Salur Kazan'ın Evinin Yağmalanması Hikayesi
Salur Kazan'ın Evinin Yağmalandığı Destan'ı Beyan Eder
Yağız al atını çektirdi, sıçrayıp bindi. Alnı beyaz aygırına Dündar bindi. Kazan Bey'in kardeşi Kara Göne bindi. Beyaz büyük cins atım çektirdi. Bayındır Han'ın düşmanı yenen Şîr Şemseddin bindi. Parasarın Bayburt Hisarı' ndan fırlayıp uçan Beyrek boz aygırına bindi. Yağız al atlı Kazan'a keşiş diyen Bey Yigene doru aygırına bindi. Saymağa kalksam tükense olmaz, kudretli Oğuz beyleri bindi, Ala Dağa alaca asker ava çıktı.
Kafirin casusu casusladı, vardı kafirler azgını Şökli Melik'e haber verdi. Yedi bin kaftanının ardı yırtmaçlı, yarısından kara saçlı, pis dinli, din düşmanı alaca atlı kafir bindi, dört nala hücum etti, gece yarısında Kazan Bey'in yurduna geldi. Altın otağlarını kafirler yıktılar. Kaza benzer kızı gelini feryat ettirdiler. Tavla tavla koç atlarına bindiler. Katar katar kızıl develerini yedekte çektiler. Ağır hazinesini, bol akçesini yağmaladılar. Kırk ince belli kız ile boyu uzun Burla Hatun esir gitti. Kazan beyin ihtiyarcık olmuş anası kara deve boynunda asılı gitti. Han Kazan'ın oğlu Uruz Bey üç yüz yiğit ile eli bağlı, boynu bağlı gitti. Eylik Koca Oğlu Son Kulmaş, Kazan Bey' in evi üzerine şehit oldu. Kazanın bu işlerden haberi yok. Kafir der: Beyler, Kazanan tavla tavla koç atlarına binmişiz, altın akçasını yağmalamışız, kırk yiğit ile oğlu Uruz'u esir etmişiz, katar katar develerini yedekte çekmişiz, kırk ince belli kız ile Kazan'ın helallisini tutmuşuz, bu darbeleri biz Kazan'a vurmuşuz dedi. Kafirin biri der: Kazan Bey'de bir Öcümüz kaldı. Şökli Melik der: Bre asilzade ne öcümüz kaldı? Kafir der: Kazanın Kapulu Derbendinde on bin koyunu vardır, şu koyunları da getirsek Kazan'a büyük darbe vurmuş olurduk dedi. Şökli Melik der: Altı yüz kafir varsın, koyunu getirsin dedi.
Altı yüz kafir atlandı, koyunun üzerine dört nala gitti.
Gece yatarken Karacık Çoban kara kaygılı rüya gördü. Rüyasından sıçradı ayağa kalktı. Kıyan Gücü, Demir Gücü bu iki kardeşi yanına aldı. Ağılın kapışını berkitti. Üç yerde tepe gibi taş yığdı. Alaca kollu sapanını eline aldı.
Ansızın Karacık çobanın üzerine altı yüz kafir yüklendi.
Kafir der:
Karanlık akşam olunca kaygılı çoban
Kar ile yağmur yağınca çakmaklı çoban
Sütü peyniri bol kaymaklı çoban
Kazan Bey'in penceresi altın otağlarını biz yıkmışız, tavla tavla koç atlarına biz binmişiz, katar katar kızıl devesini biz yedekte çekmişiz, ihtiyarcık anasını biz getirmişiz, ağır hazine bol akçasını biz yağmalamışız. kaza benzer kızı gelini biz esir etmişiz, kırk yiğidi ile Kozan'ın oğlunu biz getirmişiz, kırk ince belli kız ile Kazan'ın helallisini biz getirmişiz, bre çoban uzağından yakınından beri gel, baş indirip bağır, bas, biz kafire selam ver, öldürmeyelim, Şökli Melik'e seni iletelim, sana beylik verelim.
Çoban der:
Lakırdı söyleme bre itim kafir
İtim ile bir yalakta bulaşığımı içen azgın kafir
Altındaki alaca atını ne översin
Alaca başlı keçim kadar gelmez bana
Başındaki tulganı ne översin bre kafir
Baçımdaki börküm kadar gelmez bana
Altmış tutam mızrağım ne översin murdar kafir