Aforizmadam - Bu Kalp 🎶
Keyifli okumalar..
•ELİTA - TANITIM•Ben kimim?
Aklımın içinde adım atılacak yer yok. Hangi tarafa dönsem karanlıkla bakışıyorum. Ruhumun sokakları bomboş. Bu bilinmezlik bedenimi geriyor. Adımı dahi hatırlamıyorum.
İçine hapsolduğum arabadan kurtulmak istiyorum. Daha önce bu araca binmiş olmalıydım. Adını biliyor ama bindiğimi hatırlamıyordum. Dikensiz, topraksız yol altımızdan kayıyordu. İnsan en çok kaçtığı şeyden, asla kurtulamıyor.
Parmaklarım benden bağımsız ensemi buldu. Orada yazan isim, yanımdaki adama aitti. Burada aynı ismi taşıyan başka biri olmadığını söylemişti, yaşlı adam.
Güneş batmış, ateş mavilere karışarak adamın yüzünde gölge oluşturmuştu. Böyleyken lacivert gözleri oldukça parlak görünüyordu. Bana değil de, tam karşısına doğru yola bakıyordu. Tek tük arabalar geçiyordu. Orta kalınlıkta ki kaşlarını çatmıştı. Bedeni, benim bedenimden daha gergin görünüyordu. Dudakları düz bir çizgi halindeydi.
"Arnos.." diye mırıldandım. Bakışları bir anda beni buldu. Göz göze geldik. Kıstığı bakışları aramızda soğuk rüzgarlar estirdi. Tehlike saçıyordu. Belinde silahı vardı. Ve benim üzerimde beyaz ince bir kumaş parçası vardı. Buraları, bu adamı ve hatta kendimi bile tanımıyordum.
"Bedenimde neden senin adını taşıyorum?" Bir şeyler biliyor olması gerekmez miydi? Gözlerini üzerimden çekerek yola baktı. Hızını arttırmıştı. Parmaklarım ensemden kayarak kucağıma düştü. Beni nereye götürüyordu?
Bunun cevabını dakikalar sonra durarak vermişti. Araba, takım elbiseli adamlar tarafından açılan siyah kapıdan içeri girmiş hemen biraz sonra durmuştu. Kale gibi korunan bu yerde büyük binalar vardı. Saatlerce yürüyebileceğin bir bahçe, ki bahçe demek saçma gelmişti. Ve adım başına konulan korumalar.
Beni nasıl bir felaketin içine sürüklüyordu. Daha önce burada bulunmuş muydum? Onun gibi silah taşıyor muydum? Belki çok insan kaybettim. Bazılarını gömdüm, bazılarını öldürdüm.
"Bunu benim sana sormam gerekiyor. Bedeninde neden benim adımı taşıyorsun?" Gözlerimi etraftan çekerek yüzüne çevirdim. Bana bakıyordu. O da benden mi şüpheleniyordu? Bir şeyler bildiğimi mi düşünüyordu? Bu imkansızdı, şu üstüne başıma bi' bakması gerekirdi.
"Ben bir şey bilmiyorum." dedim karmakarışık duygularımla. "Adımı dahi hatırlamıyorum. Kimse tanıdık gelmiyor. Kendi yüzüm bile bana yabancı, anlıyor musun?" Bakışları önce yüzümde hemen sonra bedenimde dolaştı. Bu çok rahatsız ediciydi. Zira içimde iç çamaşırı dahi yoktu. Beyaz elbisenin inceliğinden tenimi gördüğüne emindim. Ellerini kaldırarak şakaklarını ovdu. Hemen sonra üzerindeki ceketi çıkardı. Kucağıma bıraktı. "Giyin şunu."
Karşı çıkmadan ceketini giyindim. Çünkü bu halde olmak beni oldukça rahatsız ediyordu. Kendi tarafındaki kapıyı açarak dışarı çıktı. Bende peşinden çıktığımda tenimi okşar gibi esen rüzgar eteklerimi uçurdu. Üzerimde fazla bol gelen ceket, kalçamın altına kadar ulaşıyordu.
"Kimseyle göz göze gelme."
Arnos' un peşinden yürümeye başladığımda onu görenlerin başını eğerek selam verdiğini ve dikkatle bana baktıklarını gördüm. Kimseyle göz göze gelmemeye çalışarak bir adımı üç adımıma eş değer olan adamı takip ettim. En yüksek binaya girdi. İçerisi sıcacıktı. Saçlarım ceketin altında kalmıştı. Birlikte adını dahi hatırlamadığım bir şeyin içine girdik. Tamamen camdı ve dışarısı görünüyordu. Kapıyı kapatarak en yüksek sayılı tuşa bastı. Yükselmeye başladığımızda korkuyla yanımdaki adamın koluna tutundum.
"Ne oluyor?" Önce kolundaki elime, sonra yüzüme baktı. Bakışları kısıldı. Dudakları aralandı. Bir şey demesi gerekse de saniyelerce bekledi. Bana çok uzun bir zaman gibi geliyordu. Sonra "Asansör." diye mırıldandı. O ne demekti? Bu şeyin adı mıydı?
Hep aynı düzeyde ilerleyen asansörle birlikte parmaklarımı sardığım tenden çektim. Hala bana bakıyordu.
"Elita."
"Ne?"
"Adın, Elita." Adım, Elita.
"Beni tanıyor musun?" Başını iki yana salladı.
"Daha değil." Bu da ne demekti? "Ama tanışacağız, çünkü ruhumun sokaklarında ayak izlerin var."
•SON•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELİTA
General Fiction"Elita." "Ne?" "Adın Elita." Adım Elita. "Beni tanıyor musun?" Başını iki yana salladı. "Daha değil." Bu da ne demekti? "Ama tanışacağız, çünkü ruhumun sokaklarında ayak izlerin var."