Kanlı Koca Oğlu Kan Turalı

5.8K 50 3
                                    


Oğuz zamanında Kanglı Koca derlerdi bir gürbüz er var idi. Yetişmiş bir yiğit oğlu var idi, adına Kan Turalı derlerdi.

Kanglı koca der: "Dostlar, babam öldü ben kaldım, yerini yurdunu tuttum, yarınki gün ben öleceğim oğlum kalacak, bundan daha iyisi yoktur ki (en iyisi) gözüm görürken oğul gel seni evlendireyim." dedi. Oğlan der: "Baba madem ki beni evlendireyim diyorsun, bana lâyık kız nasıl olur?" Kan Turalı der: "Baba ben yerimden kalkmadan o kalkmış olmalı, ben kara koç atıma binmeden o binmiş olmalı, ben kanlı kâfir eline varmadan o varmış bana baş getirmiş olmalı." dedi. Kanglı Koca der: "Oğul sen kız istemezmişsin, bir yiğit bahadır istermişsin, onun arkasında yiyesin içesin hoş geçesin (gününü gün edesin)." Der: "Evet canım baba öyle isterim, ya varasın cici bici Türkmen kızını alasın, birdenbire kayayım üzerine düşeyim, karnı yırtılsın." dedi. Kanglı Koca der: "Oğul kız görmek senden, mal rızk vermek benden." dedi.

Böyle diyince yiğitler ejderhası Kan Turalı yerinden kalktı. Kırk yiğidini yanına aldı. İç Oğuz'u gördü, kız bulamadı. Çekildi geri döndü, evlerine geldi. Babası der: "Oğul kız buldun mu?" Kan Turalı der: "Yıkılsın Oğuz elleri, bana yarar kız bulamadım baba." dedi. Babası der: "Hey oğul kız dileyip varan böyle varmaz." Kan Turalı der: "Ya nasıl varır baba?" dedi. Kanglı Koca der: "Oğul sabah varıp öğlen gelmek olmaz, öğlen varıp akşam gelmek olmaz, oğul sen mala dört elle sarıl, yığ, ben sana kız aramağa gideyim." dedi.

Kanglı Koca sevine kıvana kalktı. Ak sakallı çok yaşlı (pir) ihtiyarları yanına aldı. İç Oğuz'a girdi, kız bulamadı. Dolandı Dış Oğuz'a girdi, bulamadı. Dolandı Tırabuzan'a geldi.

Meğer Tırabuzan tekürünün (melikinin, kâfir beyinin, tekfurunun)bir fevkalâde güzel dilber kızı var idi. Sağına soluna iki çift yay çekerdi. Attığı ok yere düşmezdi. O kızın üç canavar kalınlığı kaftanlığı (başlığı, çeyizliği) var idi. "Kim o üç canavarı bastırsa yense öldürse kızımı ona veririm" diye vâd eylemişti. Bastıramasa başını keserdi. Böylelikle otuz iki kâfir beyinin oğlunun başı burç bedeninde kesilip asılmıştı. O üç canavarın biri kükremiş aslan idi, biri kara boğa idi, biri de kara erkek deve idi. Bunların her birisi bir ejderha idi. Bu otuz iki baş ki burçta asılmıştı, kükremiş aslan ile kara erkek devenin yüzünü görmemişlerdi, ancak boğa boynuzunda helâk olmuşlardı.

Kanglı Koca bu başları ve bu canavarları gördü, başında olan bit ayağına toplandı (korkudan ve hayretten dona kaldı). Der: "Varayım oğluma doğru haber vereyim, hüneri var ise gelsin alsın, yoksa evdeki kıza razı olsun." dedi.

At ayağı çabuk (yel gibi), ozan dili çevik olur. Kanglı koca giderek geldi Oğuz'a çıktı. Kan Turalı'ya haber oldu, "Baban geldi." dediler. Kırk yiğit ile babasına karşı vardı. Elini öptü, der: "Canım baba bana yarar kız buldun mu?" Der: "Buldum oğul hünerin var ise." dedi. Kan Turalı der: "Altın akçe mi ister, katır deve mi ister?" Babası der: "Oğul hüner gerek hüner." dedi. Kan Turalı der: "Baba yelesi kara cins atıma eyer vurayım, kanlı kâfir eline akın edeyim, baş keseyim, kan dökeyim, kâfire kan kusturayım, kul hizmetçi getireyim, hüner göstereyim." Kanglı Koca der: "Hay canım oğul hüner dediğim o değil. O kız için üç canavar beslemişler. Kim ki o üç canavarı bastırır, o kızı ona verirler. Bastırıp öldürmese onun başını keserler burca asarlar." Kan Turalı der: "Baba bu sözü sen bana dememeliydin, madem ki dedin, elbette varmalıyım, başıma kakınç, yüzüme dokunç (yüze vurulan), olmasın, kadın ana bey baba esen kalın." dedi. Kanglı koca der: "Gördün mü ben bana nettim, oğlana korkunç haberler vereyim, belki gitmez döner." dedi. Kanglı koca burada söylemiş, görelim hanım ne söylemiş:

Der:

Oğul senin varacağın yerin

Dolamaç dolamaç yolları olur

Dede Korkut HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin