( Imagine Dragons - Believer )
Bu hikayeye bir şans verdiğin için çok teşekkür ederim.
Keyifli okumalar.
-
Ya bir kahraman olarak ölürsün ya da yeterince uzun yaşayıp kötüye dönüştüğünü görürsün.
- The Dark Knight-
"Eğer o masada bir sorun çıkarsa bunun bedelini hepiniz öder." Esmer olan elindeki gümüş kaplamalı aynadan boynundaki metal, tasma benzeri kolyesini düzeltirken yanındakinin verdiği sıkıntılı nefesle bakışlarını ona çevirdi.
"Gergin olma tatlım. Sonuçta beni de germek istemezsin değil mi?" Adının Fred olduğu Güney Afrikalı'nın pürüzlü yanağını işaret ve orta parmağıyla sıkıştırarak makas alırken bacak bacak üstüne attı.
Aslında kendisi de en az diğerleri kadar gergindi ama bunu belli etmiyor ve profesyonel bir şekilde gayet rahat davranmaya devam ediyordu.
Yıllardır dolandırıcılık yapsa da Joker'ın gücünü ve bu camiadaki ününü elbet biliyordu. Sahi onun adını, sanını bilmeyen var mıydı cidden?
Herif resmen bir anarşizm kahramanıydı. Devletin gereksiz ve hatta zararlı olduğu fikrine dayanan anarşist düşüncede amaç, efendinin ve egemenin olmadığı bir yaşayış biçimi inşa etmektir. Bu amaçla ruhlarını özgür kıldıklarını, devletin kendilerini sadece esirleştirdikleri kanısına varıp Joker'a destek veriyor, binlerce insan onun yolundan gidiyordu.
Gerçi ülkenin başında Jung Jae gibi bir it olduğundan kendisi de bariz bir şekilde bu topluluğu destekliyordu içten içe. Adamın yegane işi milleti vergilerle soymak ve gösterişti. O adamı nasıl ülkenin başına koymuşlardı bilmiyordu ama bunu kesinlikle hak etmiyordu.
Mekanın önüne geldiklerinde Fred, bir nevi Taehyung'un sağ koluydu, kulağındaki ten rengiyle birebir uyumlu ve ince, küçük kulaklığı son kez kontrol etti. "Natalie, bilgisayardan sinyal ver." Kadın, kafasını hafifçe aşağı yukarı sallayıp oturduğu koltuğun yanında bulunan bilgisayarından ses dalgaları göndermeye başladı. Vericiden gelen tiz frekanslar gencin kulağını çınlattığında seri hareketle alıcıyı kulağından çıkarttı.
"Hiçbir problem yok, gayet iyi çalışıyor." diye belirttiğinde, esmer olan çantadan çıkardığı sadece göz ve burun kısmını kapatan beyaz maskeyi yüzüne taktı ve yumuşak, sarı saç tutamlarını ince, uzun parmaklarından geçirip sağa doğru taradı. "Bir aydır bu günü bekliyoruz, problem olamaz zaten." Fred olumlu mırıltılar çıkardığında arabanın sağına montelenmiş iki televizyonu elindeki küçük kumandayla açtı. Karşısına çıkan mekanın içten görüntüleriyle gururlu bir şekilde gülümseyip kalın dudaklarını araladı.
"Kameralar masanın kuzey ve doğu yönünde bulunuyor sadece. Kuzeyde Joker ve doğuda Bayan Young oturuyor olacak. Güney de zaten sen oturuyorsun. Hamlelerini ve kartlarını bilemeyeceğimiz sadece batı oyuncusu var lakin mühim değil. Joker zaten tüm oyunculara göre elini ayarlayacağı için bir sorun teşkil etmez. Kameralara bakma yeter, aksi takdirde dikkat çekebilirsin."
"Merak etme." Esmer esneyerek boynunu kütlettiğinde televizyondan bir süre çatılan kaşlarıyla görüntüleri izledi. "Yarım saat sonra oyun başlayacak ama masalarda kimse yok." Dediği gibi oyuncular masalarda yoktu. Sadece büyük odanın tam ortasındaki elips masada iri yapılı ve siyah giyimli iki adam bulunuyordu.
Fred omuz silkip kendi maskesini yüzüne taktığında arabadaki düzeneklerin kamufle olması amacıyla arka ışıkları söndürüp krem perdeyi çekti ve arabanın kapısını açıp indi. Elini uzatarak esmerin de inmesini bekledi. "Belki de tam vaktinde oyuncular içeriye alınacaktır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nodus Tollens
ActionKolumu tutmayı bıraktığında elindeki şırıngayı da rastgele halının üstüne fırlatıp yan sandalyeden siyah çantayı aldı ve cesetlerin üstünden zıplayarak dans ederken bir şarkı mırıldanmaya başladı. "Mama, just killed a man" (Anne, az önce bir adamı...