0.0

250 35 25
                                    


İyi okumalar. 💖

Dışlanmıştım.

Hiçbir zaman insanlar fiziğim dışında bana değer vermemişti. Çok sakin ve iyi niyetli bir insan değildim ama duygularım vardı. En önemlisi de bir kalbim vardı.

Hayatıma giren kimse, benim kalbime bakmak istememişti. Gördükleri tek şey cinsel eğilimim ve bunun getirdiğini düşündüğüm feminenliğin üstümde çok güzel durmasıydı. Giydiğim pileli etekler, dar mini şortlar, fileli çoraplar ve dantelli iç çamaşırları. Bunun beni kırdığını belli etmemek için her zaman yaptığım gibi yine yüzüme astığım umursamaz bir gülüşle karşımdaki adama bakıyordum. O ise bana samimi sandığı, sade bir gülümsemeyle bir şeyler anlatıyordu. Tam ona benden istediğini alamayacağını söyleyeceğim sırada gözlerime biri takıldı.

Siyah deri ceketi içine giydiği beyaz tişört ve düz, bacaklarını inceliğinden dolayı tam saramayan ama küçük kalçasını ortaya çıkaran siyah kotuyla barın olduğu tarafa doğru ilerliyordu. Gözlerimle bize yaklaşmasını izlerken yanımdaki adama kısaca dönerek "Kusura bakmayın, acil bir işim var. Sohbetiniz için ve güzel arkadaşlığınız için teşekkür ederim. İyi geceler." Diyerek hafif bir gülümseme sundum ve hızlıca yerimden kalkarak gözlerim tekrar onu aradı. Onu üst kata çıkan merdivenlerde bulduğum sırada yüzümdeki gülümsemeyi engelleyemedim ve peşinden ilerlemeye başladım.

Burada olma sebebini biliyordum. Ne kadar bu beni paramparça etse de bu onun seçebileceği bir durum değildi. Tıpkı benim seçemediğim gibi.

Adımlarımı hızlandırarak ona odaya girmeden yetişmeyi umdum. Yetişemeyeceğimi anladığım sırada sanki beni hissetmiş gibi bir anlığına arkasını dönmüştü ve bütün vücudunun gerildiğine an be an şahit oldum.

"Senin burada ne işin var?" Sert sesiyle bana yaklaşarak sormuştu. Ben onun güzelliği karşısında tutulduğum dilimle bir süre sadece yüzünü izlemiş, sonra yüz ifadesinin de sertleştiriniz gördüğümde konuşmaya başladım.

"Seni kurtarmaya geldim tabii ki, hyung." Neşeli bir şekilde konuştuğumda bana boş boş bakmaya başladı.
"Ah, anlamadın sanırım. Yapmak istemediğin ama mecbur olduğun o işten ben de çok rahatsız hissediyorum, biliyorsun sen mutlu değilsen ben de değilim. Bu yüzden de buraya senden önce geldim ki herhangi erken gelip mecbur kaldığın iş-" kolumdan tutarak beni sertçe kendine çekmişti. Yine başlıyorduk.

"Jimin, sana burada ne işin var dedim." Kelimeler tane tane ama daha sert bir şekilde söylediğinde istemeden gülümsemiştim yine.

Burada olmama kızmasının sebebi onun işine engel olmam değildi, bunu hep yapıyordum. Sebebi bana zarar gelebilme olasılığıydı. Çünkü farklıydım. Bu normal değildi ve insanların fazla ilgisini çekiyordum. Bir o kadar da nefret ediliyordum. Birçok kez beni tanımadığım insanların yatağından çekip almıştı, bazen karakoldan ve bazen de ağzımın yüzümün dağıtıldığı kimsesiz sokaklardan kurtarmıştı.

"Hyung, ben gerçekten senin için geldim."

Derin bir nefes alarak elini kolumdan çekti ve şakaklarına doğru ilerletti. Hafifçe ovmaya başladığında bunun sebebi olmaktan nefret etmiştim. Arkasına doğru ilerledim ve ellerini nazikçe iterek masaja ben devam ettim. Gözlerini kapattığını anladığım sırada sakinleşmeye başlamıştı. Tekrar istemsizce gülümsedim ve ensesine minik bir öpücük kondurarak ellerimi başının iki yanından çektim. Bana döndüğünde beni kolları arasına almıştı ve kendimi evimde hissetmeye başlamıştım.

"Tamam. Tamam hadi eve gidelim." Yavaşça mırıldandığı sırada onu düzelttim.

"Evimize gidelim."

****

Eve kadar onunla temas halindeydim. Bardan çıkarken sarılıyorduk, arabasını sürerken eliyle oynuyordum, eve girerken yine sarılmıştım. Bundan ikimiz de rahatsız değildik çünkü bu hep yaptığımız bir şeydi.

O her ne kadar en yakın arkadaşı olduğunu falan söylese de bana karşı koyamadığını biliyordum. Hayatımda beni yadırgamayan ve böylesine güzel seven başka kimsem yoktu. O benim tek ihtiyacımdı, ben onun tek ihtiyacıydım.
Üstümdeki kıyafetlerden kurtulup banyoya doğru ilerlediğimde beni izlediğini fark ettim. Birkaç homurdanma ve 'şu kıyafetlerini banyoda çıkartsan olmaz mı' konulu söylenmelerini işittiğimde kıkırdamaya başladım.

İç çamaşırımla onun yanına ilerleyip "Ama hyungie~ Böyle daha rahat!" diye mırıldanarak kahve doldurduğu sırada arkasından sarıldım ve boynuna minik öpücükler kondurdum. Huylanmış gibi kafasını sallayıp benden uzaklaştı.

"Duşunu al ve yanıma gel. Film seçiyorum" dediğinde olabildiğince hızlı banyoya çıktım ve kısa bir duş aldım. Çıktıktan sonra ördekli kısa pijamalarımı giyerek dudak nemlendiricimi sürdüm ve elimde iki tane kağıt maskeyle salona ilerledim. Beni ve ördekli pijamalarımı gördüğünde her zaman yaptığı gibi kocaman gülümsedi ama elimdeki maskeleri görünce gözlerini devirerek elindeki bardakları ve şarabı sehpaya yerleştirdi.

"Anlamıyorum ben bu maskeleri sakladıkça sen bir yerden çıkarıyorsun. Plastiğe döndü senin yüzünden bebek gibi olan yüzüm." Söylediği şeye kendimi tutamayıp güldüğümde bana sinirli sinirli bakmaya başladı.

"Hyung, öyle bakma. Kediye benziyorsun." Daha çok kaşlarını çattığında bağıracağını anladım ve hemen yanına ilerleyerek maskeleri bardakların yanına bıraktım.

Yapacağımı anlamış gibi koltuğa yerleşti ve beni de üstüne çekti. Yüzümdeki gülümseme büyüdüğünde bakışları biraz dudaklarımda oyalandı ve o da gülümsemeye başladı.

"Ah, kediciğim. Gerçekten bu kadar çabuk mu yumuşuyorsun?" Gülümsemesi yerini tekrar çatık kaşlı haline bıraktığında ellerimi iki kaşının arasına koydum ve kendi çapımda düzeltmeye çalıştım. O ise hafif hafif belimi okşuyordu.

"Hyung, durmadan kaşlarını çatma. Yüzün erken kırışacak. Sonra nasıl bakacaksın benim yüzüme?" Bir an boş bulunup yüzünü serbest bıraktığında ellerimi yanaklarına yerleştirdim ve bu sefer de yanaklarıyla oynamaya başladım.

"Jimin, ben bir oyuncak ayı değilim. Bebek hiç değilim. Yanaklarımı sıkmayı keser misin?" Huysuzca mırıldansa da hoşuna gittiğini bildiğim için bu haline kıkırdadım.

"Yoonie, sen zaten bir oyuncak ayı değil kedisin. Lütfen benim için bir kere miyavlar mısın?"

BEN GELDİİİİMMMMMM. Aslında hiç sevmediğim bir şey olan bir fici bitirmeden öbürüne başladım ama dayanamadım napayım çok heyecanlıyım bunun için. Umarım beğenirsiniz ve benim bebeğim jjohanneee sana çoook teşekkür ederim sen olmasan yayınlamazdım çünkü 💖
Sizi çok seviyorummmm akşam yeni bölüm atmaya çalışacağım 🤞🏻🐥💜
Yıllar sonra update; bu platform bu fici özlemiş olmalı✍🏻

 Umarım beğenirsiniz ve benim bebeğim jjohanneee  sana çoook teşekkür ederim sen olmasan yayınlamazdım çünkü 💖 Sizi çok seviyorummmm akşam yeni bölüm atmaya çalışacağım 🤞🏻🐥💜Yıllar sonra update; bu platform bu fici özlemiş olmalı✍🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ALLAHIM SEN AKLIMA MUKAYET OL

Friends ♡ Yoonmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin