekle şimdi.
Asansör her katta 5-6 kişi alıyordu.
Bayağı bir genişti içerisi ama ayvazı sıkmaya başlamıştı bile.Sonunda 54.katta 5 kişi kaldılar. Az da olsa nefes alabiliyordu.
Asansör yukarıya doğru çıkarken aniden sarsıntılı bir şekilde durdu. Muhtemelen jeneratör devreye girecekti. Fakat 10 dakika geçmişti bile. Telefonlar da çekmiyordu. Panik içinde mikrofona doğru bağırıp kapıyı yumrukluyorlardı. (3 erkek 2 kadın)
+Neler oluyor böyle!
-Telefonlarımız bile çekmiyor imkansız bu!
+Imdaat!!Edip kötü düşüncelere dalmıştı bile.
+ 1982 deki olayı hatırlıyor musunuz? Orada da böyle olmuştu ve asansör yerin 80 kat altına düşmüştü.
Ayvaz alaylı ve sinirli şekilde
+ Gözünle gördün mü?!
- O kadar yaşlı olduğumu sanmıyorum.Biraz sonra asansör mikrofonundan bir ses duyuldu.
+Merhaba beni duyan varmı?
-Çağın!! Fadıl ben. Asansörde kaldık. Neler oluyor orda+Fadıl!! Iyimisiniz. Burada herşey çok kötü. Olanları canlı yayından izliyorum bende. Lütfen asansörden çıkmanın bir yolunu bulun. Sizi kurtaramayacaklar. Hemen çıkın ordan hemen!
- Ne oldu çağın söylesene neler oluyor!
+.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
11 Eylül (Gerçek hikaye)
Non-FictionAsansörde kalmış 5 kişinin hikayesi. Bakalım nasıl kurtulacaklar. Yada kurtulacaklar mı?