Ayşegül ÖNAL
Ne kadar çaktırmamaya çalışsamda şuan şoklara girmiştim. Onun bu kadar erkeksi , sert ve cesur olduğunu bilmiyordum. Beni resmen omuzlamış arabaya atmıştı. Ayrıca ne demişti o benim mi olacaktı ? İlk defa bir erkek bana bunu deme cesaretini göstermişti. İster istemez etkilenmiştim ama bunu ona belli edip götünü kaldırmaya gerek yoktu.
Yaklaşık 1 saattir yoldaydık. Ormanlık ve kuytu bir yola girmiştik. Bir tek bile insan görünmüyordu artık. Sonunda ona
'' Nereye kaçırıyorsunuz beni ?'' diye sordum.
Sert bir bakış atıp
'' Dedim ya meleğim senin olacağım işte.'' dedi.
Kaşlarımı kaldırıp
'' Bu şey gibi olmadı mı gel beni yatağa at? Bu tarz fantazileriniz olduğunu bilmiyor ve merakta etmiyordum.'' dediğimde sertçe frene bastı.
Kemerim takılı olmadığı için öne savruldum. Tam bu esnada Ateş kolunu bana dolayarak beni geri çekti. Kendime geldiğimde bulunduğumuz pozisyon hiç hoş değildi. Hızla
'' Elini göğsümden çek ! '' dedim ve sertçe ona baktım.
Elini çekip arabadan hızla indi. Gülüyor muydu o ? Ona gününü gösterecektim. Gelip kapımı açtığında seksi bir biçimde arabadan indim. Dağın başına gelmiştik. Yarı çıplak olduğumdan götüm donmuştu ama bunu belli edemezdim. Ergen sevgililer gibi bana ceketini falan vermeye kalkarsa onu vurabilirdim. Karşımda , dedemin evleri kadar olmasa da , devasa bir dağ evi vardı.Ateş kapıya ilerlemeye başlayınca onu takip ettim. Bu striptizci ayakkabıları ile bu yolda yürümek çok zordu . Birden bileğim burkuldu ve düşecek gibi oldum. Ateş bir anda yanımda belirip kollarını belime dolayıp beni tuttu. Çok etkilenmiştim.Genelde düşmezdim. O yüzden ilk defa böyle bir durumdaydım. Yüzlerimiz çok yakındı. Delici bakışları garip hissetmeme sebep olmuştu.Her şeyim şuan onun kolları arasındaydı.Bu durum yüzünden bileğimin acısını neredeyse unutuyordum. Bakışları dudaklarıma kaydığında durumu bozmak için cilveli bir ses ile
'' Bileğim , bileğim çok acıyor...'' dedim.
Ağlamaklı bir surat yaptım. Hemen geri çekilip beni kucağına aldı. Kapının önüne geldiğimizde bana sert bir ses ile
'' Anahtar arka cebimde alıp kapıyı aç.'' dedi.
Arkasına doğru uzanıp elimi cebine soktum. Anahtarını alırken götünü ellemiştim. Kasası sağlamdı. Fazla abartmadan gülmemi bastırıp kapıyı açtım. İçeri girdiğimizde kapıyı ayağı ile kapattı. Ortadaki koltuklara ilerleyip beni nazikçe yatırdı. Ayakkabılarımı çıkarttı ve ayağa kalkıp ışıkları yaktı. Daha sonra mutfak olduğunu tahmin ettiğim yere girdi . Bir kaç dakika sonra elinde buz torbası ile gelmişti. Buz torbasını bana verdi ve
'' Sen bunu bileğine tut bende şömineyi yakacağım.'' dedi.
Onu başımla onaylayıp bileğime buzu tuttum. Yan gözle ateşe bakıyordum.Şömineyi yakmadan önce ceketini çıkarttı. Daha sonra belinden tabancasını çıkartıp masanın üzerine koydu. Ceplerini de boşaltıp şömineye ilerledi.Ona daha fazla bakmadan bileğimle ilgilendim.
Bileğimde buz ile içim geçmişti. Etrafıma baktığımda şömine harıl harıl yanıyordu. Gözlerim Ateş'i ararken elinde bir tepsi ile geldi. Yanıma oturup tepsiyi kenara bıraktı.
'' Acıktın mı meleğim bize bir şeyler hazırladım.'' dediğinde
Derin bir nefes alıp
'' Of artık sizli bizli olamayacağım. Şu meleğim lafını bırak artık ! Benim gibi bir sinsi şeytana hakaret ediyorsun resmen. Benim olacaksan hitap etmeyi öğren önce .'' deyip tepsidekileri incelemeye başladım.
Ateş gözüme girmişti bu cesareti sebebi ile ona bana yaklaşması için fırsat verecektim. Tepside ne var ne yok yedikten sonra şişedeki kolayı dikledim. Eğer bu yediklerimi o hazırladıysa eli lezzetliydi. Bu kadar yetenekli ise birlikte olmayı düşünebilirdim. Bunu ona söylemeyecektim götünü kaldırmak istemiyordum.Ona döndüğümde bana bakıyor olduğunu gördüm. Tek kaşımı kaldırıp
'' Ne oldu ?'' diye sordum.
Şaşkın bir biçimde
'' İkimize hazırlamıştım ama hepsini yedin. Yani ye tabi ama şey afiyet olsun.'' dedi.
Onu takmayarak sızlayan bileğime baktım.
'' Hala sızlıyor bileğim.'' dedim.
Surat asıp
'' Bakayım bir .'' diyerek torbayı bileğimden aldı.
Eli ile nazikçe dokundu ve
'' Biraz şişmiş gibi. Krem getireyim onu süreyim.'' dedi ve kalkıp içeri gitti.
Bir süre sonra elinde krem ile gelip yanıma oturdu. Kremi nazikçe bileğime sürmeye başladı.Aşırı gıdıklanan biri olarak huylanmaya başlamıştım. Eli hafif ayağıma değince gıdıklandığım için birden yerimden fırladım ama bileğim yüzünden dengemi kaybedip Ateş'in kucağına düştüm.Şok olmuştu. Altımdaki hareketlilik yüzünden bende şok olmuştum.Ateş kollarını bana dolayıp
'' Beni bu kadar istediğini bilmiyordum. Bu durum çok hoşuma gitti ama küçük hanım sen bu haldeyken bunu kaldıramayabilirsin.'' dedi.
Bu hadsiz sapık ne diyordu böyle. Hemen dekolteme sakladığım çakımı çıkartıp kalbine dayadım ve yüzlerimizi yaklaştırdım. Sert , öfkeli ve soğuk bir ses ile
'' Bana bak benim neyi kaldırıp kaldıramayacağımı sen bilemezsin. Ayrıca küçük hanım derken ? Burada neyin küçük olduğunu gayet iyi biliyoruz.'' diyerek çakıyı kasıklarına indirdim.
Şok olmuş bir şekilde bana bakarken ona bir öpücük attım....
Hikayeme oy verip yorum atarsanız sevinirim :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Mafya Hikayesi
RomanceZavallı Ayşegül sadece bir iş istemişti... Patronunun acımasız , duygusuz, sert ve sadist bir mafya olacağını kim bilebilirdi ?